Vatandaşa yabancı “aktif rasyosu”, vatandaşın cebini nasıl etkiliyor?

Kredi kullanımını ve ekonomiyi desteklemek amacıyla nisanda getirilen, bankalara mevduatları, kredileri ve menkulleri ile belli bir oranı tutturma zorunluluğu getiren aktif rasyosunda beş puanlık indirim yapıldı. Peki bu ne anlama geliyor?

Fotoğraf: Pixabay.com/@geralt-9301

Hem tüketimi hem üretimi durduran salgının ekonomik etkileriyle mücadele için hükümetin daha fazla kredi kullanılmasını destekleyen, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından ilk kez 18 Nisan’da alınan “aktif rasyosu” kararında revizyona gidildi. 

Buna göre daha önce mevduat bankaları için yüzde 95 ve katılım bankaları için yüzde 75 olarak belirlenen aktif rasyosu değeri, sırasıyla yüzde 90 ve yüzde 70 olarak düzenlendi. 

Kararla birlikte her ay sonunda, o aya ilişkin aktif rasyosu oranlarının mevduat bankaları için yüzde 90, katılım bankaları için yüzde 70 altına düşmemesi şartı getirilmiş oldu. 

Aktif rasyosu nedir?

BDDK’nın özellikle özel bankaları daha fazla kredi vermeye teşvik etmek için aldığı kararla bankalara, “Aktif Rasyosu” denilen belli bir değere ulaşmalarını zorunlu tutmuştu. 

Dışarıdan bakıldığında bir matematik denklemi olan Aktif Rasyosu’nu belirleyen ise bankaların verdiği krediler, himayelerindeki mevduatlar, aldıkları menkul kıymetler veya Merkez Bankası ile yaptıkları takaslar. 

Nisandaki kararla mevduat bankaları için Aktif Rasyosu’nun değeri 100, katılım bankaları için 80 olarak belirlenmişti. Daha sonra bu değerler 10 Ağustos’ta sırasıyla 95 ve 75’e indirilmişti. 

Aktif rasyosunun denklemini belirleyen parametrelere tek tek bakalım: 
 


Denklemde de görüldüğü gibi bankanın elindeki menkul kıymetlerin miktarının 0,75 ile, TCMB ile yapılan swap işlemlerinden elde edilen değerin 0,5 ile ve yabancı para cinsinden mevduatların 1,75 ile çarpılması isteniyor. 

Basit bir dört işlem olan aktif rasyosunun büyük çıkması, ya da 90’a yaklaşması için payın büyümesi ya da paydanın küçülmesi gerekiyor. Pay kısmının büyümesi ise krediler, menkul kıymetler veya TCMB swap işlemlerinin artırılması ile sağlanabiliyor. Paydanın küçülmesi için ise ya TL mevduatlar ya da yabancı para cinsinden mevduatlar kısılmalı. 

Bu denklemdeki her başlığa rastgele seçilen bir değer yerleştirelim: 
 

TL mevduat tutarı 200
Yabancı para mevduat tutarı 100
Krediler 250
Menkul kıymetler  50
TCMB swap 25


Pay kısmının 300, payda kısmının 375 çıkmasıyla Aktif Rasyosu 0,80 değerini alan bir mevduat bankası, zorunlu tutulan 90 değerinin altında kalmış oluyor. Bu da BDDK’nın aldığı karar kapsamında cezai işleme tutulacağı anlamına geliyor. 

BDDK, aktif rasyosunu tutturamayan bankalara formüle aykırılık oluşturan tutarın yüzde 5’ine kadar ceza kesileceğini ve bu cezanın 500 bin liradan az olmayacağını duyurmuştu.  

Daha fazla kredi vermek isteyen bankaların yanlış insanları tercih etme sorunsalı

Bu konuyu 18 Nisan tarihli blog yazısında ele alan Ekonomist Mahfi Eğilmez’e göre bankaların bu oranı tutturabilmek için başvurabilecekleri yol kredi artırımı. 

Bazı bankalar, risklerini arttırmamak için kredibilitesi yüksek, sorunsuz müşterilerine ek kredi önerecek ya da açılacak ya da yenilenecek krediler için daha düşük faiz oranları önerecek. Diğer bazı bankaların ise oranı yakalayabilmesi için geri ödemesi sorunlu, yüksek riskli müşterilere yönelmesi ihtimaller arasında. Bu da ileride batık kredi sorununu genişletebilir. 

Kredi artırmayıp menkul kıymet portföylerini arttırmaya yönelecekler için ise “yapılacak her 100 liralık artışın 75 liralık etki yapması” söz konusu. Eğilmez’e göre bu yola yönelim daha sınırlı olabilir.

Paydanın küçülmesi için bankaların mevduat miktarını ve özellikle de 1,75’lik katsayı nedeniyle yabancı para mevduat miktarını düşürmeye de yönelebileceğini söyleyen Eğilmez şöyle devam ediyor: 
 
 

Bunu yapabilmelerinin yolu mevduat faizlerini düşürüp mevduatın bir bölümünün bankadan çekilmesini sağlamak olacak. Bu yaklaşımın bankalardan çekilecek dövizlerin bir bölümünün yastık altına gitmesine neden olacağını tahmin etmek zor değil. Bunu uygulayan bankalar kredi arttırmak bir yana mevduatı azaltmış olacaklar ama sonuçta faizlerde indirim sağlanmış olacak.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU