Apple, Nike ve Coca Cola, Uygur yasasına karşı lobicilik yapıyor

New York Times, Çin'den yapılan ithalatı güçleştirecek kanuna engel olmak isteyen şirketlerin lobicilik faaliyetlerine yaptığı harcamayı ortaya koydu

Çin, Uygur Müslümanları için kutsal olan mekanları da yıkıyor (AFP)

ABD Kongresi'nin Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek buradan gelecek pek çok ürünün ithalatına yasak getirmeye çalışması, büyük şirketlerin tepkisini çekti. 

New York Times'ın haberine göre; Nike, Coca Cola ve Apple gibi devler, Eylül ayında hem Cumhuriyetçileri hem de Demokratların desteğini alarak 406'ya karşı 3 oyla ABD Temsilciler Meclisi'nden geçen yasa tasarısının, üst meclis olan Senato'da bu haliyle onaylanmaması için lobi harcamalarını dikkat çekici ölçüde artırdı. 

Coca Cola bu yılın ilk üç çeyreğinde lobi için 4 buçuk milyon doları aşkın harcama yaparken, Nike'ın ayırdığı miktar 1 milyon 320 bin dolar civarında kaldı. Apple'ın lobicilik faaliyetleri için tam olarak ne ödediğiyse haberde net bir şekilde belirtilmedi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Lobiciler, Uygur Zorunlu İşçiliği Engelleme Tasarısı'nın bu haliyle kabul edilmesinin Çin'in kilit öneme sahip olduğu tedarik zincirini bozacağını öne sürüyor. Bunun için de onaylanmasına kesin gözüyle bakılan tasarının bazı maddelerini sulandırmaya çalışıyorlar.

Sincan'da pamuk, kömür, şeker, domates, polisilikon gibi pek çok önemli hammadde ciddi miktarlarda üretiliyor. Bu tasarının kabul edilmesi halinde, dev şirketlerin ithal ettikleri hammaddelerin üretimi sırasında insan hakları ihlalleri gerçekleştirilmediğini ispat etmeleri gerekecek. Uzmanlar, zorlu ispat sürecinin aylar sürebileceğini ifade ediyor.

Mart ayında ABD'nin iki büyük siyasi partisinden de parlamenterlerin olduğu bir komisyonun hazırladığı raporda Coca-Cola, Nike, Adidas, Calvin Klein, Campbell Soup Company, Costco, H&M, Patagonia ve Tommy Hilfiger gibi markalar Sincan'da insanların zorla çalıştırılmasından faydalandığı şüphelenilen şirketler arasında sayılmıştı.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar

Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.

Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, BM verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.

Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.

BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.

Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebiniyse geri çeviriyor.

Son olarak Papa Francis'in, 1 Aralık'ta piyasaya çıkacak "Let Us Dream" adlı kitabında Uygur Türklerini inançları nedeniyle eziyet gören gruplar arasında gösterdiği bildirilmişti.


Independent Türkçe, New York Times, AA

DAHA FAZLA HABER OKU