Müreffeh Türkiye için

İsmail Müftüoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Siyasi dedikodu üretenlerden uzak durmak gerekir. Siyasete ciddi bir şekilde soyunanlar, memleketleri için hayırlı hizmetlere imza atmak durumundadırlar.

Ayrıca memleket aleyhine olabilecek hareketlerden, ne pahasına olursa olsun, uzak durmalıdırlar.

Milletin derdi ile dertlenmeli, kederi ile müteellim, sevinçleri ile de mesrur olmalıdırlar. Her yerde temkinli davranmalı, beyanlarında azami gayreti göstermelidirler.

Yalan konuşmaktan, bölücülük yapmaktan, ötekileştirmekten de uzak durmalı, particilik anlayışı ile toplumu yanlışa manipüle etmemelidirler.

Her yerde ve her zaman hazırlıklı olmalı, tatmin edici konuşmalar yapmalı, laf ebeliğinden uzak durmalıdırlar.

Milleti saadet ve selamete eriştirmek için, elden geldiğince çalışmalı, faydalı projeler üretmeli ve faydalı proje üretenleri de parti farkı gözetmeden desteklemelidirler.

Ciddi siyasetçi siyaseti kirletebilecek konuşmalar yapmamalı, kirletici konuşmalar kimden gelirse gelsin onları onaylamamalı, doğru konuşanları alkışlamalıdır.

Yani genel başkanların tehdidinden ürkmemeli, daima milletin tepkisinden kaçınmalıdır. Çünkü siyaset vicdan işidir, korkup, yanlışa saplanma işi değildir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Siyasetçinin vicdanı hür olmalı, hiçbir zaman adaleti elden bırakmamalı, yani her konuda adil davranmalıdır. Ama günümüz siyasilerinin yüzde kaçının bu esaslara uyarak hareket ettiği söylenebilir.

Oturmamış demokrasilerde, siyasiler, maalesef güdümlüdür. Başkanlarının düşüncesine aykırı tavır sergilemeleri asla mümkün değildir.

O kadar ki, lider konuşmasında gaf yapsa bile alkışlamalıdır. Bu açıdan baktığımızda, ülke siyasetimiz maalesef perişandır.

Memleketin faydasına olabilecek meselelerde ciddi siyasiler ittifaka önem vermeli, taassupkârane siyasetten uzak durmalıdırlar. Muhalefetin siyasileri, iktidarın hayırlı ve olumlu projelerine evet diyebilmeli, asla karşı çıkmamalıdır. Eksiklikler var ise, onları da korkusuzca dillendirmeli, bunun için de genel başkanların isteğine göre değil, vicdani kanaatine göre hareket etmelidir.

Siyasiler, parlamento çalışmalarında her türlü kavga ve gürültüden, isnat ve ithamlardan uzak durmalı, doğru kimden gelirse gelsin alkışlamalı, yanlışa evet diyenleri de yermelidir.

Parti grup kurallarına, daima uymak gerekmez. Çünkü bu kararların çoğu genel başkanların talimatına göre alınır. Başkanlar da layüsel değildir, her şeyi en iyi bilen de değildir.


Siyasiler milletin oyunu aldıktan sonra, sadece milletin temsilcisidir. Partinin azat kabul etmez kölesi değildir.

Aksi davranışlar, insana ziyadesiyle manevi ve vicdani sorumluluk yükler. Ülkemizde siyasetimiz, cümlenin malumu olduğu gibi, maalesef kirlenmiştir.

Zira parlamenterlerden bazıları, rüşvet almakla, adam kayırmakla anılmaktadır. Bunların çoğu, parti disiplini sebebiyle, yargılanmaktan kendilerini kurtarmaktadır.

Bunların lehine el kaldıranların hem millet nezdinde, hem de Allah indinde kıymeti harbiyesi yoktur.

Ülkemiz, siyasetini kirletenlerden kurtulduğu zaman birlikteliğimiz sağlanacak, sanayimiz gelişecek, ekonomimiz darboğazdan kurtulacak, katmanlar arası muhabbet artacak, anarşi sıfırlanacak, böylece müreffeh Türkiye için herkes kucaklaşacak, çağı aşacak Türkiye sağlanacak ve milletimizin tamamı nefes alacaktır.


Kalın selametle.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU