Türk futbolunun kurtuluş reçetesi olarak görülen altyapı sistemi, Avrupa'daki rakiplerin oldukça gerisinde. 

Türkiye Futbol Araştırmaları Grubu'nun (TÜFAR) Türkiye'nin alt yaş gelişim gruplarında oyun düzeyi adlı raporun ikinci bölümünde Avrupa'nın beş büyük futbol ülkesi olarak kabul edilen Birleşik Krallık, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa'nın dışındaki Portekiz, Polonya, Hırvatistan, Slovakya ve Sırbistan'ın da gerisinde kaldığını gösterdi.

Araştırmada, Türkiye'de aynı yaş gruplarında yer alan futbolcuların antrenman süreleri ve maç sayıları, Avrupa'nın beş büyük liginin dışında yer alan ülkelerden bazıları ile karşılaştırıldı.

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği'nin (FIFA) "Gelişimin Altın Çağı" olarak nitelendirdiği 5-13 yaş gruplarının Türkiye'de belirli bir disiplin altına alınmamış olduğu raporun en dikkat çeken yanı oldu.

Karşılaştırma yapılan ülkelerde futbolun U6 seviyesinde en küçük yaş gruplarına kadar düzenlendiği ve bu yaş gruplarına ait çalışma metotları hazırlandığı vurgulandı.

TFF, 10 yaş ve altı için deneyim amaçlı turnuva tavsiye ediyor

Avrupa'nın en büyük futbol ülkelerinden Birleşik Krallık'ta ulusal çapta faaliyet gösteren U7 (7 Yaş Altı) yaş grubu için 2 periyot halinde 20'şer dakikalık oyun süresi belirlenmiş ve müsabakaların 5'e 5 olarak düzenlenmesine karar verilmişti. Fransa'da ise en küçük yaş grubu U6 olarak, oyun süreleri ise 15'er dakikalık 3 blok halinde yapılmaktaydı.

5 büyük lig dışında kalan Portekiz ve Slovakya'da ise en küçük yaş grubunun U6, Polonya, Hırvatistan ve Sırbistan'da ise bu sayının U8'e yükseldiği gözlemlendi.

Portekiz'deki U6 yaş grubunun organizasyonları 25'er dakikalık iki periyot halinde 3'e 3 oyuncu düzeni şeklinde düzenlenmişken, Slovakya'daki aynı yaş grubu, 15'er dakikalık 2 devre ve 5'e 5 düzende olduğu gözlemlendi.

En küçük yaş grubu U8 olan Polonya'da ise oyun süresi 15'er dakika ve dört blok, oyuncu sayısı ise 5'e 5 şeklinde gerçekleştiriliyor.

 

 

Türkiye'de ise U11 kategorisinin altındaki yaş gruplarında Gençlik ve Spor Bakanlığı ya da Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından resmi bir düzenleme henüz bulunmamaktadır. 

TFF, futbola erişimin artması konusunda U10 ve altı yaş gruplarında eğlence ve deneyim amaçlı turnuvalar düzenlenmesini önermektedir. 

Türkiye'nin planlı ve organize halde düzenlediği en küçük yaş grubu U11 oldu. Bu kategoride 8'e 8 oyuncuyla 25'er dakikalık iki periyot halinde müsabakalar düzenlenmektedir.

Rapora göre Türkiye'de U11 seviyesinde oynayan bir oyuncunun, Avrupa'daki yaşıtlarından 5 yıl sonra organize bir şekilde futbol pratiği kazandığı belirtildi. 

Futbolda ilerlemenin en önemli unsuru olan sürekli tekrar ve pratiğin gelişme çağında en önemli unsur olduğu gerçeğinden yola çıkarak, rekabet edilen rakiplerinin gerisinde kaldıkları görüldü.

Lig organizasyonları benzer, antrenman süresi belirsiz

Avrupa'nın 5 büyük liginde ligler tam zamanlı ve deplasmanlı lig usulüne göre uygulanırken, Türkiye'de ve Portekiz, Polonya, Hırvatistan, Slovakya ve Sırbistan'daki organizasyonların bölgesel olduğu gözlemlendi.

Bu bağlamda U10-U13 aralığındaki yaş grubunun Portekiz'de haftalık 5 ile 8 saat, Polonya, Slovakya ve Sırbistan'daki yaşıtların ise 4-8 saat aralığında antrenman yaptıkları belirlendi.

 

 

Hırvatistan'da ise U10 ve U12 grubu için bölgesel lig organizasyonu belirlenmişken antrenman süreleri ise 4-8 saat olarak planlandı.

TFF'nin 2019-20 sezonu talimatnamesinde yer alan "15-21 yaş aralığında en az iki takım, 10-14 yaş arasında en az iki takım, 10 yaş altı en az bir takım" şeklindeki maddesine göre altyapılarda Avrupa'ya kıyasla makasın açıldığı sonucuna varıldığı gözlemlendi.

Türkiye'deki lig usulü 10 takımlı gruplar halinde deplasmansız lig olarak dizayn edilmiş ancak antrenman sürelerine dair bir bilgi verilmedi.

 

 

Altınordu, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, İstanbul Başakşehir, Trabzonspor ve benzeri profesyonel kulüplerin U7, U8, U9 gibi yaş kategorilerini bünyesinde barındırmasına rağmen bu durumun "öz kaynak" düzeninin temelini oluşturan amatör futbola ulaşmaması, bu yaş grubunda etkin çalışma, yarışma ve antrenman imkanıyla nitelikli oyuncu yetiştirmenin sıkıntılar doğurduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.