Bilim insanları ırkçılığın büyük ölçüde genetiğe dayandığını keşfetti

“Genomumuzun politik tutumlarımızı doğrudan yönettiğine inanmıyoruz. Ama zaman içinde ve benzer tercihlere sahip arkadaşlar edindiğimizde güçlenen bir yatkınlıkla doğduğumuzu tahmin ediyoruz”

Donald Trump'ın Iowa'da yaptığı kampanya mitingindeki konuşmasını protesto eden bir aktivist (Reuters)

Oslo Üniversitesi’nden bilim insanları, bazı grupların diğerlerinden üstün olduğunu iddia eden ırkçı fikirlerin genetikten önemli ölçüde etkilendiğini ortaya koydu.

PNAS isimli hakemli bilimsel dergide yayımlanan çalışmanın yazarları, bazı ayrımcı tutumların neden aynı anda ortaya çıkma eğilimi gösterdiğini araştırdı.

Oslo Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde öğretim üyesi Thomas Haarklau Kleppestø, “Aynı tutumları paylaşan insanlar, aynı genleri paylaşıyor gibi görünüyor” diye konuştu.

Çalışma kapsamında çift ve tek yumurta ikizlerinden oluşan iki bin yetişkin Norveçli, sosyal baskınlık yönelimini (SDO) ölçen bir ankete katıldı. Söz konusu ölçüm yönteminde kişinin aldığı puanlar, toplumsal hiyerarşi tercihini gösteriyor.

Yani bu ölçüm, yüksek puan alan kişilerin, “bazı grupların diğerlerinden üstün olduğu” fikrini destekleme olasılığının da yüksek olduğu anlamına geliyor.

Söz konusu ankette katılımcılardan göç politikalarının sıkılaştırılması ve Roman halkının sınırdışı edilmesi gibi fikirlerin yer aldığı 8 siyasi öneriye ilişkin görüşlerini belirtmeleri istendi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Araştırmacılar böylelikle, tek yumurta ikizlerinin siyasi görüşlerinin çift yumurta ikizlerinden daha benzer olup olmadığını görebilecekti. Bunun sonucunda ırkçılığın da genetikle ilişkili olabileceği anlaşılacaktı. Çünkü tek yumurta ikizleri genlerinin yüzde yüzünü, çift yumurta ikizleri ise yüzde 50’sini paylaşıyor.

İnceleme sonucunda araştırmacılar, katılımcıların genetiğiyle ölçülen 8 siyasi tutum arasında bağlantı olduğunu keşfetti.

Kleppestø, “Genomumuzun politik tutumlarımızı doğrudan yönettiğine inanmıyoruz. Ama zaman içinde ve benzer tercihlere sahip arkadaşlar edindiğimizde güçlenen bir yatkınlıkla doğduğumuzu tahmin ediyoruz” diye konuştu.

Öte yandan, tek yumurta ikizleri genellikle diğerlerinden daha özdeş olsa da bu, tamamen benzer oldukları anlamına da gelmiyor.

Kleppestø söz konusu benzerliği şöyle açıklıyor:

Genler, söz konusu bağlantılar için bazı kurallar koyar. Ancak tesadüfler her zaman yaşanır. Bir pasta yapmış gibi düşünün. Aynı tarifi kullansanız bile pastalarınız yüzde yüz aynı olamaz.

Özellikle sistematik deneyimler sizi etkiler. Mesela 20 yıl evli kalan biriyle bekar biri aynı olmayacaktır.

 

Independent Türkçe, Phys.org

DAHA FAZLA HABER OKU