Fırça darbeleri ile yazılım kodları karşı karşıya

Bir ressamın fırçası mı yoksa yazılımcının kodları mı? Sanatçının saatlerce hatta günlerce uğraşarak yaptığı resmi, yazılım birkaç dakika içinde çiziyor. Sanatçıların yeni rakiplerinin eserleri de ciddi anlamda alıcı buluyor

Yazılım kodlarıyla çizilen resim / Midjourney

Tarihçesi günümüzde kullandığımız bilgisayarlar kadar eski olan yapay zekanın ilk tohumları İngiliz matematikçi, bilgisayar bilimcisi ve kriptolog Alan Mathison Turing’in "Makineler düşünebilir mi" sorusuyla II. Dünya Savaşı dönemlerinde atıldı.

1948 yılında Turing’in "Akıllı Makineler" isimli makalesini yayımlamasından sadece 29 yıl sonra IBM’in ürettiği bilgisayar dönemin dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov’u alt etmeyi başardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yapay zeka ne kadar yapay?

2000’li yılların başından beri gelişimini hızlandıran yapay zeka teknolojisi tamamen kişiye özgü ve nokta atışı tespitlerle ilerlemeye devam ediyor.

Kullanım türüne göre çeşitli platformlar ve hatta platformlar arası farklı içeriklerin önümüze gelmesi, internet ortamındaki aramalarımıza paralel reklamlar görmemiz yapay zeka hakkında "Ne kadar yapay" sorusunu akıllara getiriyor.

Son dönemde yapay zekanın alt kolu olarak tanımlayabilecek derin öğrenme (Deep Learning) ise bu teknolojinin basit hesaplamaların ötesine geçerek istenilen anahtar kelimeler aracılığıyla yazılı ve görsel içerikler üretilmesine olanak sağlıyor.

Sanal yazarlar, akıllı ressamlar…

"Sanatçının sonunun gelişini canlı canlı izliyoruz" ve "Yaratıcı işler makinelerden korunamazsa, yüksek statülü meslekler bile demode olma tehlikesiyle karşı karşıyadır" yorumlarına sebep olan son gelişme ise geçtiğimiz günlerde ABD’deki Colorado Eyalet Sergisi’nde aşağıdaki "Uzay Operası Tiyatrosu" resminin güzel sanatlar yarışmasında ödüle layık görülmesi oldu.

 

1 ÖDÜL.jpg
"Uzay Operası Tiyatrosu" adlı resim ABD'deki Colorado Eyalet Sergisi'nin güzel sanatlar yarışmasında ödül kazanmıştı / Fotoğraf: Midjourney

 

Bundan yarım asır öncesine kadar bilim-kurgu filmlerine konu olan ve ütopik olarak gözüken çoğu şey gelişen teknoloji sayesinde insanların hayatına girdi.

Dokunmatik ekranlar, mesafeleri ortadan kaldıran akıllı telefonlar, sanal gerçeklik gözlükleri ve daha niceleri…

Bu yeni eserlerin çıkmasına ve insanların bakış açısının değişmesine yol açtı.

Ressamın fırça darbesi ile yazılım kodlarının rakip haline geldiği yeni durumu, video oyun sanatçısı ile çizerler değerlendirdi.

"Espri dediğimiz şey biraz da ruh aslında, hataları ebelemek insanın hoşuna gidiyor..."

O çizerlerden biri Yılmaz Aslantürk. 30 yılı aşkındır çizerlik yapan ve "Otisabi" karakteriyle tanınan Aslantürk, "Yani hep böyle yeni bir buluş, bir şeyi tehdit ediyor diye çıkıyor ortaya. Öyle bir şey olmuyor" dedi.

Aslantürk, her yeni icadın bir öncekinin yerini alamayacağı görüşünde.

"Yazılım çizgiyi taklit edebilir" diyen Aslantürk, "Fakat o espri dediğimiz şey aslında ruh ya şaka deniyor şimdilerde, onun literatürünü tarayarak oradan bir sonuca varmaya çalışıyor. Var olanın dışında yeni bir şey bulabileceğini sanmıyorum" dedi.

Bu durumu, ‘Televizyon çıktı sinema öldü, internet çıktı o da başka bir şeyi öldürdü’ ifadeleriyle açıklayan Aslantürk, "’Hep yeni gelen eskiyi öldürüyor’ diyorlar, ben o kolaylığa kaçmıyorum" diye konuştu.

 

2 KONUŞANLAR.jpg

Soldan sağa; Yılmaz Aslantürk'ün "Otisabi" karakteri, Yusuf Artun'un çizdiği "Witcher" serisinden bir karakter, Devrim Kunter'in "Seyfettin Efendi" karakteri / Fotoğraf: Independent Türkçe


Yapay zeka ve dijital ortamlarda üretilen çizimlerin kusursuzluğunun insanın kendisiyle benzeşim kurmasına engel olduğuna dikkati çeken Aslantürk, şöyle devam etti:

"Şöyle bir şey geliyor aklıma, el çiziminin tadı başka elin yaptığı hataları yazılım yapmıyor. 3 boyutlu yazılımlar yardımıyla çizilmiş binaların ruhunu uzaktan görüyorsunuz, bilgisayar ekranı gibi duruyor karşınızda ama elle çizilmiş olanlara hala hayran olarak bakıyoruz. İnsan gözü biraz beceriksizlik, kusur arıyor ‘işte şurayı yapamamış, burayı becerememiş’ demek istiyor. Kendisiyle bir köprü kuruyor. Çünkü kendisi de o kadar yapamadığı için o başarısızlıktan da birazcık zevk alıyor. Takdir ediyor. Ama o başarısızlığı yakalamak, ebelemek de hoşuna gidiyor."

Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları çizgi roman serisinin yazarı ve çizeri Devrim Kunter ise insanoğlunun teknolojik gelişmeler karşısındaki çaresizliğine ve bunun önünde duramayacağını söyledi.

"Teknolojiyle insan becerisi yarışamıyor" görüşünü dile getiren Kunter, "Bundan 20 yıl evvel ‘bilgisayar satranç programları için ustaları yenemez’ diyorlardı sonra ustaları yenmeye başladı. ‘Büyük ustaları yenemez’ dediler onları da yenmeye başladı, en son Kasparov kaldı onu da yenince artık insanlar olarak o konuda teslim bayrağını çektik. Resimde de böyle. Bir noktadan sonra iyi çizen değil de kendini iyi ifade eden insanlar daha iyi çizim yapacak. Kelime haznesi daha geniş olan, sanat bilgisi daha geniş olan insanlar daha iyi çizim sonuçları alacak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

 

3 TUVAL.jpg
"Yazılım kodları fırça darbeleri ile karşı karşıya" anahtar cümlesi sonrası Midjourney yapay zeka yazılımının çizdiği resim / Fotoğraf: Midjourney



"İnsan tatile gidince o ayakkabıları çıkarıp toprağa basmak istiyor"

Sanatın özünde doğayı taklit edip onu yeniden yorumlamak olduğu söyleyen ve hayal kurmanın ötesinde insan emeğinin önemine dikkati çeken Yılmaz Aslantürk, "yapay zekanın bir tuval veya fırça görevi görüp göremeyeceği" sorusuna şu yanıtı verdi:

"İnsan teknolojiye çok meraklı olsa da bir yandan doğadan kopamıyor. Tatile gidince o ayakkabıları çıkarıp toprağa falan basmak istiyor. Ben de yaklaşık 12 senedir bilgisayar kullanıyorum ve çizimlerimi bilgisayarda yapıyorum ama yine de çizimi ben yaptığım için o his geçiyor. Sanat olabilmesi için birazcık el emeği gerekiyor. Son zamanlarda emek az olduğu için birazcık dedim. Biraz bilek gerekiyor, sanat temelinde doğayı taklit edip onu yorumlamak benim gözümde. Şimdi onu hayal eden insana sanatçı diyemeyiz. Ben öyle bir şey yapamıyorum. Yani bir sürü saçma sapan kelimeyi bir araya getir. Ortaya Leonardo çizmiş gibi bir resim çıksın ona sanatçı denmez haliyle."

"İşler ne kadar da kolaylaştı"

Yusuf Artun ise çizer Kunter’den biraz farklı görüşler dile getiriyor. Artun’a göre en kıymetli yaratıcı insanoğlu.

Yerli ve yabancı birçok video oyun şirketinde sanat yönetmenliği görevinde bulunan Artun, yapay zekanın sektör için bir tehditten çok yaptığı işi hızlandıran -aslında çok da yeni olmayan- bir araç olduğunu belirtti.

Artun, şunları kaydetti:

"Yapay zekaların gelişmesi hiçbir şekilde korkutmadı hatta aksine ’İşler ne kadar da kolaylaştı’ dedim. Çok fazla gereksiz vakit harcanmasına sebep olan şey aradan çıkmış oldu. Yapay zekâ bu kadar konuşulmazken dahi ben 1,5 yıldır farklı bir yazılım kullanıyor ve sadece yaptığım işlerin fikri mülkiyetinin bende kalması için ayda 15 dolar veriyordum."

 

762cfc01-3b84-40fb-9a46-098c00114fad.jpg
"Türkiye'de özgürlük" denildiğinde Midjourney bu resmi çiziyor / Fotoğraf: Midjourney


Yeni çizgi roman projesinde yapay zeka yazılımlarından faydalandığını aktaran Kunter, yapay zekanın insanın alışkanlıklarını kırmadaki önemini "Yapacağım yeni çizgi roman projesinde farklı bir çizim tekniği yapmak istiyordum ama insan hep bildiği şeye yöneliyor o yüzden kendi tekniğimi değiştiremedim. Ardından bunu yapay zeka ile kıvırabilir miyim derken son üç-dört gündür aldığım sonuçlar aklıma yattı ve nihayetinde böyle bir projeyi yapay zeka yardımıyla bitirebileceğimi düşünmeye başladım" sözleriyle dile getirdi.

Video oyun sektöründe kullanılan içeriklerin oluşturulmasında insan faktörünün altını çizen Artun, "Ben neredeyse tüm yapay zeka yazılımlarına bir şekilde önceden giriş yapmak için başvurdum çünkü video oyun sektöründe çalışan herkes iş akışını hızlandıracak ve kolaylaştıracak araçları her zaman arıyor zaten. Elle tutulur bir ürün, çizim çıkarmak için harcanan zaman var ve yapay zeka da önceden yapılan çalışmalar üzerinden yeni bir şey oluşturmaya çalışıyor. İnsanın eklediği bir şeyler olmadıkça yapay zekanın size sundukları da kullanılabilir durumda olmuyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bir insan ömrü kadar dahi geçmişi olmayan yapay zeka teknolojileri günlük hayatı kolaylaştıracak birçok çözüm üretiyor. Ancak sanat konusundaki tartışmalar uzunca bir zaman daha süreceğe benziyor. Bazı fikir ayrılıkları olsa da genel görüş yazılımlar her ne kadar gelişirse gelişsin gideceği yönde ışık tutan bir insan olması gerektiği yönünde.

Tohumları yeni yeni yeşermeye başlayan yapay zeka teknolojilerinin son halinde insanlığı nelerin beklediğini yaşayıp göreceğiz.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU