Yıldız sistemlerinin Dünya dışı yaşamı barındıran çok sayıda gezegene ev sahipliği yapabileceği ortaya çıktı

Yeni araştırmaya sebep olan Trappist-1 yıldız sistemindeki bir gezegenin sanatsal tasviri (NASA)

Yeni bir araştırma, diğer yıldız sistemlerinin Dünya dışı yaşam barındıran çok sayıda gezegene ev sahipliği yapabileceği sonucuna ulaştı.

Araştırma, yaşamın serpilmesi için yalnızca tek gezegenin uygun koşullara sahip olduğu Güneş sistemimizin aksine, evrenin diğer kısımlarının pek çok yaşanabilir gezegene ev sahipliği yapabileceğini öne sürüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Evrenin başka yerlerinde yaşam arayan bilim insanları, düzenli olarak "yaşanabilir bölge"deki gezegenleri inceler. Bu bölge, gezegenlerin suyun anında buharlaşmayacağı kadar kendi yıldızından uzak ancak donmayacak kadar da bu yıldıza yakın olduğu aralıktır.

Araştırmacılar, evrenin başka bir yerinde Dünya dışı yaşam aramak için en umut verici yolun, Goldilocks Bölgesi ismiyle de bilinen, yıldızından tam olarak bu mesafedeki gezegenleri bulmaktan geçtiğini düşünüyor.

Yeni araştırma, Trappist-1 diye bilinen ve yaşanabilir bölgesinde en az üç gezegen barındıran, görece yakın ve ünlü bir gezegen sistemine bakıldıktan sonra hayata geçti.

Hakemli bilim dergisi Astronomical Journal'da bu hafta yayımlanan araştırmanın başını çeken Kaliforniya Üniversitesi, Riverside kampüsünden (UC Riverside) astrobiyolog Stephen Kane şunları söyledi:

Bu, bir yıldızın sahip olabileceği azami yaşanabilir gezegen sayısını ve neden bizim yıldızımızda sadece bir tane yaşanabilir gezegen olduğunu düşünmeye yönlendirdi.
Bu adil gözükmüyordu!

Bir yıldız sisteminin kaç tane yaşanabilir gezegeni destekleyebileceğini anlamak isteyen araştırmacılar, yıldızlarının yörüngesinde dolaşan farklı boyutlardaki gezegenlerin bilgisayar ortamında canlandırılmalarına olanak tanıyan bir model üretti. Model, teorik olarak milyonlarca yıla uzanan süre boyunca, bu gezegenlerin yıldızları etrafında dolanırken birbirleriyle nasıl etkileşime girebileceğini hesaba kattı.

Ekip Güneş'imize benzeyen bir yıldızın, her biri sıvı su barındıran ve yaşanabilir koşullara sahip, en fazla 6 gezegeni kaldırabileceğini buldu. Diğer yıldız türleriyse tam 7 gezegene imkan tanıyabiliyor.

Eğer bundan daha fazla sayıda varsa, gezegenler çok yaklaşarak birbirlerinin yörüngelerini bozuyor.

Araştırma, yıldızımızın görece küçük, tek yaşanabilir gezegene sahip olmasının nedenini ve bunu değiştirebilecek koşulları aydınlatmaya da yardımcı oldu. Sorunumuzun bir kısmını Güneş sistemimizdeki gezegenlerin oval bir yörüngede hareket ediyor olması oluşturuyor gibi gözüküyor. Eğer yörüngeleri daha dairesel ve düzenli olsaydı, temaslarını daha iyi şekilde en aza indirebilir ve böylece daha kararlı yörüngelere sahip olabilirlerdi.

Güneş sistemimizi yaşama bu kadar elverişsiz hale getirmeyle ilgili olarak biraz Jüpiter'i de suçlayabiliriz. Çalışmaya göre, Güneş sistemindeki diğer gezegenlerin toplam kütlesinin iki buçuk katına ulaşacak kadar büyük olan bu gezegen, uzayı kaplayarak etrafındaki her şeyin düzenini bozuyor.

Kane durumu şöyle ifade etti:

Güneş sistemimizin yaşanabilirliği üzerinde büyük bir etkisi var çünkü çok büyük ve diğer yörüngeleri saptırıyor.

Araştırma, bundan sonra yaşam ihtimalinin araştırılmasına değecek diğer yıldız sistemlerinin belirlenmesine katkıda bulunabilir. Bu, hangi dünyaların yuva özelliğini taşımak için uygun koşullara sahip olabileceğini bulmak amacıyla evreni tarayan, Jet İtki Laboratuvarı'na (JPL) bağlı Yaşanabilir Ötegezegen Gözlemevi (HabEx) gibi NASA'ya ait teleskoplarca yürütülen araştırmalara bilgi sağlayabilir.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU