Kıtlık hayaleti Sudan'ın üzerinde dolaşıyor

Ülkenin bazı bölgelerindeki siyasi istikrarsızlık ve çatışmalar gıda güvensizliğini kötüleştiriyor

Güney Sudan ve Sudan sınırına açlık hakim / Fotoğraf: Independent Arabia- Hasan Hamid

Zorlu ekonomik koşullar ışığında Sudan'ı çevreleyen kıtlık, geçiş hükümetini çöken ekonomiyi kurtarmak için çeşitli faaliyetler ortaya koymaya itti.

Öyle ki son olarak bu yıl buğday, tüp ve elektrik üretmek için kullanılan yakıt üzerindeki sübvansiyonların kaldırılmasından geri adım atıldı.

Ülkede, Etiyopya'dan Sudan'ın doğusundaki sığınma alanlarına kadar uzanan Tigray bölgesinin açlığı, güneyden Güney Sudan'ın açlığı mevcut. Darfur bölgesindeki krize gelince, Sudan'ın geri kalanının yaşadığı sıkıntıyı aşıyor.

Bu durum ise krizin yakın zamanda bir kıtlığa dönüşeceğini gösteriyor.


Kenarda durmak

Açlık, Afrika Boynuzu'ndaki diğer ülkeler gibi Sudan'da da yönetim sistemi, ekonomi ve zayıf altyapı ile ilgili kesişen nedenlerle meydana geldi.

Mantıklı ve teorik hesaplarla, devrimin ortaya çıkması, eski rejim döneminin sona ermesi ve geçiş döneminin sonunda demokratik bir geçiş beklentisi, açlığı sona erdirecek faktörler olarak sayılıyor.

Ancak pratikte ülkenin bazı bölgelerindeki siyasi istikrarsızlık, çatışmalar, gıda güvensizliği ve zayıf üretim bu duruma katkıda bulundu.

Tüm bunlar, gerginliği artıracak ve istikrara ulaşma çabasını yansıtacak bir durum. Zira aşiret kargaşasının çoğu toprak mülkiyeti mücadelesiyle bağlantılı.


1980'lerde, özellikle 1984 ve 1985'te Sudan, iç savaş ve kuraklığın bir araya gelmesinden kaynaklanan, dünyanın en kötü kıtlıklarından birine tanık oldu. Bu kıtlık ise büyük insan kayıplarına neden oldu.

Öyle ki Darfur, Kordofan ve Doğu Sudan'da tahminen 8 milyon 400 bin insan hayatını kaybetti ve çiftlik hayvanları zarar gördü. Nisan 1985 devriminden ve üçüncü demokratik hükümetten bu yana geçen süre içinde koşullar pek de iyileşmedi.

Öyle ki bu dönemde sınırlı bir kıtlık yaşandı ve ardından 1989 yılında ‘Kurtuluş Hükümeti' darbesi gerçekleşti. Ülke, düşük ve dalgalı yağışlarıyla bilinen tropik iklimdeki bölgelerde kuraklığa maruz kaldıktan sonra 1998'de bir başka kıtlık meydana geldi.

Kuraklıkla eş zamanlı olarak eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimi ile Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (SPLM) arasındaki çatışma tırmandı.

Hükümet, güneydeki Wau şehrini ele geçirmeye çalıştı ve yerel tarımı yok eden bir kavrulmuş toprak politikası uyguladı. Uluslararası yardım sağlandığında hükümet, krizi kontrol altına alabilme bahanesiyle yardımların yolunu kesti ve bağışçıların ısrarını siyasi baskı olarak yorumladı.

2003 yılında Darfur'da savaşın başlamasından bir yıl sonra başka bir kıtlık meydana geldi ve kıtlık, bölgede hala kendini gösteriyor.


Kıtlık yayı

Sudan'ın üzerinde kıtlık hayaleti dolaşıyor. Bu, yağışların bazı kesimlerinde durmasından değil, mevsimsel sellerin mahsul üretimine etkisinden dolayı yaşanıyor.

Öte yandan bu kıtlık, en büyük ve verimli tarım alanlarından biri olarak sınıflandırılan bir alanda, Sudan ve Etiyopya arasındaki tartışmalı siyasi sınırlarla ilgili.

Söz konusu bölgenin yakınlarında, Etiyopya'nın kuzeyindeki krizin bir sonucu olarak Etiyopya'daki yerinden edilenlerin yanı sıra, Doğu Sudan'daki mülteci kamplarındaki Tigray halkı da açlıktan ölüyor.

Birleşmiş Milletler (BM), Etiyopya'nın Tigray bölgesinde yaklaşık 350 bin kişinin şiddetli kıtlıktan mustarip olduğunu açıkladı.


Petrol zengini Abyei bölgesinde Dinka ve Misseriya kabileleri arasında yaşanan kabile çatışması kapsamında Güney Sudan ve Sudan ile Güney Sudan arasındaki sınır da bölgedeki açlık sahnesinin ön saflarında yer alıyor.

Bu bölgedeki altyapı, bölge sınırlarındaki tarımsal projeler için enerji ve diğer üretim faktörlerinde iyileşme sağladı. Ancak sürekli çatışmalar nedeniyle ne çiftçiler ne de çobanlar bu avantajlardan yararlanamadı.

Eski rejimin Darfur bölgesinde oluşturduğu idari sınırlar da aşiret çatışmalarının bugüne kadar devam etmesinde rol oynadı. Geçen yılın Ekim ayında Batı Darfur hükümeti, eyaletin başkenti el-Cuneyna şehrinin güneyindeki Masteri köyünü, bölgede hastalık ve kıtlığın yayılması nedeniyle bir felaket bölgesi ilan etti.

Köy, son iki yıldır halk arasında etnik şiddete sahne oluyor. Bu durum da tarım mevsimi sırasında vatandaşların üretim döngüsünden çıkmasına neden oldu.

Öte yandan Çad Gölü Havzası'nda batıdan Darfur bölgesine kadar Sudan'ı çevreleyen kemerde yağış olmaması, mahsul yetişmemesi ve şiddet, açlığın yayılmasına neden oluyor.


Koşullar patlayabilir

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, son konuşmasında Sudan halkının kalbine umut aşılasa da geçiş hükümetinin Sudan'da devam eden felaketi çözmesi beklenmiyor ve koşulları, potansiyel olarak patlayabilecek hale getirecek dört faktör var.

İlk olarak, borç düzenlemesi gıda güvensizliği için her derde deva gibi görünüyor. Ama Sudan'daki durum, acil yardımdan daha fazlasını gerektiriyor.

Borç düzenlemesi, radikal çözümlerden biri, ancak borç ikileminden çıkmanın şartları ödeme veya muafiyet değil, üretimi artırmaktır. İkinci olarak Sudan, hala siyasi istikrarsızlık içinde yaşamaya devam ediyor.

Independent Arabia'nın haberine göre, devrimin patlak vermesi ve eski rejimin pratikte sona ermesi, ister derin devletten isterse geçiş hükümetiyle aynı fikirde olmayan bazı partilerden olsun, karşı şokların ortaya çıkmasını engellemiyor.


Üçüncü olarak, iç siyasetin istikrarsızlığının yanı sıra bölgesel siyaset de son derece istikrarsız ve Sudan'ı çatışmalara ve çekişmelere karşı savunmasız hale getiriyor.

BM, güneydeki kıtlık felaketinin ateşkesle önlenebileceğini belirtiyor, ancak bu çatışmaları körükleyen faktörler göz önüne alındığında bu kolay görünmüyor.

Çatışma alanlarında da bu krizi uzatan temel nedenler var. Güney devleti, yeni keşfedilenler de dahil geleneksel ekonomik kaynaklarına rağmen, aşırı yoksul ve Afrika'daki çatışmalara karşı en savunmasız olan bir bölgede yer alıyor.

Bu da devam eden istikrarsızlığı körüklüyor. Ayrıca aşırı sel durumundan Nahda (Rönesans) Barajı'nın da rolü var.

Bu durum, geçen yıl barajın ilk dolumu sırasında ülkenin yaşadığı bir tecrübe. İkinci dolumun daha da tehlikeli olması bekleniyor.


Dördüncü olarak, Afrika Boynuzu ülkeleri arasında geniş kurak ve yağışlı alanlardan yararlanmak için yapılacak olası bir anlaşmanın önünde siyasi engeller bulunuyor.

Afrika Boynuzu; Sudan, Güney Sudan, Etiyopya, Somali, Kenya, Uganda ve Cibuti'yi kapsayan ve modern tarım teknolojisi için uluslararası destek arayışını engelleyen bir Afrika kuşağı olarak biliniyor.

Öyle ki bu ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar, kıtlıktan ve yoksulluk krizinden kurtarabilecek bölgesel ortaklık ilkesini de baltalıyor.


Krizden kaçmak

Sudan'ın büyük bir kısmı, hala geleneksel tarıma bağlı. Eski rejim döneminde altyapı tahrip edildi. Hükümet, halkın malı olan ada projesi de dahil olmak üzere en büyük ulusal projeleri ele geçirmeye çalıştı.

Bunu yapamadığında, halka altyapı geliştirmekten ve modern tarım teknolojilerine erişimden yoksun kalmaları için baskı yaptı.

Şu ana kadar Sudan'ın ücra köşelerinde ‘üretim maliyetini artıran' elektriğe sınırlı erişim ve bozuk yollar, tarım ürünlerinin ihracatının yapılamamasının yanı sıra yerel pazarlara ulaşılamamasının nedeni sayılıyor.


Şu an Sudan, devleti inşa etmeye ve demokratik geçişin temellerini atmaya çalışırken tarımsal üretimle ilgili açığı kapatmak ve kıtlık olasılığını azaltmak için ekonomik iyileşme sürecine geçmek zorunda.

Olası bir çözüm, Sudanlıların talep ettiği altyapı yatırım programlarıdır. Ancak asıl ikilem, eski rejimin kurumlarından, şirketlerinden ve bireylerinden alınan fonların geri dönüşümü yoluyla finansman sağlamada yatıyor.

Rejimin 'yetkilendirme etkilerini ortadan kaldırma' komitesi, fon ve para aldığını ve bunları Maliye Bakanlığı'na devrettiğini belirtmesine rağmen Bakanlık, bunu reddetti ve devir belgelerini ibraz etmesini ve kanıtlamasını istedi.


Aslında Sudan'daki durum henüz kıtlık aşamasına ulaşmadı, ancak bazı uluslararası uzmanların ifadelerine göre durum, gıda, tedavi eksikliği ve açlığın eşiğinde yaşama durumlarını ortaya koyan 'gizli bir açlık' hali olarak sayılabilir.

Çoğu bölgesinde ekilebilir araziye sahip olan Sudan'ın, bu arazilere erişmek için finansmana ve siyasi istikrara ihtiyacı bulunuyor.

Temel krizler yalnızca toprağı işleyerek değil, aynı zamanda siyasi reform ve yolsuzlukla mücadele ile de ele alınırsa Sudan'ın, tekrarlayan kıtlık belalarının kaderinden kurtulması mümkün.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin

Independent Arabia

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU