Akşener’den Danıştay’a başvuru: İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı iptal edilsin

Akşener'in başvuru içeriğinde, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının iptalinin yer aldığı kaydedildi

Fotoğraf: Reuters

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali için Danıştay'a başvurdu.

Akşener başvuruda, "Cumhurbaşkanı, kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisini kullanarak, bir diğer deyişle yetkisi olmadığı halde İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmiştir" ifadelerine yer verdi.

Dilekçede şunlar kaydedildi:

Bir diğer yandan; bir idari işlemin yapılması için yetkili kılınan makamın, o işlemin değiştirilmesi, geri alınması ve kaldırılması konusunda da yetkili olması, yasal düzenleme dahi gerektirmeyen, halin icabı ve mantıksal bir zorunluluk olan, bu şekilde doktrinin benimsediği ve yargısal içtihatlar yolu ile idare hukukunda, “yetkide ve usulde paralellik” şeklinde adlandırılmış bir ilkedir.  Buna göre huzurdaki dava özelinde; 6251 sayılı Kanunla TBMM tarafından onaylanması uygun bulunan ve Anayasanın açık hükmüne göre kanun hükmünde olan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi işlemi de, söz konusu ilke gereğince ancak TBMM’nin iradesiyle gerçekleştirilebilecektir. Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilmesiyle yetki ve usulde paralellik ilkesi de ihlal edilmiş olduğundan, dava konusu karar, idari işlemin yetki ve şekil unsurları yönünden açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

Başvurunun tamamı için tıklayın.

Dernek de başvurmuştu

Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği de  Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali için Danıştay'da dava açmıştı.

İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanı Kararı ile kaldırılamayacağını savunan Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği'nin açıklamasında "Türkiye Cumhuriyeti Devleti kanunla yürürlüğe giren bir milletlerarası sözleşmeden Cumhurbaşkanlığı Kararıyla taraf olmaktan çıkarılamaz" denilmişti.

Türkiye ayrıldı

Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden son birkaç yıldır ayrılacağı konuşuluyordu.

Kadın hakları aktivistleri ve kadın örgütleri sözleşmeden Türkiye'nin ayrılmaması konusunda kampanya yürütüyor, çeşitli eylemler düzenliyordu. 

Sözleşme Avrupa Konseyi tarafından destekleniyor ve taraf devletleri hukuki olarak bağlıyordu.

Sözleşmenin dört temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesiydi. 

Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO tarafından izleniyordu. 

"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi", kamuoyunda bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da düzenlenen Avrupa Konseyi 121. Bakanlar Komitesi Toplantısı'nda dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından imzalanmıştı.

Sözleşmeye ilişkin kanun tasarısı, 24 Kasım 2011 Tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda tüm partilerin mutabakatıyla yapılan açık oylamada 1 çekimser, 246 milletvekilinin oyu ile kabul edilerek yasalaşmıştı.

Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmıştı.

Resmi Gazete'de yayımlanan kararda, adı geçen sözleşmenin "9 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 3. maddesi gereğince karar verildiği" kaydedilmişti.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU