İklim kriziyle mücadeleye kadınların öncülük etmesi ekonomik açıdan mantıklı

Araştırmalar, kadınların liderlik rolünü üstlenmesinin sürdürülebilir doğal kaynakların yönetimi ve iklim krizine uyum sağlama faaliyetlerinde olumlu bir etkisi olduğunu gösteriyor

"Kadınlarla kız çocuklarına daha yeşil teknolojileri ve yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirme ve yönetme konusunda yardımcı olmak, ulusal azaltım ve uyum sağlama stratejilerine katkıda bulunacak" (UNESCO)

Artık bütün toplumsal meselelerin toplumsal cinsiyetle bağlantılı ve çağımızın en büyük krizi de bundan muaf değil: iklim krizi.

Bu seferki (22 Eylül 2021) #Wednesday4Women'da (Kadınlar için Çarşambalar), yani iklim için kampanya yürütenlerin iklim adaletinin yanı sıra toplumsal cinsiyet adaleti için de çağrıda bulunduğu eylem gününde, krize neden olan hiçbir şeyde payları olmasa da bunun ceremesini çeken yöremdeki kadınlara ve Sahra Altı Afrika'da yaşayan diğer milyonlarcasına dikkat çekmek istiyorum. Eşit haklarımıza doğrudan ya da dolaylı olarak tesir eden geleneksel, sosyal ve kültürel normlardan kurtulmamız gerekiyor. İklim kriziyle başa çıkabilmemiz için yaklaşımımızın toplumsal cinsiyeti de göz önüne alması hayati önem taşıyor.

Yakın zamanda Abuja'daki Kawaii Bölge Konseyi'ne bağlı Checheyi'de yer alan çiftçi topluluğunu ziyaret ettiğim gezide oradaki kadınlar, yüzde 99'larından fazlasının kendine ait toprağı bulunmadığını söylemişti. Deneyimli çiftçiler olarak, çoğunluğu iklim krizinin onları nasıl etkilediğini anlatabiliyor. Bu sayede, topluluktaki 30'dan fazla kadın için organik gübre temin edebildik ki bu da o kadınların daha üretken olabilmesini sağladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sahra Altı Afrika'daki kadınların biyokütle ve içme suyu toplaması artık haftada ortalama 20 saat sürüyor. Uzun mesafeler kat etmek zorunda kalıyorlar ki bu süreç esnasında kaçırılabilir, şiddete ya da tecavüze uğrayabilirler ve çevrenin korunmasına katkıda bulunacak zamanları yok. Aynı şekilde, su toplamak için gereken zaman yüzünden kız çocukları da okulu bırakmak zorunda kalabiliyor. Eğitime erişimlerinin olmaması onları güçsüzleştiriyor.

Sahel Bölgesi'nde 20 milyondan fazla çocuk gelinimiz var: Erken yaşta evlilik, çevresel dengesizlik karşısında hem bu çocukların hem de ailelerinin hayatta kalma stratejisi oldu.

Doğduğum Çad Gölü bölgesinde iklim krizi nedeniyle yerinden edilenlerin üçte ikisi kadın ve küresel olarak da çevresel bozulma sebebiyle yerinden edilenlerin yüzde 80'ini kadınlar oluşturuyor. Yerinden olma, kadınların ve çocuklarının taşıdığı yükü daha da artırıyor ve onları hayatta kalmak için tamamen yardıma muhtaç hale getiriyor. Bu, kadınların koruma faaliyetlerine katkısını da etkiliyor.

Kadınların güçlenmesini sağlamaya yönelik bir strateji olması gereken göç, başarısızlığa uğruyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (BMMYK) göre, yabancı bir ülkeye göç ederken cinsel sebeplerle insan kaçakçılığına ve mülteci kamplarında toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalma riski daha yüksek olan kadınlar ve genç kız çocukları en savunmasız mülteci grubunu oluşturuyor. Kamplarda kalan kadınlar su ve yakacak bulmak için dışarı çıkınca cinsel saldırı riskiyle karşı karşıya kalıyor. İklim krizinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği için güçlü bir silah olduğu küresel bir olgu.

Kadınlarla kız çocuklarına daha yeşil teknolojileri ve yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirme ve yönetme konusunda yardımcı olmak, ulusal azaltım ve uyum sağlama stratejilerine katkıda bulunacak. Bu, kadınların ve kız çocuklarının ekonomik güç kazanmasını teşvik etmek için yeni ve daha yeşil iş fırsatları yaratma olanağı sağlayacak. Modern enerji hizmetlerine erişim daha az ayrıcalıklı olanların, özellikle de kadın ve kız çocuklarının yükünü hafifletmeye yardım edecektir.

İklim eylemine toplumsal cinsiyet merceğinden bakmayı teşvik etmek gelişmiş ekonomilerin, bağış yapan kurumların ve yasa koyucuların iklim krizinden en çok etkilenenlerin savunmasızlığını önemli ölçüde azaltabileceği, kalkınmaya yönelik kazanımlarını güvence altına alabileceği ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletebileceği anlamına geliyor. Kadınların güçlendirilmesi, kadınların finans sektörüne bütünüyle erişebilirliğine doğru bir geçiş içermeli. Örneğin, iklimle ilgili projelere toplumsal cinsiyet merceğini dahil ederek, finans sektörünü toplumsal cinsiyete duyarlı hale getirmeliyiz.

Araştırmalar, kadınların liderlik rolünü üstlenmesinin sürdürülebilir doğal kaynakların yönetiminde ve iklim krizine uyum sağlama faaliyetlerinde olumlu bir etkisi olduğunu gösteriyor. Kadınların iklimle ilgili karar alma süreçlerinin her aşamasına dahil olmasını sağlamak, iklim adaptasyonu ve azaltımda çözüm odaklı bir yaklaşım.

Ekosistem restorasyonunun bu 10 yılı, kadınların toprak sahibi olma hakkını elde etmesi gerektiğini belirtmeli çünkü enerjiden, kaynaklardan ve topraktan yoksun olmak ve eğitimden mahrum kalmak kadınlarla kız çocuklarını gerçekten önem taşıyan konularda geride bırakıyor. Bu konularda güvenliği sağlamak, kadın ve kız çocuklarına ekosistem restorasyonuna katkıda bulunma imkanı verecek.

Bence iklim krizinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin artmasına katkı yaptığına hiç şüphe yok. Benzer şekilde, toplumsal cinsiyet eşitliğini artırmak da iklim krizine karşı daha dirençli olmamızı sağlayacak. Milyonlarca kişinin yaşamı için gerçek ve sürekli bir gelişim görmek istiyorsak, birbirinden ayrılmayan bu sorunları birlikte ele almamız çok önemli.

Bu nedenle, Cop26'nın (26. İklim Değişikliği Konferansı -çn.) başkanı olan Birleşik Krallık hükümetine, sadece küresel ısınmanın 1,5 santigrat derecelik üst sınırıyla ilgili küresel taahhüdü emniyete almak için değil, aynı zamanda zirvede kadınların ve kız çocuklarının merkezde olmasını sağlamak için de ellerinden geleni yapmaya davet ediyorum. Bu, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan ve topluluklarımızın iklim krizlerine tepki veren kadınların liderlik ettiği kuruluşlara ulaşan iklim eylemine yönelik mali yardımın artırılması anlamına geliyor.

İklim mücadelesinin ön saflarında biz varız. Dünya liderleri bizi kimsesiz ve çaresiz şekilde bırakmamalı.

Adenike Oladosu, Nijeryalı bir iklim aktivisti, ekoloji muhabiri, çevreci feminist ve Nijerya'daki I Lead Climate girişiminin kurucusudur. Afrika'da, özellikle de son 50 yılda suyunun yüzde 90'ı ortadan kaybolan Çad Gölü Bölgesi'nde eşitlik, güvenlik ve barış inşası uzmanıdır



https://www.independent.co.uk/climate-change/opinion

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU