Okuduğu bölümden "iş çıkmayacağını" anlayan yüzbinlerce üniversiteli çareyi yine sınava girmekte buluyor

Son yıllarda üniversiteli olduğu halde sınava yine girenlerin sayısı artıyor. Gelecek hafta YKS'ye gireceklerin 654 bini daha önceden üniversite kazananlar. Uzmanlara göre bu durum gençlerin iş kaygısı yaşamalarından kaynaklanıyor

Bu hafta sonu yapılacak üniversite sınavlarına 2 milyon 608 bine yakın kişi katılacak / Fotoğraf: AA

20-25 yıl öncesine kadar üniversite sınavı bir insanın hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biriydi.

Üniversite sayısı az olduğundan kazanmak da zordu.

Kazandıktan sonra yeniden sınava girenler oluyordu ancak bunların sayısı sınırlıydı.

Çünkü üniversiteye girenler okudukları bölüm ne olursa olsun mezun olduklarında bir şekilde iş bulabiliyordu.

Ancak devir değişti. Nüfusun da artmasıyla daha fazla üniversite açıldı.

Buna bir de özel vakıf üniversiteleri eklenince fakülte binaları mahalle aralarında dahi görülür oldu.

Türkiye'de hâlihazırda 131'i devlet, 78'i vakıf üniversitesi olmak üzere 209 üniversite var. Ayrıca beş tane de meslek yüksek okulu bulunuyor.

81 ilin tamamında üniversite mevcut. Neredeyse her yıl üniversite sayılarına yenisi ekleniyor.

Artan üniversite sayısıyla üniversiteli olmak da daha kolay oldu.

Artan fakülte sayısı işsizlik kaygısı da getirdi

Ancak kimi branşlarda ihtiyaç fazlası fakülte açılması beraberinde bu alanlarda iş bulmayı da zorlaştırdığı gibi pastayı da daralttı.

Örneğin 2002'de sadece 17 diş hekimliği fakültesi varken bu sayı günümüzde 105'e ulaştı.

Benzer durum iletişim, hukuk, öğretmenlik, ilahiyat, işletme, iktisat, makine mühendisliği gibi kimi alanlarda da geçerli.

Ve bu meslek gruplarına yönelik faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının her biri kontrolsüz bir şekilde açılan, ihtiyaç fazlası fakültelerin iş sahasını azalttığından ve yeni işsizler ürettiğinden yakınıyor.

Sınava gireceklerin 373 bini hala bir üniversitede okuyor

Hal böyle olunca son yıllarda üniversite sınavlarına girenler arasında, bir üniversitede okuyan veya mezun olanların sayısı sürekli bir artış gösteriyor.

Örneğin önümüzdeki hafta sonu 2 milyon 607 bin 903 kişi Yükseköğretim Kurumu Sınavı'na (YKS) girerek şansını deneyecek.

Milliyet Yazarı Abbas Güçlü'nün 16 Haziran 2021 tarihli yazısında verdiği bilgiye göre sınava girenlerin 1 milyon 700 bini eski mezun.  

Bunların bir kısmı geçen yıllarda sınava girip de kazanamadığı için tekrar girenler iken, 373 bini hala üniversite öğrencisi, 227 bini üniversite mezunu, 54 bini de üniversite terk olanlardan oluşuyor.

Yani bu tabloya göre sınava girecek 2 milyon 607 bin kişinin 654 binin daha önce üniversite kazanmış insanlardan oluştuğu görülüyor.

Güçlü'nün dikkati çektiği tablo sadece bu yıla özgü değil. Son 6-7 yıldır benzer bir durum var.

abbas.jpg
Abbas Güçlü / Fotoğraf: Twitter

 

"Kazanamayanlar kadar, kazananlar da mutsuz"

Güçlü yazısında bu durumla ilgili şu tespitte bulundu.

Rakamlar çok net, kazanamayanlar kadar kazananlar da mutsuz. Tekrar, tekrar sınava girmeleri de bu yüzden!

Peki, bu yıl hayallerine kavuşabilirler mi? O da mümkün değil! Dahası, mutsuzlar kervanına bu yıl da yeni yüz binler katılacak!..

 

burakkılanç.jpg
Burak Kılanç / Fotoğraf: Twitter

 

"Öğrenciler doğru tercih yapmadıklarını düşünüyorlar"

Eğitim araştırmacısı Burak Kılanç da rakamların öğrencilerin doğru tercih yaptıklarını düşünmediklerini gösterdiğini söyledi.

 Kılanç, "Düşünseler yerleştikleri fakülteye sıkı sıkıya bağlı kalarak oradan maksimum faydayı sağlamaya çalışırlar. Ancak girdikleri üniversiteden fakülteden beklediklerini bulamadılar, yeniden arayışa girdiler" dedi.

"Başka yerde şansımı denerim anlayışı arttı"

Eskiden üniversiteyi kazanmanın ve üniversiteli olmanın zor olduğunu ve bir ayrıcalık kabul edildiğini hatırlatan Kılanç, sözlerini şöyle sürdürdü:

Günümüzde daha kolay elde edilebilir hale geldi. Vakıf üniversitelerinde parasını ödedikten sonra öğrenci olmak akademik olarak büyük başarı gerektirmiyor. Kontenjanı dolmayan bölümlerde yüzde 25 oranında bir akademik başarı yeterli oluyor. Üniversiteli olmak kolaylaşınca şansını tekrar denemek, başka bir arayışa girmek artık daha kolay. Memnun olmasam başka tarafa geçerim anlayışını da artırdı.

yks.jpg
Bu yıl üniversite sınavına başvuranların sayısı geçen yıla göre 175 bin arttı / Fotoğraf: AA

 

Pandemideki düşünme süreci üniversitede şansını denemek isteyenleri artırdı

Bu yıl üniversite sınavına başvuranların sayısı geçen yıla göre 175 bin kişi fazla. 

Son birkaç yıldır üniversiteye başvuranların sayısının 2 milyon 300 bin ile 2 milyon 400 bin bandına oturduğunu aktaran Kılanç, bu yıl ki artışın dikkati çekici olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:

Belli ki pandemi sürecinde insanlar eve kapandıklarında yeniden şanslarını denemek, bölüm değiştirmek konusunda değerlendirme yaptılar. Arayışa girenlerin ve yüksek öğretimdeki mevcudu değiştirmek isteyenlerin sayısı artmış.

özgürbozdoğan.jpg
Özgür Bozdoğan / Fotoğraf: Eğitim-Sen

 

"Her ile üniversite projesi çöktü, altında öğrenciler kaldı"

Eğitimci Özgür Bozdoğan da bilançoyu yükseköğretim planlamasında yapılan hataya bağlayarak, şu iddiada bulundu:

Yaşamda ihtiyaç olup olmadığına bakılmaksızın plansız programsız açılan bölümlerden dolayı buralarda okuyanlar veya mezun olanlar yeniden ve yeniden üniversiteye başvurmak zorunda kalıyor. Bu aslında üniversitenin ruhuna aykırı olan ve ticari kaygılarla da başlatılan her şehre üniversite projesinin de çöktüğünü gösteriyor. Ancak çöken bu projenin altında öğrenciler kaldı.

alitaştan.jpg
Ali Taştan / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Nitelikli eğitim alamıyorlar"

Eğitim Uzmanı Ali Taştan ise bilançoyla ilgili şu görüşleri dile getirdi:

Gençler gittikleri kimi üniversitelerde nitelikli bir eğitim alamıyorlar. O zaman da başka bir üniversiteye gitmek istiyorlar. Bunun yanında meslek sahibi olmuş 40 yaş üstü insanların da artan bir şekilde sınava girdiğini görüyoruz. Özellikle uzaktan eğitimin artması da bu kişileri yeniden sınava girmeye teşvik ediyor. Okumaya zaman bulabiliriz diye düşünüyorlar.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU