39 ülkeden Çin'e çağrı: Sincan derhal incelemeye açılsın

Çin'in BM Büyükelçisi ise Uygur meselesine değinmeyip ülkesinin "insan hakları başarılarının geniş çapta tanındığını" iddia etti

Çin'in Sincan'daki Uygur Türklerine yönelik izlediği politika uluslararası çapta tepki çekiyor (AFP)

Dünya genelinde 39 ülke Çin'e, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve bağımsız gözlemcilerin insan hakları ihlalleri gerekçesiyle Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne derhal ve engelsiz ziyaretine izin vermesi çağrısı yaptı.

Almanya'nın BM misyonu tarafından resmi Twitter hesabında paylaşılan ortak bildiride, ABD, Almanya, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Belçika, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Kanada, Hırvatistan, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Haiti, Honduras, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Marshall Adaları Cumhuriyeti, Monako, Nauru, Hollanda, Yeni Zelanda, Kuzey Makedonya, Norveç, Palau, Polonya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre ve Birleşik Krallık'ın ismi yer aldı.

Listede Türkiye'nin adının geçmediği görülürken, ortak açıklamaya Bosna Hersek dışında nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan hiçbir ülkenin imza atmaması da dikkati çekti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Almanya'nın BM Daimi Temsilcisi Christoph Heusgen, BM Genel Kurulu'nda 39 ülke adına yaptığı ortak açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insan hakları ve Hong Kong'da yaşanan gelişmelerden derin endişe duyulduğunu söyledi.

Çin'e özellikle Sincan ve Tibet'teki dini ve etnik azınlıkların insan haklarına saygı duyması çağrısı yapan Heusgen, siyasi eğitim kamplarının varlığı ve bir milyondan fazla kişiye keyfi gözaltı haberlerinin son derece endişe verici olduğuna dikkati çekti.

Heusgen, "Uygur kültürünün yanı sıra inanç, ifade ve hareket özgürlüğü üzerinde ciddi kısıtlamalar var. Uygurlar ve diğer azınlıklar orantısız bir şekilde gözetleniyor. Zorla çalıştırma ve kısırlaştırma dahil zorla doğum kontrolü yöntemleri uygulandığı iddiaları ortada" dedi.
 


Çin'e BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve bağımsız gözlemcilerin insan hakları ihlalleri gerekçesiyle Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne derhal ve engelsiz ziyaretine izin vermesi çağrısı yapan Heusgen, Çin'i Hong Kong'da da uluslararası yasal sorumluluklarını yerine getirmemekle eleştirdi.

Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun ise başta ABD, Almanya ve Birleşik Krallık olmak üzere söz konusu 39 ülkeyi ülkesine karşı düşmanca tutum sergilemekle itham etti.

Sincan'daki insan hakları ihlalleri iddialarını "iftira" olarak nitelendirip reddeden Zhang, söz konusu ülkeleri içişlerine karışmakla suçladı. Uygur konusunun insan hakları, din ya da etnik bir sorun olmadığını savunan Zhang, meselenin "terörle mücadele" olduğunu iddia etti.

Voice of America'nın haberine göre konuşmasında Washington yönetimine yüklenen Büyükelçi Zhang, Uygur meselesine değinmeden, Çin'in insan hakları başarılarının "geniş çapta tanındığını" iddia etti ve ırkçılık konusunda ABD'yi "aynaya bakmaya" davet etti.

Koronavirüs için "Çin virüsü" ifadesini kullanan ABD Başkanı Donald Trump'a da yüklenen Zhang, "ABD yönetiminin ihtiyacı olan şey, hastaları tedavi edip insanların hayatını kurtarmaktır, siyasi virüs yayıp her yerde sorun çıkarmak değil" dedi.
 


Geçen yıl karşılıklı girişimler gerçekleşmişti

Öte yandan geçen yıl temmuz ayında BM İnsan Hakları Konseyi'ne üye 22 ülke, Çin'in, Sincan Uygur Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan bir mektup imzalamıştı.

Mektupta, Çin'den, Sincan Uygur Bölgesi'ndeki "kitlesel keyfi tutuklamalara" son vermesi ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet dahil BM İnsan Hakları uzmanlarının bölgeye tam erişimine izin verilmesi çağrısında bulunulmuştu.

Bu gelişmenin hemen sonrasındaysa BM'de Çin'in Uygurlara yönelik politikasını destekleyen bir mektubu 50 ülke imzalamıştı.

 

Independent Türkçe, AA, Voice of America

DAHA FAZLA HABER OKU