Çok sayıda Suriye menşeli sivil toplum kuruluşunu çatısı altından bulunduran Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin mevcut durumlarını, güvenli geri dönüşlerini ve son dönemlerde mültecilere yönelik iç politikaya yansıyan söylemleri müzakere etmek adına bir konferans düzenledi. 

Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Halit İsaoğlu’nun Arapça basın açıklaması ile başlayan konferansta, Suriye ve Türkiye arasındaki ortak tarihe, kültüre ve komşuluk değerlerine vurgu yapıldı. 

Türkiye’deki Suriyelilerin varlığının siyasallaşmadan uzak tutulması, seçim propagandası olarak kullanılmaması ve konunun insan haklarına uygun bir şekilde ele alınılması çağrısında bulunuldu. 

Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu Genel Müdürü Muhammed Akta, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan en önemli ülkelerden biri olduğunu ve 2012’den beri hem halk hem de devlet tarafından Suriyelerin çok iyi ağırlandığına vurgu yaptı. 

Akta, bugüne kadar Suriyeli sivil toplum kuruluşları olarak bu konuda bir açıklama yapma gereksinimi duymadıklarını ancak son dönemlerdeki tartışmalarla birlikte bu açıklamayı yapmak zorunda kaldıklarını söyledi ve ekledi: 
 

Türkiye’ye sığınan mülteciler hakkında son dönemlerde çok fazla olumsuz iddia ortaya atıldı. Bu haberlerin bir kısmı doğru olsa da büyük bir çoğunluğunun gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkıyor ve bu haberler Suriye toplumu için yanlış bir algı oluşturuyor.

“Sığınmacı varlığı, siyasi bir malzeme olarak görülmeye başlandı”

Sivil Toplum kuruluşları olarak onları en çok kaygılandıran meselenin Türkiye’deki sığınmacı varlığının son zamanlarda siyasi bir malzeme olarak görülmesi olduğuna değinen Akta, “Nitekim bu durum sokaklara yansıyor, konunun öznesi Suriyeli insanların hayatını olumsuz bir şekilde etkiliyor ve toplumsal huzuru bozuyor” diye konuştu.

“Suriyelilerin talebi, gönüllü ve onurlu bir dönüş”

Konferansta, Türkiye’deki mültecilerin talebinin, gönüllü ve onurlu bir geri dönüş olduğu hatırlatıldı. 

Ayıca, insani, güvenlik ve siyasi koşulların sağlanması halinde Suriyelerin, ülkelerine dönme hakkını kullanmaya bağlı kalacaklarına vurgu yapıldı. 
 

Fotoğraf: Independent Türkçe

“Suriyelilerin yüzde 80’i geri dönmek istiyor”

Suriyelilerin geri dönmek istemedikleri yönünde çıkan açıklamaların doğru olmadığını ifade eden Muhammed Akta, şöyle devam etti: 
 

Yapılan araştırmalar, Suriyelilerin yüzde 80’nin geri dönmek istediğini gösteriyor. Ancak gerekli şartlar henüz oluşturtulmadı. 

Suriye’de kalıcı bir kalış istiyorsak oradaki güvenliği, geçim kaynaklarını, eğitim olanaklarını uluslararası hukuka uygun bir şekilde sağlamalıyız. 

Aksi taktirde yapılan geri dönüş, bu sorunları ötelemekten ibaret olacaktır. 

“Suriye meselesi uluslararası bir mesele”

Federasyonun Kadın Destek Derneği Başkanı Cumana Habra ise Suriye meselesinin Türkiye meselesi değil, uluslararası bir mesele olduğunu, siyasi açıdan değil insani bir perspektiften bakılması gerektiğine dikkat çekti.  

Habra, “Birleşmiş Milletler bu sorunu çözmeye yönelik birtakım adımlar attı ancak bütün bu çalışmaların başarısız olduğunu herkes görebiliyor. Mültecilerin dönüşü kalıcı bir çözüm değil, bu dönüş kısmi bir çözüm. Bizim asıl sıkıntıyı kökten çözmemiz gerekiyor. Asıl sorun, Suriye’deki rejimin hala iktidarda olması” dedi.