Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: 4-6 yaş sınıfı çocuklarımız için açtığımız Kur'an kursları ülkemizin manevi kalkınmasında devrim niteliği taşıyan çok önemli bir proje

Ulubey Müftülüğünün temel atma törenine katılan Erbaş, “Kur'an kurslarımızda 15 yaşından 80 yaşına kadar talebemiz var” ifadesini paylaştı

Fotoğraf: Diyanet İşleri Başkanlığı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "4-6 yaş sınıfı çocuklarımız için açtığımız Kur'an kursları ülkemizin manevi kalkınmasında devrim niteliği taşıyan çok önemli bir projemizdir" dedi.

Erbaş, Ulubey Müftülüğü temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Ordu'da il ve 19 ilçe müftülüğünün vatandaşların hizmetinde olduğunu söyledi.

Camilerde, Kur'an kurslarında yaş sınırı olmadığına işaret eden Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

İhtiyaç odaklı Kur'an kurslarımızda 15 yaşından 80 yaşına kadar talebemiz var. Özellikle ev hanımlarımız vaktiyle öğrenememiş olabilirler. Bu, utanılacak bir şey değil ama onu gizleyip de hala öğrenmemekte direnmek utanılacak bir şey. Bütün insanlarımız için bunu söylüyorum. Hocalarımız sizin hizmetinizde. Hz. Ali'nin dediği gibi, 'Bana bir harf öğretenin kölesi olurum' diyor ya, işte hocalarımız size bir harf değil, Kur'anın bütün harflerini öğretmek için sizi bekliyorlar. Yaş önemli değil.

4-6 yaş sınıfı çocuklar için açtıkları Kur'an kurslarının, ülkenin manevi kalkınmasında devrim niteliği taşıyan çok önemli bir projeleri olduğunu ifade eden Erbaş, bu açıdan müftülere teşekkür etti.

Erbaş, müftülerin adeta yarış halinde olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

Çünkü ben onlara soruyorum. İlk karşılaştığımda bir müftümüzle diyorum ki, 'İlinde kaç 4-6 yaş Kur'an kursu sınıfı açtın, ilçende kaç 4-6 yaş Kur'an kursu sınıfı açtın?' Neden 4-6 yaşa önem veriyoruz? Çünkü insanoğlunun karakter oluşumu 7 yaşından önce yüzde 70'ler nispetinde oluşuyor. Biz de istiyoruz ki bir imamızın, Kur'an kursu öğreticimizin, vaizimizin, müftümüzün, müezzinimizin katkısı olsun insanımızın karakter yapısının oluşumunda. Bunun için gayret ediyoruz.

Diyanet İşleri Başkanlığına, Türkiye Diyanet Vakfına kurbanların, zekatların emanet edildiğini aktaran Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

Biz hem ülkemizin 81 ilinde 922 ilçesinde bu emanetlerinizi değerlendiriyoruz. Artanı da dünyanın 149 ülkesine ulaştırıyoruz. Giderken onlara sadece bir ramazan paketi değil, bir kumanya değil, bir iki kiloluk kurban eti değil, Türkiye'mizin, milletimizin cömertliğini götürüyoruz. Bayrağımızı tanıtıyoruz, milletimizi tanıtıyoruz. Bu ne büyük bir tanıtımdır. Milyarlar verseniz bu tanıtımı yapamazsınız. Ama Tanzanya'da, Nijer'de, Nijerya'da, Orta Asya'da, Afrika'da, Balkanlarda bir Diyanet Vakfı gönüllümüzün üzerindeki o yelekteki göğsündeki bayrağı görüp 50-100 metre öteden koşup gelip o Türk bayrağını öpmesi var ya, işte bu her şeye değer. Her türlü zorluğa değer, her türlü yorgunluğa değer.

Cemevini ziyaret etti

Erbaş, Gürgentepe ilçesinde bulunan Ezeltere Kültür Merkezi ve Cemevi'ne yaptığı ziyarette ise birlik ve beraberliklerinin daim olmasını diledi.

Buraların, kültürlerinin, medeniyetlerinin en önemli müesseseleri olduğunu belirten Erbaş, "Bütün dergahlar, camiler, cemevleri hepsi bizim. Yeter ki bu kültürümüzü medeniyetimizi devam ettirelim. İnancımızın gereklerini yerine getirelim" ifadesini kullandı.

Kur'anı Kerim'de Rabb'in, "Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılınız. Tefrikaya düşmeyiniz. Ayrılıp bölünmeyiniz." buyurduğunu vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:

Biz de bunu elimizden geldiği kadar gençlerimize, çocuklarımıza, neslimize intikal ettirmeye çalışıyoruz. Buralar vasıtadır. Cami de vasıtadır, cemevleri de vasıtadır. Önemli olan Allah'ın rızasını kazanmaktır. Her doğan ölecektir. Faniyiz ancak baki olan Allah'tır. Allah'a giden farklı yollar vardır. Bunlar netice itibariyle farklı yollara gitse de bir yerde buluşuyor. Önemli olan buluşma noktasıdır. O da Allah'ın rızasıdır. Cenab-ı Allah hepimize sırat-ı müstakimde yürümeyi nasip eylesin inşallah.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU