Başörtüsü mağdurlarından Kılıçdaroğlu'na: 'Laikliğe aykırı' denilerek tekrar yasaklanabilir, mesele çözülmeden kapatılamaz

Başörtüsü tartışmasını başlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuyu noktaladığını, AK Parti'li yetkili ise meselenin takipçisi olacaklarını ifade ediyor. Başörtü yasağı mağdurları ise "açtım", "kapattım" ile sorunun çözülmeyeceği görüşündeler

Türkiye’de siyaset gündemi yıllar sonra tekrar “başörtüsü” tartışmasına kilitlendi / Fotoğraf: AA

Türkiye'de siyaset gündemi yıllar sonra tekrar "başörtüsü" tartışmasına kilitlendi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 3 Ekim akşamı yayınladığı videoda başörtüsü için "yasal güvence" önerisinde bulundu.

Yasal güvence için CHP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunduğu kanun teklifine kimi siyasi partiler destek verirken, kimileri de meseleyi seçim yatırımı olarak değerlendirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu "günah çıkarmakla" suçlayıp başörtüsü diye bir meselenin kalmadığını söyledi.

"Yeni anayasa yeni meclisin işi"

Kılıçdaroğlu'nun teklifini "taktik hamle" olarak değerlendiren Erdoğan, çıtayı yükselterek çözüm için "anayasal" güvenceyi gündeme getirdi.

Erdoğan'ın çıkışına CHP'den yanıt gecikmedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sundukları tekliflerinin AK Parti'de rahatsızlık yarattığını savundu. 

Özel, "Desteklememek için anayasa değişikliği önerip başka değişiklikler için fırsat kolluyorlar. Her gün anayasayı çiğneyen bir anlayışla anayasa değiştirecek halimiz yok. Yeni anayasa, yeni meclisin işi olacak" dedi. 

"Bu konu kapanmıştır"

Konuyla ilgili son açıklama ise Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.

Başörtüsü tartışmasını başlatan Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından "Erdoğan kim, anayasa, aile kim... Onunla ne aile konuşulur ne anayasa. Bu konu kapanmıştır" paylaşımında bulundu.

 

 

Kılıçdaroğlu meseleyi kendi açtı, kendi kapattı. Konu Kılıçdaroğlu açısından kapanmış olabilir ama ancak seçim sathı mahalline girildiği bu dönemde tartışmanın bir süre daha süreceği gözüküyor.

AK Parti meseleyi kapatır mı? Gerçekten başörtüsü meselesi için anayasal düzenleme gerekli mi?

"Kendini komik duruma düşürdü"

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye konuşan AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Leyla Şahin Usta, meseleyi kapatma gibi bir durumun olmadığını söyledi.

Başörtüsü konusuyla ilgili ilk çıkışı Kılıçdaroğlu'nun yaptığını hatırlatan AK Partili Usta, "CHP lideri yıllar sonra çözülmüş, sorun olmaktan çıkmış bir mecra ile ilgili yasa teklifi getirdi ama bununla kendini komik duruma düşürdü" dedi.

Usta'ya göre bu konuda bir yasal düzenlemeye ihtiyacı yok. Eğer olacaksa anayasal güvence altın alınması gerekiyor. Cumhurbaşkanının anayasal güvence altına alınma önerisi çözüm için en doğru yol. CHP'nin niyeti çözüm değil, parti bir çıkış yolu arıyor.

 

Leyla Şahin Usta
Leyla Şahin Usta / Fotoğraf: AA

 

"Başörtüsü Kılıçdaroğlu'nun bir lütfuymuş gibi düşünülmemeli"

"Kılıçdaroğlu'nun ne tarzı ne de üslubunun samimi" diyen Usta, CHP'nin önerisinin Türkiye gerçekleriyle uyuşmadığını savundu. 

Zaten uzun bir süredir yeni bir anayasanın yapılması gerektiğini söylediklerini dile getiren Usta, "Ülkenin yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı var" ifadelerini kullandı. 

Bu yöndeki çalışmalarının devam edeceğini aktaran Usta, "Özellikle dini inanç, özgürlük ve temel haklar konusunda çalışmalarımız sürecek. Başörtüsü Kılıçdaroğlu'nun bir lütfuymuş gibi düşünülmemeli. Bu bir inanç özgürlüğüdür. AK Parti olarak 2053 ve 271 vizyonumuz var. Yeni anayasa bizim temel meselelerimizin başında geliyor ve inşallah bunu da yerine getireceğiz" diye konuştu. 

"İktidar değişimiyle bunun ortadan kalkma endişesi var"

28 Şubat mağdurlarından Dr. Fatma Akdokur da başörtüsü meselesinin anayasal güvence ile çözülmesi gerektiği görüşünde.

Hem toplumsal hem de başörtülü kadınlardan konuyla ilgili bir talebin olduğunu anımsatan Dr. Akdokur, "Toplum yapılan düzenlemelerin çok alt düzeyde olduğunu ve iktidar değişimiyle bu durumun ortadan kalkabileceği endişesi taşıyorlar. Ben de o endişelere katılıyorum" dedi.

Akdokur'a göre başörtülü kadınlar kuşatıcı, günümüze uygun ve her kesimi kucaklayan bir anayasa düzenlemesi olmadıkça yapılacak teknik düzenlemelerin aynı riski taşıdığını düşünüyor.

 

Fatma Akdokur
Fatma Akdokur / Fotoğraf: Twitter

 

"Anayasal bir düzenleme yapılmalı"

Geçmişte de benzer girişimlerin olduğunu ve özellikle 28 Şubat sürecinde bu girişimlerin sıkıntısını yaşadıklarını ifade eden Akdokur, "Örneğin Turgut Özal, çok basit ihtilal dönemi yönetmeliğini kaldıramadığı için kanunla düzenlemeye kalkışmıştı, ancak daha sonra kanun anayasaya aykırı görülerek iptal edildi. Kanunun iptali sanki başörtüsünü yasak hale getirdi. Yani bire anlamda yasakçıların elini güçlendirdi" değerlendirmesinde bulundu. 

"Herkes eşitsizlik, adaletsizlik ve kamplaşmayı artıracak adımlardan uzak durmalı" diyen Akdokur, şunları kaydetti: 

Hem iktidar hem de diğer partilerin teknik düzenlemeler yerine toplumsal barışı inşa etmeye yönelik adımları atmasını daha anlamlı buluyorum. Anayasada tüm inanç grupları ve toplumun bütün kesimlerinin farklı yaşam biçimlerini garanti altına alındığı, özgürlük ve eşitlikçi bir anayasa düzenlemesine ihtiyaç olduğunu, yamalı bohça haline dönüşmüş bir anayasada eklenecek yeni bir yamanın anlamlı olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla köklü herkesimin sorunlarını ortadan kaldıran, adil ve eşitlikçi ozgur bir yeni anayasayi savunuyorum.

"Sorun çok daha yumuşak bir şekilde çözülebilirdi"

Dönemin uygulamaları nedeniyle tıp fakültesini 4'ünci sınıfta terk ederek öğrenim hayatını sonlandırmak zorunda kalan Serap Havalı Sütçü de Akdokur ile benzer görüşte.

 

Türkiye’de siyaset gündemi yıllar sonra tekrar “başörtüsü” tartışmasına kilitlendi
Türkiye’de siyaset gündemi yıllar sonra tekrar “başörtüsü” tartışmasına kilitlendi / Fotoğraf: AA

 

Konunun mağdurlarından biri olarak başörtüsü meselesinin siyaset malzemesi yapılmasından rahatsız olduğunu belirten Sütçü, "CHP yasa ile güvence altına alalım dediğinde AK Parti kavga şeklinde değil de ‘evet, çok güzel teklif, bunu anayasal güvence altına alalım' diye karşılık verseydi belki sorun çok daha yumuşak bir şekilde çözülebilirdi" diye konuştu.

"'Laiklik ilkesine aykırıdır' deyip tekrar yasaklayabilirler"

Tartışmanın kavgaya dönüştürülerek sürdürülmesinin çözüme hiçbir katkı sunmadığına dikkati çeken Sütçü, "Herkes bir şekilde meseleyi kendine doğru çekiyor ve yorumluyor, olan yine bize oluyor" dedi.

Meselenin çözümü için anayasal güvencenin şart olduğuna vurgu yapan Sütçü, sözlerini şöyle tamamladı:

Anayasa ile çözülmeli çünkü gelen her iktidar işlerine gelmezse bunu laiklik ilkesine dayandırıp tekrar yasaklayabiliyorlar. Normalde başörtüsü anayasada yasak değil ve bu yönde bir madde yok. Ancak daha önce de ‘laiklik ilkesine aykırıdır' deyip bir yönetmelik çıkarıp süreci bunun üzerinden yürüttüler. Yaşanan süreçle ilgili CHP'ye kırgınlığım, kızgınlığım var ama adil olmak gerekirse son attığı yasa teklifi güzel. Dolayısıyla mesele anayasada güvence altına alınmalı ki kimse bir daha başörtüsü ile ilgili herhangi sorun çıkarmasın.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU