İsrail, 200 bin Yahudi'yi getirmek için Ukrayna krizinden faydalanıyor

Ukrayna’dan haftada yaklaşık 5 bin Yahudi’nin İsrail’e getirileceği iddia ediliyor

Bennett hükümeti, Ukrayna'nın işgal edilmesi durumunda vatandaşları ve diplomatları tahliye etmek için Rusya'dan yardım istedi / Fotoğraf: Reuters

Ukrayna Yahudilerinden ilk kafilenin İsrail’e varışı üzerine İsrail hükümeti Ukrayna'dan en az 200 bin (tam bir veri mevcut değil, 250 bin Yahudi’den bahsedenler de oluyor) Yahudi’nin ülkeye getirilmesi yönündeki ‘acil durum planını’ tamamlama çabalarını yoğunlaştırdı. Hükümet bu konuda Yahudi Ajansı, ordu, Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Konseyi, iç cephe ve ilgili diğer birimlerle işbirliği içerisinde bulunuyor. Bu kapsamda Geri Dönüş Kanunu mucibince ülkeye geri dönme hakkına sahip, savaşın gibi acil durumlarda İsrail’e göç etmeyi kabul eden binlerce Yahudi’nin ülkeye geri getirilmesi planlanıyor.

Şarkul Avsat’tan Amal Şehade’nin haberine göre, Ukrayna Yahudilerinin toplu göç etmesini sağlamak için yıllarca uğraşan İsrail, şimdi ise Ukrayna’daki krizden yararlanıyor. Dün açıklanan acil durum planına göre 87 Yahudi Ukrayna’dan İsrail’e ulaştı. Diğer yandan bu kadar çok Yahudi’nin savaş patlak vermeden ülkeye getirilmesi olasılığı üzerine duruluyor. Bu konuda İsrail’deki veriler, her biri en az 5 bin Yahudi’den oluşan birkaç grubun ülkeye getirildiğine işaret ediyor.

Acil durum planı ve karşılaşılan zorluklar

Ukrayna krizinin körüklenmesi ve Rusya'nın Kiev'e savaş açacağı beklentilerindeki artış, siyaset ve güvenlik kurumlarını söz konusu gelişmelerle nasıl başa çıkılacağı konusunda endişelendiriyor. Tüm çatışma taraflarına karşı tutarlı bir tutum sergileyen İsrail, başta Yahudiler olmak üzere Ukraynalılara sağladığı desteği ön plana çıkarıyor.

Göç ve Entegrasyon Bakanı Pnina Tamano-Shata, acil durum tartışmaları sırasında Ukrayna Yahudilerini ülkeye getirme planı kurma girişiminde bulundu. Ancak sayılarının çok oluşu, sözkonusu planı uygulama zorluğu konusunda endişelere neden oluyor. Planın geliştirilmesine katkıda bulunan bir yetkili, “Haftada 5 bin göçmenin ülkeye getirilmesi kolay değil. Bu yönde çeşitli birimlerin hazır bulunması gerekiyor” açıklamalarına başvurdu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Nitekim sözkonusu acil durum planına tüm bakanlıklar ve güvenlik, askeri ve sivil yetkililer dahil olmuş durumda. Bu yönde ekipler oluşturulurken ülkeye geri getirilecek kişi listesinin hazırlanması için Kiev'deki ilgili taraflarla iletişim kurulması, bu kişilerinin ulaşımları ve barınmaları üzerine planlamalar yapılıyor.

Öncelikle çok sayıda göçmenin barındırılması için ülkedeki otellere davetiyeler gönderen Göç ve Entegrasyon Bakanı, göçmenlerin Lod şehrindeki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı’nda karşılanmaları, kimlik kartlarının teslimatı, toplama merkezleri veya otellerde ağırlanmaları ve bu kişilere refakat edilmesi konusunda talimatlar verdi.

Ukrayna’dan çıkışı hızlandırmak

Hükümet kurumları, Ukrayna üniversitelerinde okuyan yaklaşık 2 bin öğrenci dahil olmak üzere Ukrayna’da bulunan ve çoğu Araplardan oluşan yaklaşık 15 bin İsraillinin ülkeye geri getirilmesi yönünde çaba sarf etti.

Ukrayna’daki gerginliğin hızla artması beklenirken İsrail Dışişleri Bakanlığı ise ülkeye getirilecek İsraillilere acele etmeleri çağrısında bulundu. İsrail'in Kiev Büyükelçisi Michael Brodsky ve büyükelçilik personelini Kiev’de tutmaya devam eden Dışişleri Bakanlığı, İsraillilerin seyahat belgelerini sorunsuz bir şekilde almalarını sağlamak için konsoloslukta bu konuda özel bir bölüm kurdu.

İç cephe ise göçmenlerin barınma gibi temel ihtiyaçlarının güvence altına alınması için çalışıyor. Knesset üyesi Zvi Hauser, mümkün olan en kısa sürede günde yaklaşık 5 bin Yahudinin getirilmesi için gerekli tüm önlemlerin alınması çağrısında bulundu. Mevcut durumu İsrail’in akıllıca yönetmesi gereken tarihi bir fırsat olarak değerlendiren Hauser, aynı zamanda Ukrayna'dan göçü teşvik etmek, İsrail'in bir Yahudi halkı devleti hedeflerine ulaşmak için çalışılması gerektiğini söyledi.

Hükümetinin Ukrayna Yahudilerini ülkeye getirmek için çaba sarf ettiğini duyuran Başbakan Naftali Bennett ise aynı zamanda “İsrail hükümetinin acil durumlarda bu kişilerin güvenliklerini sağlama yeteneği sınırlı olacaktır” vurgusunda bulundu.

Bennett hükümeti, Ukrayna'nın işgal edilmesi durumunda vatandaşları ve diplomatları tahliye etmek için Rusya'dan yardım istemişti. İsrail Dışişleri Bakanı Genel Direktörü Alon Ushpiz, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi sırasında bu talebi iletmişti. İsrail, söz konusu tahliye için kara veya hava koridorları kurma yollarını güvence altına almaya çalışıyor.

İsrail tarafsızlığını bozdu

Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz patlak verdiğinden bu yana İsrail Ukrayna'ya karşı tarafsız bir tavır almıştı. Bilhassa İsrail Hava Kuvvetleri'nin Suriye'ye yönelik saldırıları konusunda Rusya ile aralarındaki mutabakatı korumaya çalışarak ilişkilerinde herhangi bir gerilimi önlemeye çalışmıştı.

Ancak bu tarafsızlığa bir son veren Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş patlak verdiği taktirde İsrail’in ABD'nin yanında yer alacağını ilan etti. Lapid, “Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş patlak verdiği taktirde, İsrail Ruslarla iyi ilişkileri sürdürme konusundaki çıkarlarına rağmen müttefiki ABD'nin yanında duracak” ifadelerine başvurdu.

Verdiği televizyon röportajında Rusya'ya uygulanacak yaptırımlara İsrail'in de katılması ihtimaline ilişkin soruya ise “Rusya ile güvenlik koordinasyonu ve iyi ilişkileri korumaya arzuluyuz ancak bu konuyu değerlendirmemiz gerekiyor” cevabını verdi. Aynı zamanda “Durumumuz bir dereceye kadar Baltık ülkelerine benziyor. ABD’lilerden daha dikkatliyiz, onlar da bunun farkındalar. Zirâ ABD ve İngiltere’nin karşı karşıya kalmadığı iki sorunumuz var: Suriye'nin güneyinde Rusya ile kuzey sınırı ile Rusya ve Ukrayna'daki yüz binlerce Yahudi'nin güvenliğinden duyduğumuz endişe” ifadelerine başvurdu.

Moshe Dayan Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi eski Müdürü Eyal Zisser, Lapid ve İsrail’in hem müttefikleri ABD’ye bağlılıklarını ifade etmeye çalıştığına, hem de Moskova ve Devlet Başkanı konusunda temkinli davrandıklarına dikkat çekiyor.

Şarkul Avsat’ın Indepoendent Arabia’dan aktardığı habere göre aynı zamanda “İsrail, Doğu Avrupa'daki krize taraf değil. Nasılsa krizin seyrini ve sonuçlarını etkileyemeyecek. Bu nedenle tedbirli ve dengeli bir politika izlemeli, aynı zamanda güvenlik çıkarlarını korumalı. Böylece İsrail, hiçbir ilgisi olmadığı bir krizin hesabını ödemenin şüpheli zevkinden mahrum kalacak” vurgusunda bulunuyor.

 

 

Şarkul Avsat

 

DAHA FAZLA HABER OKU