Koronavirüs Britanya'yı zorlarken Bangladeş ve Sierra Leone'yi bir düşünün

Sierra Leone tüm ulusa hizmet vermek için elinde yalnızca 13 solunum cihazı olduğunu açıklarken bu pandemi dünyamızı saran derin ve tehlikeli eşitsizlikleri gün yüzüne çıkarıyor

Koronavirüs en savunmasız olanları en çok etkiliyor, 14 Mayıs'ta virüsle tanışan Bangladeş'teki Rohingya mülteci kamp da en korunmasızların yaşadığı alanlardan biri (Reuters)

Koronavirüs krizi üzücü olduğu kadar basit bir gerçeğin altını çizdi: Dünyamıza olağanüstü bir eşitsizlik hakim. Birleşik Krallık’ta (BK) karlarını vergi cennetlerinde saklayanlar şimdi iflas anlaşmaları talep ederken düşük ücretle ve gerekli ekipman yetersizliğiyle kahramanca çalışmaya devam eden kilit çalışanlarımıza sunulanlarsa birer madalyanın ötesine geçemiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Küresel Güney’de aileler mülteci kampları ve gecekondularda tıklım tıkış durumda ve sağlık sistemleri krizle baş edemeyecek ülkelerde bulunanlar bütünüyle unutulma tehlikesiyle karşı karşıya. Beklenen krizin yaratacağı ekonomik çöküşün sonucunda yarım milyar insanın yoksulluğa itileceği tahmin edilirken etkilerin eşit hissedilmeyeceği açık.

Kimileri ne derse desin, koronavirüsle mücadele süreci “bu işte hepimiz beraberiz” mitinin ipliğini pazara çıkardı. Eğer durum iddia edildiği gibi olsaydı serbest fonlar G20’nin izinden gider ve bu ülkelerden kendilerine borçlu olanların 2020’nin geri kalanına vadeli ödemelerini askıya alırdı. Gerçekteyse etkiyi en şiddetli hissedenler zaten halihazırda en yoksul ve incinebilir kesimler oldu, Kovid-19’un etkilerinin uzun süreceği ve pek çok durumda insan hayatına en büyük tehdidi oluşturacağı kesimler de yine bunlar.

Virüsün kendisi ayrım yapmıyor olabilir ama iş sağlık hizmetine erişim, güvenli ve hijyenik yaşam koşulları ve küresel bir ekonomik gerilemeye geldiğinde en çok acı çekenler en yoksul ve en savunmasız kesimler oluyor.

Kriz, kendilerine düşen adil vergi payını ödemekten kaçınan ve kendi ceplerini doldurmak için hükümetlerde lobicilik yapan mega-zenginlerle oyunu kurallarına göre oynamalarına rağmen eli kolu bağlanıp müdahale edemedikleri etkenlerden dolayı aşağı itilen insanlar arasındaki ayrıma ışık tuttu.

BK'de aklımızın başköşesindeki şey Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) gibi kamu hizmetlerine olan bağımlılığımız, bu hizmetleri ayakta tutan yegane şeyse herkesin yükümlülüğünü yerine getirip vergilerini ödemesi. Acıdır ki kamu hizmetleri son 10 yıldır (sadece BK'de değil, tüm dünyada) saldırı altında. Küresel salgın, ancak en zayıf halkamız kadar güçlü olduğumuzu gösteriyor; onun üstesinden gelmek için ulusal sınırların ötesinde birlikte çalışmak zorundayız. Dirençli kamu hizmetleri hayat kurtarıyor sadece kriz anlarındaki anlık müdahaleleriyle değil, gündelik faaliyetlerinin bileşkesinin dünyayı daha güvenli ve sağlıklı bir yer yapmasıyla da.

 

 

Bir salgını önlemek, yayıldıktan sonra onunla uğraşmaktan daha hızlı, daha etkili ve daha az masraflıdır. Birleşmiş Milletler’in küresel ateşkes çağrısı gibi hamlelerinin bu kadar önemli olmasının nedeni bu. Kaynaklarımızı mümkün olan en çabuk şekilde ön cepheye aktarmaya ihtiyaç duymamızın nedeni de bu.

BK'nin NHS’le bile sağlık krizini çözmekte nasıl zorlandığını gördük. Durumun tüm bir ulusa hizmet vermek için yalnızca 13 solunum cihazına sahip olan (Sierra Leone), yalnızca 15 yoğun bakım yatağı bulundurabilen (Somali) veya  (dünyada uluslararası standartlarda sağlık hizmetinde en düşük oranlardan biri olan) 2 bin kişi başına bir doktor düşen (Bangladeş) gibi ülkelerde nasıl olacağını hayal edin. Bu veriler, bugünün gündeminin yanısıra diğer ülkelerin gelecekte güçlü sağlık sistemleri geliştirmesini desteklemek için yapacak ne kadar çok işimiz olduğunu da gösteriyor.

Öte yandan, gerçek bir uluslararası liderliğin bulunmamasından dolayı ülkelerin uluslararası tedariki arttırmak için birlikte çalışmak yerine kaynakları ellerinde tutmak için çekişmeye girdikleri bir “her koyun kendi bacağından” durumunun ortaya çıkma riski bulunuyor. Burada da en büyük zararı görecek olanlar dünyanın en yoksul ve zarar görmeye en açık kesimlerinde bulunanlar.

Bu tarihi anda uluslararası gelişim biriminin gölge sekreteri olarak atandığım için onur duyuyorum. Görev aldığım hükümet biriminin dünya çapında oynayacağı rol bu andakinden daha kritik olamazdı, bu duruma yapacağımız müdahaleyse nasıl bir Britanya olmak istediğimizi gösterecek. İster küresel koronavirüs salgını, ister iklim krizi veya dünya çapında büyüyen sefalet olsun, dünyanın karşı karşıya olduğu zorlukların üstesinden ancak küresel işbirliğiyle gelebiliriz. İnsanları, aileleri ve toplulukları çabamızın merkezine koyan bir işbirliğiyle.

Bu, uluslararası ortaklarımızla küresel idarenin en geniş seviyesinde birlikte çalışmak ve söz konusu bölgelerde yaşayanların öncülük ettiği hayati faaliyetleri desteklemek anlamına geliyor. Kadın hakkı hareketleri, inanç grupları ve sendikalar gibi çok sayıda yerel özne çoktan harekete geçti; şimdi bizim desteğimize ihtiyaçları var.

Bu kriz zamanında Birleşik Krallık’ta ve diğer ülkelerde toplumsal adalet mücadelesini yükseltmek için hükümetle ve uluslararası kalkınma alanında faaliyet gösterenlerle yapıcı şekilde çalışacağım. Ülkemizin dünya sahnesinde uluslararası kalkınma alanında yeniden öncü olduğu bir sistemin kurulmasına çalışacağım.

İçine kapanık bir ada olmaktansa vicdanın yön verdiği bir ülke için.

Hakları koruyan, en hassas durumdakilerin ve köşeye itilmişlerin sesi olan, evrensel insan haklarını tanıyan ve onları koruyan bir ülke için.

Preet Gill, Birmingham Edgbaston bölgesinden İşçi Partisi milletvekili ve uluslararası kalkınma biriminin gölge sekreteri olarak görev yapmaktadır

 

Preet Gill'ın tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Ulusal Sağlık Sistemi’miz varken bile koronavirüsle mücadelede zorlanıyoruz. Bir de Bangladeş ve Sierra Leone’nin başına gelecekleri hayal edin

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Şafak Küçüksezer

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU