Kılıçdaroğlu: 1 milyon 120 bin 877 kişi bin liranın altında aylık alıyor, hani yoksulluğu bitireceklerdi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu

Kemal kılıçdaroğlu'nun grup toplantasındaki konuşmasının önemli bölümleri:  

"İzlanda'nın tavrını doğru bulmuyoruz"

“Milli Takımımız da Fransa karşısında olağanüstü başarıya imza attı. Herkesi yürekten kutluyorum. Spor centilmenlik için yapılan bir mücadeledir. Fransız milli marşı okunurken yapılan protestolara üzüldüğümü ifade etmek isterim. İzlanda'da Milli Takımızın karşılaştığı bir olay vardı. Son derece üzücü bir olay. Kendisini medeniyetin en önemli aktörlerinden birisi olarak gösterenlerin Milli takımımıza karşı işledikleri bu kabul edemeyeceğimiz bir olayı Milli Takımımıza yaşattığı için büyük bir üzüntü duyduğumu da ifade etmek isterim. Centilmence yapılması gereken bir mücadeledir. Bu olumsuz tepkiyi doğru bulmadığımızı ifade etmek isterim. Milli Takımımız Fransa'da olduğu gibi bir başarının altına imza atar."

"Türk-İş'e neden 4 aydır randevu verilmiyor?"

“Çalışan insanların bazı hakları vardır, örneğin grev hakkı gibi… Bu hakları bir araya getirip savunacak olan sendikalar vardır. Türk-İş işçi sendikaları arasında en çok üyeye sahip olan konfederasyondur. Şubat ayında oturduk yeni sözleşmeler için görüşmeler yapılacak. Hükümet bir türlü randevu vermiyor. Görmezden geliyor. 4 aydır randevu talep edilmesine rağmen randevu vermiyorlar. Çünkü seçimler var, seçimden sonra düşük rakamlar verecekler. Yaşanan enflasyonun bedelini işçilere ödetecekler. Bütün işçi kardeşlerimin oturup bunu düşünmesi lazım. 4 aydır randevu verilmiyorsa o sendikanın da yerinde durmaması, beklemesi lazım. Ben takipçisi olacağım umarım onlar da kendi haklarının takipçisi olurlar”

"Adaleti getireceğiz diyorlar, 17 yıldır aklınız neredeydi?"

“Bu bayramda bir şey daha yaptık. Milletvekili arkadaşlarımızı görevlendirdik. Hapishanelere gidin, dertlerini dinleyin dedik. Hemen hemen toplumun her kesimini teslim eden insanlarla görüşüldü. Eren Erdem ile de görüşüldü. 11 aydır hapiste, haksızlıkla karşı karşıya, adalet reformu yapacağız diyorlar. Bu şu anlama geliyor bu ülkede adalet yok, getireceğiz. 17 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyordu. Yeni mi aklınıza geldi. Adaleti getireceğiz diyorlar, getirsinler, başımızın üstüne, samimiler mi göreceğiz.”

"Türkiye'de 8 buçuk milyon işsiz var"

“Herkes çalışmak ister, üretmek, evine helal ekmek götürmek, başkasına muhtaç olmamak ister. İşsizlik insanları intihara sürüklüyor. Türkiye’de şu anda 8 buçuk milyon insan işsiz, 1 milyonu üniversite mezunu. Nereye gitsem, oğluma, kızıma iş bulun pusulaları ile doluyor. Hesap sormak için bir şansın var, 23 Haziran’da sandığa gideceksin gözünü kırpmadan İmamoğlu’na oyunu vereceksin” 
 


"Sarayda oturanlar intiharın ne olduğunu biliyor mu?"

“17 yılın sonunda nasıl olur da 8 buçuk milyon insan işsiz kalır. Bunu herhalde sormamız lazım, benim değil işsiz olanların sorması lazım. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Herkes çalışsın üretsin. Adana’da 35 yaşında genç bir çocuk intihar ediyor. Annesi diyor ki; oğlum bu kadar borç için intihar etmeye değer miydi? O annenin dramını biliyorlar mı acaba? Saray’da oturanlar intiharın, işsizliğin ne demek olduğunu biliyor mu acaba?.. Güçlünün yanında olan devlete sosyal devlet denmez. Bu tablo ülkenin üzün süre kaldıracağı bir tablo değildir. Ölen bizim vatandaşımız. İktidarda olanlar bu soruna çözüm üretmeyi düşünmüyor, onlar saltanatı yaşıyor”

"Vicdanın kaldırıyorsa Yıldırım'a oy ver"

“Saadet Partisi İstanbul adayının iki evladının işine son veriliyor. Hangi vicdan bunu kaldırır, kaldırıyorsa git Binali Yıldırım’a oyunu ver, vicdanın kaldırmıyorsa Yıldırım haricinde vereceksin oyunu. Baban AK Partili değil diye işine son veriliyor. Eğer buna kaldıracak bir vicdan varsa ben ona insan demem.”

"Hani yoksulluk bitecekti, bu insanlar nasıl geçinecek?"

“Bin liranın altında aylık alan yüz binler var dedim. Önce itiraz ettiler sonra itiraf ettiler. Bin liraya çıkaracağız diyorlar. 1 milyon 120 bin 877 kişi bin liranın altında aylık alıyor. Bu insanlar nasıl geçinecek? 17 yıldır Türkiye’yi yönetiyorsunuz, bütün yandaşlarınız köşeyi düştü. Hangi sosyal devlet anlayışı bunu kaldırıyor. Bin 500’in altında aylık alan  ise  2 milyon 837 bin 24 kişi. Nasıl geçinecek bu insanlar? 2 bin liranın altında aylık alan 8 milyon 311 bin 419 kişi var. Hani yoksulluğu bitireceklerdi. Yoksul sayısını artırdılar. Bu rakamlar 21. Yüzyıl Türkiye’sinin rakamlarıdır. 23 Haziran seçimlerinde bu tabloyu yaratanlara bir ders verilsin istiyorum"

"Son 3 ayda 482 bin kişi icraya verildi"

“İcra takipleri, kredi kartı borçları almış başını gidiyor. Son üç ayda 482 bin kişi icraya verildi. İcra dairelerinde 2018 sonu itibariyle 29 milyon 722 bin 512 dosya var. Memleketin yarısının icrada işi var. 17 yıldır memleketi kim yönetiyor… Ben şimdi AK Parti’ye oy veren kardeşlerime ne söyleyeyim? Ekonomiyi bu hale dış güçler mi getirdi? Türkiye'yi dış güçler mi yönetiyor? 17 yıldır Türkiye'yi Londra'daki bir avuç tefeciye teslim eden kimdir? Bütün Türkiye bankalara çalışıyor. Kim üretecek? Vatandaş bu faizi nasıl ödüyor? Türkiye yönetilmiyor”

"Damat 'yüzde 10 indirim yapacağız' dedi, olmadı"

“Türkiye yönetiliyor ama kötü yönetiliyor deniliyor. Hayır efendim. Türkiye yönetilmiyor. Damat geldi ilk yaptığı iş "%10 indirim yapacağız" oldu mu? Olmadı. Soğan depolarını, patates depolarını basıp bunlar teröristtir dediler. Ne oldu? Fiyatlar düşmedi. Yine yukarıya gidiyor fiyatlar. TL değer kazanıyor, bozdurun dediler yine olmadı. TÜİK'teki görevliyi alıp arkadaşımızı koyalım fiyatlar düşecek dediler. Yine düşmedi. Yönetici yok, yöneten yok. Bir rüzgara kapıldık gidiyoruz. 80 milyon kişi freni patlamış bir kamyondayız. Ne olacağını kimse bilmiyor.”

“Şimdi AK Partili kardeşlerim tekrar soruyorum; Kim kendi yandaşlarına Türkiye’nin en büyük ihalelerini verdi? Onlar üzülmesin diye dolar garantisini kim very? Kim yaptı bunları, dış güçler mi yaptı?” 

"YSK’nın millet nezdinde toplu iğne ucu kadar itibarı yok"

“Türkiye Cumhuriyeti Devletini Londra’daki bir grup tefeciye teslim ettiniz. Kontrolsüz sorç alan emir alır, şimdi emir alıyorlar. Papazı neden bıraktılar? Sonra birini daha bıraktılar. Trump telefon etti. Sonra da “ABD’ye dönecek” dedi. Her şeye ragmen umutsuz olmayacağız. Her şeye ragmen güzel insanlar var. Size Çorum'dan bir örnek vereceğim. O köyde 31 Mart'ta seçim yapıldı. İki muhtar adayı var. Biri 143 diğeri 145 oy alır. Bir süre sonra en az 6 ay burada ikamet etmen lazımdı diyerek iki oy eksik alana veriyor. Diğeri de ahlaki bulmayarak istifa ediyor. Bakın üniversitelerden, YSK'dan, mahkemelerden örnek vermiyorum. Çorum'un köyünden örnek veriyorum. İki muhtarı da arayıp konuşarak siz Türkiye Cumhuriyeti parlamentosuna, YSK'ya, hakimlere ve savcılara hiç kimsenin vermediği bir demokrasi örneği verdiniz deyip tebrik ettim. Bir muhtarlık seçiminde gösterilen haysiyeti YSK gösteremedi. YSK’nın bu millet nezdinde toplu iğne ucu kadar itibarı yoktur" 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU