"Üç ebeveynli bebek" tekniğinin güvenliği ölçüldü

İkiden fazla ebeveynin genlerini taşıyan ilk bebek 2016'da dünyaya gelmişti

Laboratuvar ortamında geliştirilen yapay embriyolar, genetik bozukluklar nedeniyle çocuk sahibi olamayanlara umut oluyor (Unsplash)

Çinli bilim insanları, üç ebeveynli embriyolar oluşturma tekniğinin güvenliğini sınadı.

Erken evredeki insan embriyoları üzerinde tekniğin ne denli güvenli olduğuna dair ilk kapsamlı çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar, tekniğin embriyonun gelişimini etkilemediği sonucuna vardı.

Üç ebeveynli ilk bebek, 2016'da dünyaya gelmiş ve büyük tartışma koparmıştı. Meksika'da doğan oğlan çocuğu, annesi ve babasının DNA'sı dışında bir bağışçının genetik kodunu da taşıyordu. 

O dönemde prosedürün etiği ve güvenliğine dair endişeler gündeme gelmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Embriyo üretmek için üç kişiden genetik materyal alıp kullanma fikri, mitokondrileri (hücrelere enerji sağlayan organel) kusurlu olan annelerin bunları çocuklarına geçirmesini önlemek için ortaya atılmıştı. 

Mitokondriler kendi DNA'larını içeriyor ve tüm çocukların mitokondrilerini annelerinden aldığı biliniyor.

Bilim insanları 1990'lardan beri üç kişinin DNA'sının kullanarak embriyo üretme çalışmaları yürütüyor ama mitokondri bağışı çok daha yeni bir yöntem.

Pekin'deki Çin PLA Genel Hastanesi'nde kadın doğum uzmanı Wei Shang, "Mitokondriyal replasman tedavisi adı verilen bu yöntem tartışmalı bir alan" diye konuştu:

Yeni araştırmamızda tekniğin gelişimi için bir temel sağlamayı umuyoruz.

İplik transferi

Mitokondriyal replasman tedavisinin üç ana türü var. Bunlardan biri de 2016'da Meksikalı bebekte uygulanan ve iplik transferi (DNA ipliksi yapılardan oluşur) adı verilen yöntem.

Bu yöntemde mitokondrisinde sorun olan anne adayının yumurtasından alınan nükleer DNA, nükleer DNA'sı çıkarılmış sağlıklı mitokondriye sahip donörün yumurtasına aktarılıyor.

Yumurta daha sonra bir test tüpünde baba adayının spermiyle dölleniyor. Elde edilen embriyo, hem anne-baba hem de mitokondrisini bağışlayan donöre ait genler içeriyor.

İlk kapsamlı çalışma

Hakemli bilimsel dergi PLOS Biology'de yayımlanan yeni araştırmada iplik transferi yapılmış onlarca embriyo, diğer doğal embriyolarla karşılaştırıldı.

Her iki embriyo grubunun da döllenmeden sonra bir haftaya kadar gelişmesine izin verildi.

Araştırmacılar, bu esnada her iki gruptaki "blastosist" hücrelerini inceledi. Embriyo, ardışık hücre bölünmeleriyle oluşumunun 5. veya 6. gününde tüplerden rahim ortamına doğru geçiyor. Gelişen embriyoya blastosist adı veriliyor.

Araştırmacılar iki tarafın blastosist hücrelerinin hemen hemen aynı seviyelerde gen ifadesine (genlerin işlevli protein yapılarına dönüşmesi) ve transkripsiyonuna (DNA'dan RNA'ya genetik bilginin aktarımı) sahip olduğunu tespit etti. 

Bu da iplik transferinin embriyonun erken gelişimini etkilemediği sonucuna götürdü.

 

 

New York'taki Columbia Üniversitesi'nde kök hücre biyoloğu Dietrich Egli, "Bu, iplik transferiyle oluşturulan insan embriyolarını bu kadar kapsamlı biçimde karşılaştıran ilk çalışma" ifadelerini kullandı.

Bulguları yorumlayan Egli, çalışmayı yüksek kalitesi ve sağladığı veri miktarı açısından "eşsiz ve muhteşem" diye niteledi.

Bilim insanı, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalardan ve 2016'da doğan sağlıklı çocuktan elde edilen kanıtlar sayesinde bu prosedürün güvenli olduğunu düşündüklerini ama bunun şimdiye dek kesin olarak gösterilmediğini belirtti.

"Risk sıfırlanmıyor"

Dünya genelinde yaklaşık 5 bin çocuktan biri mitokondriyal DNA'larındaki zararlı mutasyonların neden olduğu hastalıklarla doğuyor.

Hatalı genler, kalp ve beyin de dahil olmak üzere birçok organda sorunlara yol açabiliyor.

Mitokondriyal replasman tedavisi bu genlerin bebeklere geçmesini engellemenin en etkili yolu gibi görünse de uzun vadeli olası etkileri halen soru işareti.

Çin'deki Westlake Üniversitesi'nde mitokondriyal biyolog Min Jiang'a göre mevcut teknolojide annenin mitokondriyal DNA'sının küçük bir miktarı istenmese de donör yumurtasına taşınıyor.

Uzman, bunun embriyonun toplam mitokondrisinin yüzde 2'sinden daha azını oluşturduğunu düşünüyor.

Araştırma ekibine göre bu geçiş "neredeyse saptanamaz" oranda. Ancak Min, hücreler geliştikçe annedeki mitokondriyal DNA'nın oranının artabileceğini ve bebeklerin yine mitokondriyal hastalık geliştirme riskinin olabileceğini öne sürüyor.

 

Independent Türkçe, Nature, Interesting Engineering, Science Alert

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU