99 düşünür ve uzman Kovid-19 sonrası dünyayı ele aldı

“Bu krizden çıktıktan sonraki dünyayı kendimize sormalıyız. Yaşamak istediğimiz dünya nasıl bir dünya?”

Boston Üniversitesi'ne bağlı Frederick S. Pardee Uzun Vadeli Gelecek Araştırma Merkezi’nden (Frederick S. Pardee Center for the Study of the Longer-Range Future) meslektaşlarım, geçen yıl Mart ayında Kovid-19 salgını sonrasındaki dönem hakkında düşünmeye başlamamızın bizim için yararlı olacağını dile getirdi. Bu konuda şaşılacak bir durum yok. Çünkü Kovid-19 virüsünden sonra dünyanın nasıl görüneceğini düşünmek gelecekle ilgilenen bir araştırma merkezi için çok mantıklı görünüyor.

Bu sohbeti takip eden aylarda birçok şey öğrendim. Bunlardan en önemlisi, salgın öncesi yaşadığımız normal duruma dönmemizin mümkün olmadığı.

Öğrenme dönemi 

Özel bir zaman ayırmam gereken yeni bir projeye başladım. 190 gün boyunca, her biri yaklaşık beş dakika uzunluğunda 130 video yayınladık. Hepsini bir araya getiren bir soru oldu: Kovid-19 virüsü geleceğimizi nasıl etkileyebilir?

Proje çerçevesinde, para ve borç, tedarik zincirleri ve küresel ticaret, çalışma hayatı ve robotlar, gazetecilik ve politika, su ve gıda, iklim değişikliği ve insan hakları, e-ticaret ve siber güvenlik, umutsuzluk ve akıl sağlığı, cinsiyet ve ırkçılık, güzel sanatlar ve edebiyat ve hatta umut ve mutluluk gibi çeşitli alanlarda 101 konuda önde gelen düşünürlerle röportaj yaptım. 

Röportajlarım arasında en önemlileri ABD Ulusal Bilimler Akademisi'nin başkanı, Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) eski bir yöneticisi, eski bir NATO komutanı, eski bir İtalya Başbakanı ve bir İngiliz astronotun konuk oldukları yer alıyor. 

Singapur'dan Kishore Mahbubani, Kito'dan Yolanda Kakabadse, Kaliforniya Berkeley’den Judith Butler, Nairobi'den Alice Ruhweza ve Londra'dan Jeremy Corbyn ile şu anda oldukça popüler olan Zoom uygulaması üzerinden röportajlar gerçekleştirdim. Son bölümde Seul'den Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Ban Ki-moon'u konuk etmiştim.

Benim için bu proje gerçek bir öğrenme dönemi oldu ve birçok şeyi anlamama yardımcı oldu. Bunlardan en önemlisi Kovid-19 beklediğimiz bir fırtına değildi. Pandemi öncesi dönemde dünyamız çok normaldi. Ancak pandemi sonrası dönem şu dört nedenden ötürü asla bu doğaya geri dönmeyecek:

Değişimlerin hızlanması 

Sağlık sorunları olan ve Kovid-19’a karşı diğerlerinden daha savunmasız olan kişilerde olduğu gibi, bu krizin küresel etkisi, salgından önce başlayan değişimleri hızlandıracak.

Eurasia Group Başkanı Ian Bremmer, bu küresel pandeminin geçtiği bir yılın, daha önce görmediğimiz bir on yıl veya daha fazla sürecek bir değişimi beraberinde getireceğini gösterdiğini vurguladı.

Örneğin, Times Higher Education'dan Phil Baty, üniversitelerin "dramatik bir şekilde ve sonsuza kadar" değişeceği konusunda uyarıyor. Ancak bu değişimdeki en büyük faktörün, yüksek öğretim sektörünün uzun süredir devam eden acil değişim ihtiyacı olacağı konusuna dikkati çekiyor.

Pulitzer Ödülü sahibi Ann Marie Lipinski, gazeteciliğin aynı kadere doğru gittiğini belirtirken, Princeton Üniversitesi'nden ekonomist Atif Mian, küresel borç yapılanmasıyla ilgili endişelerden bahsediyor.

Harvard'dan Ticaret Politikası Uzmanı Dani Rodrik, salgının virüsün patlak vermesinden önce başlayan "hiper küreselleşmeden geri çekilmeyi" hızlandırdığına inanırken, Pardee Center'dan bir ekonomist olan Perry Mehrling ise, "toplumun sonsuz bir dönüşüme tanık olacağını ve var olan duruma geri dönüşün mümkün olmadığını” düşünüyor.

Çalkantılı sahne 

Siyaset daha fazla kargaşaya doğru ilerleyecek. Küresel ekonomi öylesine kasvetli bir belirsizlik içinde ki, Nobel ödüllü bir ekonomist olan ve sürekli iyimserliğiyle tanınan Angus Deaton bile, herhangi bir ilerleme kaydedilmeden önce 20 ila 30 yıl çalışma gerektirebilecek karanlık bir aşamaya girilmesinden endişe ediyor. Siyasi analistlerin çoğunu meşgul eden kafa karışıklığını da unutmamak gerekir.

Stanford Üniversitesi'nden siyaset teorisyeni Francis Fukuyama, küresel siyaset sahnesine ve geleceğine ilişkin bu derece kaygının hakim olduğu bir dönemi bugün yaşadığımız kadar daha önce hiç görmediğini kabul ediyor.

Kovid-19 pandemisi, hükümetlerin yeterliliği, sağ popülizmin yükselişi, uzmanlığın marjinalleşmesi, çok taraflılığın gerilemesi ve hatta liberal demokrasi fikrinin kendisi hakkında ciddi ve tehlikeli soruları gündeme getirdi. Ancak görüştüğüm uzmanların hiçbirinin gelecekteki siyasi sahnenin salgın öncesinden daha az çalkantılı olmasını beklemediği kesin.

Jeopolitik düzeyde ise, Harvard Üniversitesi Kennedy Okulu Dekanı Graham Allison, bu kargaşayı "Tukididis yapısına dayanan gizli bir rekabet" olarak yorumluyor (ünlü bir Yunan tarihçi, Peloponez Savaşı Tarihi kitabının yazarı ve ekonomik ve toplumsal faktörlerin üzerinde duran ilk Yunan tarihçisi Tukidides'e atıfta bulunuyor). Ayrıca bu durumu, yeni ve yükselen bir güç olan Çin tarafından üretilen, mevcut iktidarı, yani ABD’yi yerinden etme tehdidinde bulunan bir kargaşa olarak değerlendiriyor.

Kovid-19, Asya, Avrupa, Afrika, Latin Amerika ve Orta Doğu'da etkileri olan bu büyük nüfuz rekabetinin büyümesine katkıda bulundu.

Pandeminin getirdiği alışkanlıklar 

Bu alışkanlıklar ebedi olarak kalacak. Ancak değişimlerin tamamı istenmeyen şeyler olmayacak. Tüm sektörlerden uzmanlar, pandemi sırasında geliştirilen alışkanlıkların ortadan kalkmayacağı veya Zoom uygulaması aracılığıyla toplantılar ve evden çalışma ile sınırlandırılmayacağı konusunda hemfikir.

Texas A&M Üniversitesi'nden Mühendislik Profesörü Robin Murphy, tüm sektörlerde kullanıldıkları için pandeminin bir sonucu olarak robotların özellikle artık teslimat işi, Kovid-19 testleri, otomatik hizmetler ve hatta evlerde olmak üzere her alanda bulunacağını belirtiyor. Ayrıca hem Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Karen Antman hem de Pakistan'daki Ağa Khan Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Adil Haydar'dan teletıp hizmetlerinin devam ettiğini ve daha da yayılacağını duydum.

Yazılım üretiminde uzmanlaşmış bir şirket olan Salesforce'ta dijital uzman olan Vala Afshar ise meslektaşlarından daha ileri giderek salgın sonrası dünyanın tüm işletmelerin dijital forma dönüşümüne tanık olacağını ve ticaretin, etkileşimin ve iş gücünün büyük bir kısmının dijital dünyaya aktarılacağını düşünüyor. 

Yeni fırsatların oluşması 

Küresel salgınların yayılması konusunda onlarca yıldır uyarılarda bulunan Bilim Muhabiri Laurie Garrett, salgını sosyal ve ekonomik sistemlerimizin dayattığı eşitsizliği telafi etmek için bir fırsat olarak görüyor. Garrett, tüm faaliyetlerin tanık olacağı radikal ve kalıcı dönüşümlerin kaosun çekirdeğinden radikal bir yeniden yapılanma olasılığını yaratacağını düşünüyor.

Çevre bilimci Bill McKibben, salgının insanları kriz ve felaketi, yararlanılabilecek gerçek bir fırsat olarak görmeye iten son bir çağrıya dönüşebileceğini söylüyor.

Ekonomist Thomas Piketty, önceki iki konukla aynı fikirleri dile getirdi. Piketty, milliyetçilik ve eşitsizliğin artması tehlikesinin farkında olduğunu, ancak aynı zamanda Kovid-19 salgınının sağlık ve altyapıya kamu yatırımlarının yasallaşmasına yardımcı olacağına inanarak, insanların refah alanına daha fazla yatırım yapmayı öğrenmelerini sağlayacağını umduğunu ifade etti. 

Ekvador Çevre Bakanı Yolanda Kakabadse, bu sayede dünyanın çevre sağlığının insan sağlığı kadar önemli olduğunu anlayacağına ve çevreye yeni bir tür ilgi gösterilmesi gerektiğine inanıyor. Buna karşılık, askeri tarihçi Andrew Bacevich, “21. yüzyılda ulusal güvenliğin tanımlanması" hakkında bir diyalog görmeyi umuyor.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Direktörü Achim Steiner, bu küresel krize yanıt vermek için harcanan kurgusal sayılara dair şaşkınlığını dile getirdi. Steiner, dünyanın, felaket haline ve iyileştirilemeyecek duruma gelmeden önce iklim değişikliğiyle mücadele etmek için gereken küçük meblağlara daha az muhalefet edip etmeyeceğini sordu.

Son olarak çağımızın en önemli düşünürlerinden Noam Chomsky, en doğru ve samimi soruyu sorarak şöyle diyor:

“Bu krizden çıktıktan sonraki dünyayı kendimize sormalıyız. Yaşamak istediğimiz dünya nasıl bir dünya?”


*Boston Üniversitesi Frederick S. Pardee Uluslararası Araştırmalar Fakültesi Dekanı  Tribune Media için kaleme aldı Şarku’l Avsat sizler için tercüme etti.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU