DEVA Partisi’nden İBB haciz işlemine tepki: Merkezi yönetim, muhalif belediyeleri siyasi rekabetin bir parçası olarak algılamaktan vazgeçmeli

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ekmen, haczi kabil olmayan proje kredilerine ait döviz hesaplarında bulunan paraların Türk Lirası'na çevrilerek haczedilmesinin doğru olmadığını söyledi

DEVA Partisi’nden İBB haciz işlemine tepki / Fotoğraf: AA

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Mehmet Emin Ekmen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) AK Parti döneminden kalan borç ödemesi nedeniyle bir şirketin belediyenin banka hesabına haciz işlemi koymasına tepki gösterdi.

Bir şehrin toplam kalitesini belirleyen en önemli göstergelerden birinin de şehirde yaşayanlara sunulan toplu ulaşım hizmeti olduğunu kaydeden Ekmen, “Toplu ulaşım hizmet ağında, İstanbul’un dünyadaki benzer şehirlerden geride olduğu açıktır” dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“İktidar ile İBB yönetiminin farklılaşması birçok sorunu beraberinde getirmiştir” 

Geri kalma durumunun en çok raylı ulaşım sistemlerinde ortaya çıktığını aktaran Ekmen, “Bu fark, raylı sistem hizmetlerinde merkezi hükümet desteğine olan ihtiyacı ortaya koyar ki, yakın zamana kadar bu destek verilmiştir. Son seçimlerde siyasi iktidar ile İBB yönetiminin farklılaşması birçok alanda sorunlar üretmiştir. Bu sorunlardan sonuncusu, raylı sistemler için sağlanan bir krediye, yargı aracılığı ile el konulmuş olmasıdır” diye konuştu.

“Uygulama metro yatırımların aksamasına sebep olacak”

Haczi kabil olmayan proje kredilerine ait döviz hesaplarında bulunan paraların Türk Lirası'na çevrilerek haczedilmesinin doğru olmadığını belirten Ekmen, devamında şunları söyledi:

İBB’nin, yargı nezdinde netice alamayışının seçim sonuçları ile ilişkilendirilmesi kaçınılmazdır. Bu uygulama ile ortaya çıkan sonuç, metro yatırımlarının aksaması olacaktır. Muhalif belediyelerin borçlanma yetkilerinin belediye meclisleri eli ile kısıtlandığı, yatırımların Cumhurbaşkanı onayına bağlandığı bir dönemde kredi gelirlerinin amaç dışında kullanılması bir başka engelleme şeklidir.

“İş birliği ve katılım kanalları açılmalı”

Kimseye faydası olmayan gerilimin bireylerin belediye hizmetlerinden yararlanmasını sekteye uğratacağını ifade eden Ekmen, sözlerini şöyle tamamladı:

Merkezi yönetim, muhalif belediyeleri, rövanşist yaklaşımlarla, siyasi rekabetin bir parçası olarak algılamaktan vazgeçmeli, uzlaşı, iş birliği ve katılım kanallarını açmalıdır.

 

Independent Türkçe
    
 

DAHA FAZLA HABER OKU