Süper Lig'de 2020-21 sezonunun ilk yarısı geride kalırken, hakem kararları, tartışmaları pozisyonlar, verilen verilmeyen kartlar, penaltılar, ekonomik sorunların yanı sıra yabancı futbolcuların sayısı tartışmaları da gündemdeki yerini korudu.

Edinilen bilgilere göre yeni sezonun 21 takımla başladığı Süper Lig'de geride 210 müsabaka kalırken, 577 farklı futbolcunun görev aldığı görüldü.

18 takımla oynanan geçen sezon ise maç sayısı 153, forma giyen oyuncu sayısı 429 olmuştu. 

Bu sezon 68 farklı ülkeden 309 yabancı oyuncu maçlarda forma giyerken, yerli futbolcuların sayısı 268'de kaldı.

Söz konusu bu rakam, geçen sezon 62 milletten 225 oyuncu, yerli olarak da 204 olarak gerçekleşmişti.

2020-21 sezonunun ilk devresinde 19'ar yabancı futbolcuya yer veren Süper Lig'in yeni ekipleri Büyükşehir Belediye Erzurumspor ve Fatih Karagümrük, en fazla yabancı oyuncu oynatan takımlar oldu. 

Hes Kablo Kayserispor ile İttifak Holding Konyaspor 18'er futbolcuyla bu takımları izledi. Söz konusu süreçte Yukatel Denizlispor ve Çaykur Rizespor ise 17 yabancı oyuncu kullandı.

Geçen sezon ise en fazla yabancı futbolcuya şans tanıyan 16'şar oyuncuyla Galatasaray ve Medipol Başakşehir'di.

Beşiktaş ile Çaykur Rizespor 15'er yabancı futbolcuya görev verdi. Öte yandan Aytemiz Alanyaspor, Gaziantep FK ile Gençlerbirliği 13'er, Trabzonspor, Konyaspor, Kasımpaşa, Kayserispor ile Denizlispor 12'şer yabancı futbolcu oynattı.

Son iki sezonun ilk yarılarına Brezilya damgası

Süper Lig'in geçen sezonun 17 haftalık bölümünde olduğu gibi bu sezon da ilk yarıda en fazla Brezilyalı futbolcular forma giydi. 

Geçen sezon 18 takımda toplam 25 Brezilyalı futbolcu görev alırken, bu yıl ligdeki 21 takımda 32 "Sambacı" mücadele etme şansı yakaladı. 

Güney Amerika ülkesinin ardından ikinci sırada ise Portekizliler yer aldı. Geçen sezon 15 Portekizli mücadele ederken bu sezon bu sayı 16'ya yükseldi. 

2019-20'de Senegal ve Fransa'dan 10'ar futbolcu Türkiye'de top koştururken, bu yıl 14 Senegalli ve 12 Fransız oyuncu süre aldı. Listede en çok dikkat çeken ise 13 oyuncuyla Bosna Hersek oldu.

Yerli sayısı bu yıl 64 artarak 268'e yükseldi

Süper Lig'de geçen sezon 18 takımda toplam 204 yerli futbolcu şans bulurken, bu yıl bu sayının 268'e yükseldiği gözlemlendi.

Ligde bu sezon en çok yerli oyuncu oynatan takımlar 16'şar oyuncuyla Fenerbahçe ve Antalyaspor oldu. Geçen sezon ise Sivasspor 10 futbolcuya toplamda 8 bin 758 dakika süre vererek bu alanda zirvede yer almıştı.

Bu sezon ise kadrosundaki yerli futbolculara en çok süre veren ekip 11 bin 115 dakika ile Göztepe oldu. Göztepe'nin ardından sahada en fazla Türk oynatan takım Antalyaspor oldu.

Ligin ilk yarısında yerli oyunculara en az şans veren takımın Hatayspor oldu. Süper Lig'in yeni takımı Hatayspor, 10 farklı yerli oyuncuya 4 bin 189 dakika şans verdi.

Geçen sezon ise bu alanda zirvede Galatasaray yer alıyordu. Birçok maça 11 yabancı futbolcuyla çıktığı için eleştirilen sarı-kırmızılılar, söz konusu dönemde kadrosunda yer alan Türk futbolculara 3 bin 423 dakika süre vermişti.

Spor yazarı Attila Gökçe, Türk kulüplerinin transferde yabancı oyuncu tercihi, ülkede yarattığı-yaratacağı etki, rekabet ortamı ve doğuracağı sonuçları Independent Türkçe'ye değerlendirdi. 

 

 

Attila Gökçe: Türkiye'nin bir kaynak olduğunu gösterebilirsek, futbolcu ihracatçısı olabiliriz

18 takımdan 21 takımlı lige dönülmesiyle oynanacak sürelerin, haftaların ve maç sayılarının uzadığını, rakiplerin sayısı ve iddialı takımların çoğaldığını hatırlatan Gökçe, "Böyle bir durumda 84 oyuncunun artması doğal bir durumdur. Bazı takımlar yıl boyu yönetmelik izin verdiği ölçüde transfer yapıyor. Transfer dönemleri Avrupa'nın farklı ülkelerinde değiştiği için bu hareketlilik normaldir. 3 takımın artısı bu sayının artmasının nedenlerinden biridir. Buradaki önemli nedenlerden diğeri de yabancı eskiden gelir 2-3 yıl sözleşmeli oynar giderdi. Şimdi kulüpler 6 ay oynatıyor, istediği faydayı alamayınca yollarını ayırıyor. Hızlı değişen kadrolar var. İç transferde de yabancı transferine tanık oluyor. Bence normal" değerlendirmesinde bulundu.

"Bıçak kemiğe dayanmış değil artık delip öbür tarafa geçmek üzere"

Pandemi nedeniyle yabancı oyuncuların maaşlarında ve bonservis ücretlerinde düşüş olduğunu, normal şartlarda 1 buçuk milyon euroya oynayan futbolcunun 800 bin euro maaş alabildiğini aktaran Gökçe, şunları kaydetti:

Elbette anlaşmayı yaparken euro bazında talepler olacak, kulüpler de bunu karşılamak zorunda. Bütçeleri revize edecekler. Limitlere uyacaklar, zaten uymaya da çalışıyorlar. Çünkü bıçak kemiğe dayanmış değil artık delip öbür tarafa geçmek üzere. Bütün bunların yanı sıra yeni gençler yetişiyor. O gençler de ince elekten geçirilerek transfer ediliyor. Tarık Çamdal örneği var mesela artık böyle örnekler olmayacak. Gençlerbirliği'nden Trabzonspor'a giden Berkan gibi, Halil Dervişoğlu gibi oyuncuların sıçrama yapacağı örnekler olacak. Baştan ilan edilen ve teknik direktör tercisi olan Ersin Destanoğlu'nun Beşiktaş gibi bir takımın kalesini devralması gibi örnekler olacak. Alınacak her türlü sonuca rağmen yabancı kaleci istemediler. Bunlar çok kıymetli. 

"Parasızlık yerliye olan ilgiyi, değer verme duygusunu yeniledi"

Söz konusu örneklerin yerli oyunculara artı değer kazandırdığını belirten Gökçe, "yerli oyuncu yetişmiyor" eleştirilerine ise şu yanıtı verdi:

Hayır yetişiyor. Parasızlık yerliye olan ilgiyi, bakışı ve değer verme duygusunu yeniledi. Onlar arasında da rekabet olacak. Paralar bütçeler az, oyuncular mümkün olduğu kadar kendilerini geliştirerek yönünü Avrupa'ya çevirmeye çalışacaklar. Bu da oldukça iyi. Bizim ligimiz oyuncunun kariyerini geliştirmesine yardımcı olabilecek bir örnek. Bakın Sörloth'u buna örnek gösterebiliriz. Yerli-yabancı oyuncu için Türkiye bir geçiş noktası olabilir. Önceden oyuncuların Suudi Arabistan'a, Çin'e gitmeden önceki son durağı konumundaydık. UEFA'nın en doğusundaki transfer kaynağıyız. Bu yavaş yavaş değişiyor. Oyuncular burada kendilerini geliştirip, Avrupa'nın büyük kulüplerine doğru hareket etmeye başlıyor.

Gökçe, Süper Lig'in yeni ekiplerinden Erzurumspor, Hatayspor ve Fatih Karagümrük gibi takımların en fazla yabancı oyuncuya yer vermelerinin normal olduğunu ve bu yolla başarıya ulaştıklarını dile getirerek, şu yorumu yaptı:

Karagümrük, Göztepe patron kulübü ve o şirketlerin bir sahibi var. Fransızların bir sözünü hatırlamakta fayda var: Fransa'da akıl parayı, para da aklı takip eder... Türkiye'de de bu gerçeklikle hareket etmeye başladılar. Ekonominin ve hayatın dayattığı bazı zorluklar var. Bir yöntemi kabul edip farklı davranırsınız ama tokadı, darbeyi yedikçe depremin yarattığı etki gibi acı dersler alarak bu defa akıllı adımlar atarsınız. Anadolu takımları dışarıda takip ettikleri ve bütçelerine uygun oyuncularla yol almak istiyorlar. Bu anlamda onların başarılı olduğuna inanıyorum. Genel olarak başarılı hamleler yaptılar ve gemilerini yürütüyorlar.

"Yabancı oyuncu konusunda terk edemediğimiz bir sidik yarışı var"

Kulüplerin eskiden Mehmet Topuz, Tarık Çamdal gibi yerli isimlerle yarıştığı ancak son yıllarda Vedat Muric, Bernard Mensah, Henry Onyekuru gibi yabancı oyuncular için de benzer rekabete girişmelerini de değerlendiren Gökçe, şöyle konuştu:

Kulüplerimiz rekabeti önce sahada, sonra dışarıda etkilerle aramaya çalıştılar. Saha içindeki başarı esas olduğu için oraya akıllı yatırımlar yapmak gerekiyor. Bence bu dönem başladı Türkiye'de. Yabancı oyuncu konusunda hala terk edemediğimiz bir 'sidik yarışı' var. Bu yarışı Süper Lig'de hiçbir kulüp kaldırmaz. Ancak sosyal medya kaldırır. Sosyal medyalar kulüp yöneticilerinin üzerinde ezici bir baskı oluşturuyor. Bilhassa Galatasaray ve Fenerbahçe arasında korkunç bir rekabet var. 

Süper Lig kulüplerini yöneten idarecileri "akıllı, birbirlerini anlayan, şirket ya da ekonomi anlamında paniğe kapılmayacak adamlar" olarak nitelendiren Gökçe, buna karşılık bu idarecilerin sosyal medyadan etkilendiklerini kaydetti:

Sosyal medya yüzünden heyecanlarına gem vuramadıkları için yarışa giriyorlar. Fenerbahçe Mesut Özil'i aldı diye Galatasaraylılar İrfan Can Kahveci'yi alır mıyız, almaz mıyız diye bekliyor. Bu sefer topa Fenerbahçe giriyor. Bu iş sidik yarışıyla olmaz. Bu konuda Beşiktaş'ı tebrik ediyorum. Baştan beri bu yarışa dahil olmadı. Geçmiş yıllarda Uche ile Högg transferi vardır. Onları ilk Beşiktaş getiriyordu ama aynı yerde sohbet eden Ali Şen iki oyuncunun menajerine 'Beşiktaş alıyormuş, bırak ben alayım' dedi. Canlı örnek yanında Beşiktaş da telefondaydı o sırada. Böyle şeyler oluyordu ama artık Beşiktaş kendini bu işlere sokmuyor. Beşiktaş taraftarları da sosyal medyada daha akıllı davranıyor. O yüzden bu yarışın borçları azdırdığını, kredi borçları nedeniyle faizleri öncelik haline getirdiğini düşünüyorum. O nedenle pek akıllı bir durum olduğunu düşünmüyorum.

"Futbolcularımızın Burak ve Yusuf gibi Avrupa'da kendilerini göstermesi lazım"

Yabancı oyuncuların Türkiye'deki rekabet ortamını artırdığını ve yerli oyuncuların kendilerini geliştirerek Avrupa seviyesine gelebileceğini aktaran Gökçe, sözlerini şöyle noktaladı:

Bu topraklardan yetiştirip de en yüksek noktaya getirdiğimiz oyuncu Barcelona'da oynamış Arda Turan. Leicester City'de Cengiz ile Çağlar var. Everton'da Cenk Tosun var... Bizim futbolcularımızın tıpkı Burak Yılmaz ve Yusuf Yazıcı gibi sürekli Avrupa'nın üst düzey takımlarında kendilerini göstermesi lazım. Türkiye'nin bir kaynak olduğunu gösterebilirsek, Brezilya kadar olamasak da eski Yugoslavya gibi Avrupa'nın en büyük futbolcu ihracatçısı olabiliriz.