ABD'de ara seçimin kaybedeni Biden mı, Trump mı?

Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi kanadını kontrol etmesine hala kesin gözüyle bakılıyor, Senato’da ise demokratlar direniyor. Seçim sonrası oluşabilecek tabloyu eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Bryza, Independent Türkçe'ye anlattı

ABD'de düzenlenen ara seçimlerde Kongre'nin iki kanadı Temsilciler Meclisi ve Senato'da çoğunluğun hangi partide olacağı henüz net değil. 

ABD Başkanı Biden, dün yaptığı basın toplantısında gazetecilere birçok kişinin beklediği şekilde "kırmızı dalganın" gelmediğini, yani cumhuriyetçilerin beklentilerin gerisinde kaldığını söyledi.

2024 Başkanlık seçimi için adaylığına yeşil ışık yaktı, yıl sonuna dek karara varacağını duyurdu.

Ülke medyasına göre sonuçlar demokratlar için iyi, cumhuriyetçiler ve eski ABD Başkanı Donald Trump için ise kötü.

Cumhuriyetçilerin Kongre'nin Temsilciler Meclisi kanadını kontrol etmesine hala kesin gözüyle bakılırken, Senato'da ise Demokratların umulmadık şekilde direndiği görülüyor. 

Herkesin üzerinde mutabık olduğu ABD Başkanı Joe Biden'ı her halükarda zor bir iki senenin beklediği.

Akıllara takılan sorulardan biri ise seçimin ardından tablonun netleşmesiyle Eski Başkan Donald Trump'ın 2024 seçimleri için adaylığı ilan edip etmeyeceği, etse bile kendi partisinden destek bulup bulmayacağı...

Zira, cumhuriyetçiler Trump'ın yeniden adaylığı konusunda da hemfikir görünmüyor. 

"Mevzu Nedir?" son yılların en kutuplaşmış dönemine giren ABD'de ara seçimin ardından geleceğe dair senaryolar, ortaya çıkacak tablonun ABD ekonomisini nasıl etkileyeceği ve bu seçimin Ankara-Washington ilişkilerine yansıması olup olmayacağını ele alıyor.

Independent Türkçe'ye konuşan Obama döneminin Dışişleri Bakan Yardımcısı Matheew Bryza'ya göre yeni aritmetik ülke siyasetini derinden etkileyecek ve Trump cumhuriyetçiler ara seçimden karlı çıksa da çıkmasa da iki yıl sonrası için rövanş maçına çıkacak.

"Trump tam bir egomanyak"

Biz gazeteciler "kritik" sözcüğünü hele böyle seçim zamanlarında kullanmayı çok severiz. Ama bu klişenin yanında bir de ülke tarihin gelmiş geçmiş en çok para harcanan seçimini ekleyebiliriz.

En pahalı seçim kampanyası mı bilemiyorum ama Dr. Öz seçimlerde o kadar para harcanmasına rağmen kaybetti. Onun gibi eski ABD Başkanı Trump tarafından çok güçlü bir şekilde desteklenen bazı adaylar da kaybetti. Ve bu durum cumhuriyetçilerin ABD Senatosu üzerindeki kontrolüne mal olabilir. Trump çok revaçta bir insan değil, ülkenin yarısı seviyor yarısı nefret ediyor. 
 

afp trump.jpg
Fotoğraf: AFP


Trump; ABD siyasetini çok güçlü bir şekilde kutuplaştırdı. İnsanlar ara seçimlerde oy vermek ve bağışta bulunmak istiyorlar, evet. Cumhuriyetçilerin iktidara gelmesine yardımcı olacağı ya da onları iktidardan uzak tutacağını düşünerek, umdukları adaylara katkıda bulunmak istiyorlar. Yani yüksek harcamalar daha çok seçmenin ve seçimlerimizdeki tutkunun bir yansıması. 

"Trump'ı sadece Biden yener"

ABD'deki seçmenlerin Biden yönetiminin son iki yılını oyladığını söyleyebilir miyiz?

Hayır, bunu söylemek için çok erken. Eğer dediğim doğru çıkarsa, yani Trump'ın desteklediği adaylar kötü iş çıkarırlarsa başı belaya girecektir. Trump'ın başkanlık için adaylığını açıklayacağını ve yeniden yarışacağını düşünüyorum.  ABD'deki seçim anketlerine bakarsanız, Trump'ı yenebilecek tek bir demokrat var ve bu kişi Joe Biden. Eğer Biden yarışabileceğini hissediyorsa, yeterince sağlıklı, yeterince güçlü ve temelde yeterince "genç" ve tekrar yarışacak gibi hissediyorsa demokratların Trump'ı yenmek için tek şansı o diyebiliriz. Eğer Trump (2024'te) yarışırsa... Fakat bu da net değil gibi görünüyor.
 

DE SANTIS.jpg
Florida Valisi De Santis (sağda) bir mitinge katılıyor / Fotoğraf: AP


Trump, Florida Valisi Ron DeSantis'e karşı bir ön seçim kazanırsa yarışabilir. DeSantis'in bu noktada Biden'a karşı nasıl bir performans göstereceğini söylemek için çok erken olduğunu düşünüyorum. Ancak son kamuoyu yoklamaları DeSantis'in Biden'ı yeneceğini gösteriyor. Fakat Biden'ın da yarışıp yarışmayacağını bilmiyoruz, yani konuşmak için çok erken diyebiliriz.

Trump için adaylığını duyurmak, desteklediği adayların performansına bakılırsa caydırıcı olurdu. Ama o normal biri değil, kendisi bir egomanyak. Ve bu yüzden başkanlığa adaylığını ilan edeceğinden eminim. Esasen açıkladı da... Biliyorsunuz iki gün önce çok "zekice" davrandı ve "Büyük bir duyuru yapacağım ve bundan hoşlanacaksınız" dedi. Bunu aylardır yapıyor, bence adaylığını ilan edecek.

"Ukrayna'ya yardımı kesmek konuşuluyor"

Ukrayna meselesiyle devam edelim. Biden'ın politikası belli. Ama cumhuriyetçiler Kiev'e yardımların sürmesi hususunda farklı fikirde. Kongre'deki genel tablo cumhuriyetçiler lehine olursa ne olacak?

Şu anda Biden'ın gündeminin dış politikasındaki en önemli unsur Ukrayna'yı destekleme politikası dediğiniz gibi. Bu yüzden sadece ABD iç politikası açısından eğer bir cumhuriyetçiyseniz ve dış politikada Biden'ı reddetmek veya ona saldırmak istiyorsanız, o zaman Ukrayna'yı desteklemek için daha az destekleyici bir politika istiyorsunuz demektir. Bu da cumhuriyetçilerin geleneksel dış politikasına aykırı. Soğuk Savaş yıllarında büyümüş biri olarak cumhuriyetçilerin Ukrayna'yı Rus işgalcilere karşı bu mücadelesinde desteklemek istememesi tuhaf.
 

bıden reu.jpg
ABD ara seçim sonuçları Başkanı Biden'ın elini kolunu bağlayacak mı? / Fotoğraf: Reuters


Ama evet, Kongre'deki cumhuriyetçilerin sözcüsü Kevin McCarthy -ve muhtemelen Temsilciler Meclisi'nin lideri- ABD'nin böyle bir desteği sorgulamadan vermemesi gerektiğini söyledi. Bu kadar çok yardımın Ukrayna'ya gitmesi gerekip gerekmediğini sorgulayan ve Ohio eyaletinde senato yarışını kazanan JD Vance gibi bazı cumhuriyetçi adaylar Ukrayna'ya desteği tamamen durdurulması gerektiğini söyledi. Ama sonunda pek çok Amerikalı Ukrayna'ya yardım etmek istiyor. Cumhuriyetçilerin Ukrayna'ya olan tüm desteği kesebileceklerini sanmıyorum.

"ABD'de partililer takım tutar gibi"

Geleneksel ABD demokrasisinin daha başarılı olduğu dönemlerde sistemin tıkanmasının mümkün olmadığı yönünde baskın bir görüş vardı. Bugün ABD'deki kutuplaşma nedeniyle uzlaşmanın kesin olarak ortadan kalktığı söylenebilir mi?

İki soru soruyorsunuz. Bir; seçmenlerin kutuplaşması ve genel olarak siyaset hakkındaki kutuplaşmaya dair ABD demokratik sisteminin sağlığı hakkında... Bugünü kadar gördüğümün en kötüsü... Her siyasi parti daha çok bir kabile ya da spor takımı gibi davranır ve bir kesimin taraftarlarının büyük çoğunluğu sanki en sevdikleri spor takımının formasını giymiş gibidirler. 

Ve bu gibi kişiler ne olursa olsun, politika ne olursa desteklerini sunacak kişilerdir. Sistem bozulmadı, hayatta kalıyor. 
 

abd araaaa.jpg
Trump ve Biden 2020 Başkanlık seçimleri öncesi tartışma programındalar / Fotoğraf: Reuters


Bu seçim tartışmalı olmayacak. Ya da 2020'deki başkanlık seçimleri kadar tartışmalı olmayacak. Çünkü Donald Trump aday değil. Demek istediğim Donald Trump, ABD tarihinde bir seçimi devirmeye çalışan tek başkan ve beni endişelendiren o. Bence bu gerçek bir endişe ve 2024'te şiddet olasılığı söz konusu. 

Şiddet deyince aklıma Politico'nun 4-5 Kasım tarihleri arasında yaptığı araştırma geldi. Demokratların yüzde 88'i, cumhuriyetçilerin yüzde 76'sı ara seçimin ardından ülkedeki siyasi şiddetin yükseleceğinden endişeli.

Evet. Demek istediğim bu. Neredeyse iki hafta önce tahmin ettiğim şeyi görmüş olabilirsiniz. Temsilciler Meclisi lideri Nancy Pelosi'nin San Francisco'daki evine saldırdılar. Onu öldürmek isteyen biri eşine bir çekiçle vurup kafatasını kırdı. 6 Ocak'ta Capitol Hill'de çok fazla şiddet gördük. Ve sizin de bildiğiniz gibi "Şiddete hayır" diyen cumhuriyetçilerin artan bir yüzdesi var. Evet, siyasi şiddette bir artış görüyoruz. Biliyorsunuz ABD'de terörle mücadeleye yönelik büyük bir odaklanma söz konusu. Ve geçmişte her şey İslamcı radikalikle ile ilgiliydi. Şu anda ABD'deki ana terörist tehdit, kendi ülkelerine karşı olan aşırı sağcı Amerikalılar.

"ABD'de bu süreçte kimse Türkiye'den bahsetmiyor"

Evet, aslında aşırı sağ sadece ABD için değil küresel ölçekte bir tehdit unsuru. Konuyu değiştirelim. Bu ara seçimin Türkiye'ye yansıması olup olmadığını konuşalım. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, F-16 ve F-35 konusunda geçtiğimiz günlerde bir beyanat verdi. Ve F-16 savaş uçaklarında bir sıkıntı olmadığını söyledi.

F-16 ile Türkiye meselesinin bu seçimlerde hiçbir rolü yok. Kimse bu meselelerden bahsetmiyor. Gerçekten tartışılan tek dış politika başlığı Ukrayna. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile aynı fikirdeyim. Yabancı askeri satışlar söz konusu olduğunda, bunların yapılıp yapılmayacağına ilişkin kararlarda çok önemli dört senatör var. Başkan Biden F-16 satışını çok destekliyor.  
 

kongre.jpg
ABD Kongresi nasıl şekillenecek? / Fotoğraf: AP


Dört senatör, senato, silahlı kuvvetler, askeri ilişkiler komitesi ve dış ilişkilerdeki iki farklı komitenin başkanı var. Bu dört senatörden üçü şimdilik satışı destekliyor, biri ise buna hala karşı çıkıyor. New Jersey'li senatör Robert Menendez... Menendez, Türkiye ve Azerbaycan'ı sevmemesiyle tanınıyor. Benim Azerbaycan büyükelçiliği adaylığımı engelleyen de o. Bir buçuk yıldır satışa karşı çıkan tek kilit senatör o.

Peki kongre yapısının cumhuriyetçiler lehine değişmesi Ankara'nın yeni tablodaki çalışmalarını zorlaştırır mı? Geçmişte Türkiye'nin cumhuriyetçilerle ilişkileri iyiydi elbette. Ama uzun zamandır böyle bir ortam yok.

Evet. Dediğim gibi ABD'de Türkiye hiç siyasi gündemde değil gerçekten. Türkiye'yi sevmeyen diaspora toplulukları dışında kimsenin umurunda değil. Ve bu yüzden F-16 anlaşmasında en büyük engel bahsettiğim senatör. Bu yüzden cumhuriyetçilerin senatoyu veya meclisi ele geçirmesi konusunda endişelenecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bunun gerçekten ABD-Türkiye ilişkileri üzerinde herhangi bir etkisi olmayacak. Çünkü ABD-Türkiye ilişkileri, gerçekten dış politika ve stratejik meselelere kafa yoranlarca yönetiliyor. Akademisyenler, gazeteciler ve daha sonra hükümet ve kongre uzmanlarınca...

"Türkiye'nin yaklaşımı farklı ama ABD'de faiz yükseltilecektir"

Son soru. Ekonomik kriz ABD için de geçerli. Ara seçim sonuçlarının ekonomiye nasıl bir etkisi olacak?

Evet güzel soru. Sonucu yüzde yüz olarak, tam olarak henüz bilmiyoruz. Bu yüzden cumhuriyetçi veya demokratik bir zaferin etkisinin ne olacağını da bilmiyoruz. Ancak politikalarına devam edeceklerini tahayyül edebilirsiniz. Enflasyonu düşürmeye çalışmak için tek bir yol var. O da ekonomiyi yavaşlatmak yani faiz oranlarını yükseltmek. Ekonomiyi yavaşlatırsınız, dolayısıyla enflasyonu düşürürsünüz. Türkiye'nin liderinin bu konudaki yaklaşımı farklı olsa da...
 

ARA SECIM 1.jpg
Ara seçim sonuçları ABD ekonomisine nasıl etki edecek? / Fotoğraf: Reuters


Bence Biden çok fazla hükümet harcaması yaparak çok fazla enflasyon yarattığını fark etti. Geçen yılın sonlarında geçen yılın başlarında... Cumhuriyetçiler kazanırsa aynı zamanda enflasyonu düşürmek isteyecekler, ancak 2024 seçimlerine hazırlanırken oy toplamak için muhtemelen savunma harcamalarını artıracaklar. ABD ekonomi politikasında herkesin hemfikir olduğu büyük bir değişiklik olacağını düşünmüyorum.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU