İran’da gözler yeni cumhurbaşkanının kim olacağına çevrildi

Hükümet tarafından yaptırılan anket seçimlere katılım oranının yüzde 42 olacağını ortaya koydu

Tahran’ın merkezindeki Valiasr Meydanı’na asılan ve halkı cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmaya çağıran bir afiş. (Reuters)

İranlılar, ağustos ayında hükümeti yönetme görevini üstlenecek olan yeni cumhurbaşkanını seçmeye hazırlanıyor. Eçimlere katılımın düşük olması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, vatandaşlarını sandık başına giderek kendilerine en yakın buldukları adaya oy vermeye çağırdı.

Cumhurbaşkanlığı internet sitesinin 17 Haziran’da Ruhani’nin video konferans aracıyla düzenlenen toplantıdaki sözlerinden aktardığına göre Ruhani şu ifadeleri kullandı:

“Geçen haftaki seçimlerin soğuk atmosferini sandığa giderek telafi edelim. Cumhurbaşkanının, iç ve dış işlerde güçlü davranabilmesi ve halka hizmet sunabilmesi için daha fazla oya ihtiyacı var. Halk ve verdiği oylar bunda etkili olacaktır.”

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre sandıklar bu sabah saat 7’de açıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine paralel olarak tüm il ve köylerde belediye meclisi seçimleri yapılacak ve ülke Uzmanlar Meclisi için ara seçimler düzenlenecek.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Bir grubun veya kuruluşun görevindeki yetersizliği, kendi kaderimizi tayin etme yönünde ulusal ve hukuki görevimizi yerine getirmemize engel olmamalıdır” ifadelerini kullanan Ruhani bu sözleriyle Anayasa Koruma Konseyi’nde başvuruların incelenmesi sonrasında önemli isimlerin adaylıklarının kabul edilmemesine atıfta bulundu. Geçen çarşamba günü Ruhani’nin müttefikleri muhafazakâr akımın planına karşı bir çağrı yayınladılar. Humeyni’nin torunu Hasan Humeyni ‘doğru oy kullanma’ çağrısı yaptı. Reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi de benzer şekilde, Instagram hesabı aracılığıyla İranlıları seçim sahnesini değiştirmek için ‘doğru oy vermeye’ çağırdı.

Hatemi ile reformist aktivistler arasında bir süre önce gerçekleştirilen bir toplantıda örtülü bir şekilde ‘olumsuz oy kullanma’ çağrısı yapıldığı bir video yayınlanmıştı. Video, ‘oy sandıklarını bozmaya çalışan bir akıma iktidarı devretmek isteyen projeyi engelleme’ çağrısı da içeriyordu. Hatemi ayrıca “İnsanlar, ideal adaylarının yokluğuna rağmen hazırlananları hayal kırıklığına uğratmak için sandıklara gelmeli” demişti.

Aynı şekilde Ruhani de “Şikayetler yarına ertelenmeli. Sandık başına gidilmeli ve listede istediğimiz ideal kişi bulunmasa bile bakış açısına en yakın isme oy vermeliyiz” dedi.

Ruhani’den bir gün önce de Dini Lider Ali Hamaney, düşük katılımın insanların rejimden uzaklaştığının bir kanıtı olduğunu söylediği bir açıklamada bulundu. İranlıları topyekün,  güçlü bir cumhurbaşkanı seçmeye çağıran Hamaney, özellikle de halkın yaşam sorunlarından duyduğu hoşnutsuzluğa dile getirerek ülkedeki sorunların çözümünün sandığa gitmekten geçtiğini vurguladı. Dini Lider, seçimlere katılımdaki düşüşün ayrıca ‘yaptırımlar gibi düşmanların artan baskılarına imkan sağlayacağı’ konusunda uyardı.

İran Dışişleri Bakanlığı da Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve yardımcısı Abbas Arakçi’nin seçimlere Türkiye’nin Antalya ve Avusturya’nın Viyana şehirlerinden de katılım olacağını belirtti.

Devlete ait ISNA haber ajansı, Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcüden alıntı yaparak, 133 ülkedeki diplomatik merkezlerin 234 sandıkla İranlıları oy kullanmak üzere kabul ettiğini bildirdi. Kaynak, seçimlere yurt dışında 3,5 milyon kişinin katılabileceğine dikkat çekti. Aynı şekilde devlete ait ‘Mehr’ haber ajansı da Dışişleri Bakanlığı’ndan İran dışındaki ülkelerde bulunan oy sandıklarının yüzde 25 oranında azaldığını aktardı.

Hükümete yakın ‘ESPA’ merkezi tarafından yapılan son kamuoyu anketi, katılım yüzdesinin yüzde 42, boykot oranının yüzde 32,9 olduğunu gösterirken yüzde 7,1’lik kesimin seçimlere katılabileceğini ve yüzde 11,8’lik bir kesimin de henüz karar vermediklerini belirttiğini ortaya koydu.

Hükümet merkezi, salı ve çarşamba günleri gerçekleştirilen anketin çok sayıda şehir ve köyden 6 bin 582 kişiyi kapsadığını belirtti.

Yarışın, muhafazakâr hareketin ana adayı İbrahim Reisi ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin müttefiki ve eski Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Hemmati arasında sınırlı olması bekleniyor.

Hemati, 17 Haziran’da İranlıları seçimleri boykot etmemeye çağıran bir bildiri yayınladı. 2005- 2013 yılları arasında yaşanan eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın dönemini unutmamaya çağırdı.

Boykotun sonucunun ‘zafer değil yenilgi olacağını’ belirten Hemati şu ifadeleri kulandı:

“Oy kullanmazsan bir şey olmaz. İnsanlar en az oyla cumhurbaşkanlığını devralabilir. En çok oyu alan başkan gibi yönetebilir. Bazen bir oy, bir ulusun kaderini dört yıl için değil, gelecek kırk yıl için belirleyebilir. Abartmıyorum. Yalan söylemiyorum. Televizyon tartışmalarında görmüşsünüzdür. Asla tutulamayacak sözler vermedim. Kim oy hakkından vazgeçerse, zayıf bir hükümetin iktidara gelmesini isteyenlere oy verir ki İran’ı geriye götürüp, her türlü bahaneyle şantaj yapsınlar. Güçlüler, en az oyla iktidarda kalabileceklerini anlarlarsa oylarınıza asla saygı duymayacaklardır. En az oyu alacak, büyük bir kibirle yöneteceklerdir.”

Abdunnasır Hemmati, son günlerde adayların uygunluğuna karar verme sürecinde dokuz ismin onaylanmamasına tepki olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ısrarla aday göstermeyeceklerini açıklayan reformist cephenin desteğini alamadı.

Ancak Hemmati, reformist lider Mehdi Kerrubi ve partisi Karkazaran Partisi ile koalisyon ilan eden Ulusal Güven Partisi’nin (Etemad Melli) desteğini elde etti. Ruhani’nin yanı sıra reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ve müttefiki Hasan Humeyni ile yapılan kişisel mesajlaşmalar, halkın isteksizliği ortasında seçimlerde geniş bir zafer elde etmesini beklenen muhafazakâr aday Reisi’ye karşı Hemmati tarafından yürütülen kampanyaya destek belirtileri taşıyordu.

Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin medya platformu olan ‘Sazendegi’ gazetesi, seçim listesine rağmen 17 Haziran’da Hemmati’nin kampanyasını savunmaya devam etti. Bu kez ise Hemmati’nin fotoğrafının üzerinde Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in bir fotoğrafını yayınladı. Hemmati’nin geçen çarşamba günü ‘milletvekili ya da Dışişleri Bakanı olarak kalmak arasında kendisine sunulan bir seçim sonrasında

Zarif’in Dışişleri Bakanlığı’nın üstlenmeyi kabul ettiğine’ dair yaptığı açıklamaya atıfla ‘Hemmati- Zarif hükümeti’ manşetini attı. Gazete, Zarif’in nükleer anlaşmayı savunmak için Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliği görevini üstlenme olasılığını da gündeme getirdi.

Gazetenin haberinde şu ifadelere yer verildi:

“Zarif’in dostlarının sınırı yoktur ve kiminle karşı karşıya olduklarını bilirler. Herhangi bir adayla birlikte Zarif’in adı, İran toplumunun gri cephesinde bir harekete yol açabilir ve etkinlik kaydedebilir. Katılım artarsa ​​ve gri topluluk seçimlere katılımı teşvik ederse işler değişebilir. Umutsuzluğa kapılmayın. Maç 90 dakikadır. Bazen zaferi getiren gol herkesin beklemediği bir anda atılır.”

Dini Lider Ali Hamaney’in halefi olabilecek adaylardan gösterilen Reisi seçimlerde ikinci kez yarışıyor. 2017’de oyların yüzde 38’ine ulaşmıştı. Ancak bu, Ruhani’nin ikinci dönemi kazanmasına yetmemişti. Ancak Reisi bu sefer seçimlere denk bir rakibin yokluğunda giriyor. Zira Anayasa Koruma Konseyi başta mevcut Başkan Yardımcısı İshak Cihangiri ve 2005 seçimlerinde yedi aday arasında altıncı sırada yer alan eski Meclis Başkanı Ali Laricani olmak üzere önde gelen adayların başvurularını kabul etmedi.

Konsey, geçen çarşamba günü üçü geri çekilen yedi adaya onay verdi. Anayasa Koruma Konseyi Sözcüsü Abbas Ali Kedhudayi, “Rekabet mevcut” açıklaması yaptı. Kedhudayi, düzenlediği basın toplantısında “Televizyonda yayınlanan münazaralar, siyasi rekabetin ciddi olduğunu gösterdi” dedi. AFP’nin haberine göre Sözcü, medyanın ve değerli halkın bunun iyi bir rekabet olduğuna tanıklık ettiğini savundu.

Kedhudayi, Anayasa Koruma Konseyi’nin eylemlerini savunarak “Bu sandıkta ve daha önceki tüm oylama süreçlerinde uygunluğu onaylananların hepsi siyasi gruplardandır” ifadelerini kullandı. Konseyin, hiçbir zaman adayların siyasi görüşlerine göre fikir vermediğine dikkati çeken Sözcü, “Konseyin görüşü seçim yasasına dayanıyor” dedi.

Konseyin onay vermemesi, (ülke genelinde yüzde 57’lik ve başkent Tahran’da yüzde 75’lik rekor bir çekimserliğe tanık olan yasama seçimlerine benzer şekilde) hükümetin katılım konusunda yaygın bir isteksizlik olacağına dair endişelerini artırdı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Şarku'l Avsat

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU