AK Parti’li Yazıcı, İkizdere'deki taş ocağı projesini inceledi: Yeşil ve doğa bizim simgesel özelliğimiz

Yazıcı, "ÇED düzenlemesi, rezerv alanları ve ulaşım dikkate alınmak suretiyle yapılan çalışmalar sonucu en uygun yer şu anda belirlenen yer" dedi

Fotoğraf: AA

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İkizdere'de taş ocağının açılacağı alanda incelemelerde bulundu.

Yazıcıoğlu, “Yeşil ve doğa bizim simgesel özelliğimizdir. Onu öne sürmekle buraya gelip vatandaşı tahrik etme ve provokatif amaçlı girişimlerde bulunmanın doğru olmadığını, bunun vatandaşlık hukukuyla bağdaşmadığını, Türkiye sevgisiyle de örtüşmediğini ifade etmek istiyorum” dedi.

Köylüler tarafından İşkencedere Vadisi'nde başlatılan eylemler devam ederken taş ocağına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

İkizdere Kültür Merkezi'ndeki düzenlenen bilgilendirme toplantısına, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Kemal Çeber, AK Parti Rize milletvekili Osman Aşkın Bak, İkizdere Kaymakamı Cafer Kaymakçı, Belediye Başkanı Hakan Karagöz ile ilgili kurum yetkilileri ve vatandaşlar katıldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Toplantıda ekipler yapılacak taş ocağına ilişkin bilgi verdi.

Taş ocağının 13,5 hektar üzerinde yapılacağı belirtilirken, 3 yılın sonunda işletmenin kapatılacağı ve bölgenin ağaçlandırılacağı dile getirildi.

Toplantıya katılan vatandaşlar ise yetkililere çekincelerini ifade etti. Bunun üzerine Vali Çeber, her türlü kontrolün sağlanacağını söyledi.

Konuşmaların ardından Hayati Yazıcı ve beraberindeki heyet, taş ocağının yapılacağı alanda incelemelerde bulundu, burada vatandaşlarla görüştü.

Yazıcı, incelemeleri sonrası yaptığı açıklamada, İyidere Lojistik Merkezinin Türkiye'nin büyük ve özellikle Karadeniz'in önemli projelerinden biri olduğunu belirtti.

Merkezin yapımına ilişkin hiçbir vatandaşın itirazı ya da şikayeti olmadığını ifade eden Yazıcı, "Denizde dolgu olarak yapılacağından bu imar, bazalt olarak nitelendirilen taşa ihtiyaç var. Hem deniz suyuna karşı dayanıklı hem de özgül ağırlığının daha fazla olması itibarıyla. Bunun için gözlem ve araştırma yapılmış. Bu gelişi güzel yapılan bir araştırma değil. Türkiye'de kamu yönetiminde devletin yönetim şeması içinde görevli yetkili birimler var" dedi.

Yazıcı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ile Altyapı İşleri Genel Müdürlüğünün mevzuatın öngördüğü çerçevede çalışma yürüttüğünü dile getirerek şöyle devam etti:

ÇED düzenlemesi, rezerv alanları ve ulaşım dikkate alınmak suretiyle yapılan çalışmalar sonucu en uygun yer şu anda belirlenen yer. Cevizlik ile Gürdere arasında bulunduğumuz bu vadideki yer. Burada bilgi eksikliği var. Hemşehrilerimize başlama tarihinde bilgilendirme olsaydı, daha önce toplanıp hemşehrilerimizi bilgilendirmiş olsaydık bu olaylar olmazdı diye düşünüyorum. En azından iyi niyetli hemşehrilerimin böyle davranacağı kanısındayım.

Yanlış ve eksik bilgilerle, dezenformasyon amaçlı yönlendirmelerle tepkilerin ortaya konulduğunu vurgulayan Yazıcı, "Buradan taş alınacak, hendekler, dehlizler, gürültü oluşacak, buranın flora özellikleri, bal yetiştiriciliği, organik çay yetiştirmeye zarar verebileceği kaygısı doğmuş. Bu da çok doğal. Bununla ilgili ne tür önlemler alındı? Çalışmanın ne biçimde olduğuna ilişkin daha önce valilikle bilgilendirme yapılmıştı. Biz de bugün tekrar Osman Aşkın Bak bakanım ile Vali bey ve il genel meclisi üyelerinin iştirakiyle gelip Gürdere ve Cevizlik köyünden gelen arkadaşları dinledik" dedi.

"Yeşil ve doğa bizim simgesel özelliğimizdir"

Yazıcı, dışarıdan gelinip eyleme destek verilmesini ayıpladığını belirterek şunları kaydetti:

Yeşil konusunda bizlerden daha fazla hassasiyeti olduğunu söylemeyeyim ama biz de yeşil konusunda hassasiyet sahibiyiz. Bunun için orman bakanlığımızın ne kadar ağaçlandırma yaptığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yaptıklarını anlatacak değilim. Yeşil ve doğa bizim simgesel özelliğimizdir. Onu öne sürmekle buraya gelip vatandaşı tahrik etme ve provokatif amaçlı girişimlerde bulunmanın doğru olmadığını, bunun vatandaşlık hukukuyla bağdaşmadığını, Türkiye sevgisiyle de örtüşmediğini ifade etmek istiyorum. Burada haksızlık varsa herkes görür. Elbette muhtarlarımız, komşularımız kanaatlerini bizlerle paylaştılar ve dinledik. Vatandaş 'Burası toz toprak olur. Organik çay üretemezsem ne olur?' diyor. Bu tür kaygıları var. Yüklenici firma da çalışmalarını yürütürken çevreye mümkün ölçüde zarar vermeyecek önlemleri alacak. Hemşerilerimizin bu konuda haksızlığa uğramayacakları kanaatini edindim.

Taş ocağının yerinde değişiklik olması için buradan daha kaliteli veya eş değerde bir alan bulunması gerektiğini söyleyen Yazıcı, "Bir alternatif alan yok. Rastgele bir taş değil. Deniz dolgusunda kullanılacak teknik özellikleri belirlenmiş en uygun rezerv alan burası bulundu. Bilgi kirliliği var. Buradaki ruhsat alanı 97 hektar. Nitelikli taşın bulunduğu alan 13,5 hektardır. Yüklenici firma 13,5 hektar alan içinde çalışıp en fazla 20 milyon metreküp taşı aldıktan sonra iş bitecek. 2023 yılının ortasında bitecek, sonra kapanacak ve eski haline getirilecek" diye konuştu.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU