Tunus: Cumhurbaşkanı Said’in kararları, özgürlüklerle ilgili endişeleri artırıyor

Tunus’ta çok sayıda tanınmış kişiye seyahat yasağı getirildi.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AFP)

Tutuklamalar, hakimlere, temsilcilere ve iş insanlarına yönelik seyahat yasakları ve Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz’da göreve başlamasından bu yana ilan ettiği “temiz eller kampanyası” birçok hukukçu ve uzmanın hak ve özgürlükler alanındaki endişelerini artırıyor.

Said; istisnai tedbirleri açıklanması, parlamentonun 30 gün süreyle askıya alınması ve Başbakan Hişam el-Meşişi’nin görevden alınmasından bu yana benimseyeceği ve ülkedeki birçok sendika örgütü ve siyasi parti tarafından talep edilen “yol haritasını” henüz ortaya koymadı.

Görülen endişe belirtileri

Buna bağlı olarak, 2011 devriminden bu yana demokratik bir geçiş sağlamayı ve ifade özgürlüğünü geliştirmeyi başaran “Arap Baharı”ndaki tek ülke Tunus. Ülkede demokrasi hakkında endişeler ve bu yolu korumak için uluslararası organlardan kesintisiz çağrılar yükseldi. 

Dokunulmazlığı kaldırılan çok sayıda siyasetçi, iş insanı ve milletvekili, haklarındaki seyahat yasağı kararlarından duydukları memnuniyetsizliklerini dile getiriyor. Ülkeden ayrılmaya çalıştıklarında, aleyhlerinde karar alınıp engellendiklerini belirtiyor.

Ayrıca, alınan kararlar “rastgele”, “haksız” ve “yargısız” olarak değerlendirilerek kınanıyor.

Ancak havalimanına yaptığı bir ziyarette Said, “seyahat özgürlüğünün anayasa tarafından garanti edildiğini, bunun içinde asla önyargılı olmayacağını” belirterek, bunların “olağanüstü ihtiyati tedbirler, adalet tarafından aranan bazı kişilerle ilgili” olduğunu vurguladı.

İstisna durumu

Tunus cumhurbaşkanı, kararlarını 2014 anayasasının kendisine “yakın bir tehlike” karşısında istisnai önlemler alma yetkisi veren 80. maddesine dayandırıyor.

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Selsebil Kulaybi, “Anayasa’nın 80. maddesine dayanan istisna halinin, onunla bağlantılı hakların, özgürlüklerin ve güvencelerin askıya alınmasını gerektirdiğini” düşünüyor.

Facebook sayfasından yaptığı paylaşımda, “İstisna hali, hak ve özgürlükler açısından sonuçları açısından olağanüstü halden daha tehlikelidir” dedi.

Ayrıca kamu hukuk Prof. Dr. Sana Bin Aşur, Said’in kararlarını “darbe” olarak nitelendiriyor ve bazılarının “anayasaya aykırı” olduğunu iddia ediyor. Said’in ülkeyi “kurulu düzenin önüne” koyduğuna inanıyor.

Bin Aşur, yerel basına yaptığı açıklamada, “Said, yetkiye sahip tek kişi kendisinin olduğunu ve yine kendi tahminine göre anayasayı yorumlama hakkına sahip tek kişi olduğunu düşündüğünü” ve böylece tüm yetkileri üstlendiğini açıkladı.

Seyahat yasakları

Anayasa Hukukçusu Said, oyların yüzde 70’inden fazlasını aldığı 2019 seçimlerinin ardından cumhurbaşkanlığını üstlendiğinden beri, ülkedeki Anayasa Mahkemesi’nin gıyabında anayasayı yorumlama münhasır hakkına sahip olan tek kişinin kendisi olduğunu yineliyor.

Bu durum, birçok hukuk uzmanını, politikacıyı ve muhaliflerini bir “otoriter sapma”nın ortaya çıktığı konusunda uyarmaya sevk etti.

45 yargıç tarafından yapılan açıklamada, bazı meslektaşlarını etkileyen seyahat yasağı kararlarını kınayarak, “yürütme makamının yaşadığı tehlikeli gösteri karşısında donup kaldıklarını” vurguladılar.

Ayrıca, “hakimlerin hareket ve seyahat özgürlüğüne yönelik çirkin, eşi görülmemiş ve yersiz” olarak tabir ettikleri saldırıyı kınadılar.

En büyük parlamento bloğu (217 milletvekilinden 53’ü) ve Said’in önemli siyasi rakibi olan Nahda Partisi, parti liderlerinden eski İletişim Bakanı Enver Maruf’a seyahat yasağı getirilmesini kınadı.

Parti, daha önce yaptığı açıklamada İçişleri Bakanlığı’nın aldığı kararın doğru olmadığını söylemişti.

Seyahat yasağı verilenler arasında Said’i destekleyen politikacılar da yer alıyor.

Cumhurbaşkanı’na destek veren Demokratik Akım Partisi, üyelerinden birinin ailesinin bulunduğu Marsilya’ya seyahat etmesine verilen yasağı kınadı.

Cuma günü, İçişleri Bakanı Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu eski Başkanı Şevki et-Tabib’in bu yılın sonuna kadar ev hapsinde tutulmasına karar verdi.

Tabib, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, kararın “anayasal ve yasal haklarımın açık bir ihlali” olduğunu doğruladı.

“Ben Uyumuyorum” adlı sivil toplum kuruluşu, 14 milletvekilinin yolsuzluk, dolandırıcılık, suç, çıkar çatışması ve cinsel taciz şüphesiyle yargı tarafından yargılandığını bildirdi.

Tutuklanan milletvekilleri arasında, Mart 2018’de askeri yargı tarafından orduyu eleştirmekle suçlanan Yasin el-Ayari de vardı.

Said’in önümüzdeki günlerde, ayın sonundan sonra, Parlamento’nun çalışmalarının dondurulmasına veya kaldırılmasına, yeni başbakan ve yeni çalışma ekibinin belirlenmesine ilişkin yeni alınan kararları açıklaması bekleniyor.

Said’in parlamentoyu dondurma süresini uzatmasını, anayasayı askıya almasını ve ülkedeki yetkilileri düzenleyen geçici bir yasayı onaylamasını bekleyen Bin Aşur, bunun “bir ay değil, belki yıllarca süreceğini” belirtiyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Muhammet Divani

https://www.independentarabia.com/node/252666

DAHA FAZLA HABER OKU