Tüm ligler ertelenmeli

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter

Bilimin çaresiz kaldığı koronavirüse karşı, güç gösterisi yaptı Türk futbolu.

Avrupa’nın hemen hemen tüm ligleri ertelenmişken, kafası karışık bir şekilde oynandı lig maçları.

Geçen hafta Galatasaray başkanı ve federasyon başkanı, aynı gün içerisinde açıklamalar yaparken, aslında akılları hala şampiyonluktaydı.

Koronalı günlerde bile futbol paydaşları, üzerlerindeki formaları çıkartamazken hep birlikte aynı cümleleri de kuramadılar. 

Öyle ki maçların oynanmasını isteyen Trabzonspor Başkanı Ali Ağaoğlu, salgın riskini umursamadan maçların oynanmasını isterken, açıklamasını da önlem amaçlı maskeli şekilde yapıyordu.

Federasyon başkanı sadece Süper Lig’in federasyon başkanı gibi hareket ederken hangi koşullarda oynandığı bilinmeyen alt lig maçlarındaki riskler, konuşulmadı bile.

Federasyon için koronavirüsün Süper Lig'den uzak olması yeterliydi belki de.

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in aynı gün içerisinde çelişkili iki farklı açıklaması da salgından öte önceliğin şampiyonlukta olduğunu gösteriyordu. 

Herkes Fernando Muslera’nın isyanına ya da Fatih Terim’in tepkisine bakarken, alt ligler ve diğer amatör müsabakalar kimsenin dikkatini çekmiyordu.

Amatör kümedeki maçlar ve diğer branşlardaki müsabakalar hangi ortamda ve nasıl oynanıyor, bilinmiyor.

Bu maçları oynayan ve zaten ayakta zar zor duran kulüpler, sporcular, antrenörler ve hakemler, bu dönemde şampiyonluk yarışında olan Süper Lig kulüplerinden daha çok etkilenecek.

Bunun yanında maçlardaki güvenlik görevlileri, stat çevresi esnafları, seyyar satıcılar ile yaratılan ekonomi, koronavirüsün yarattığı bu belirsizlikten payını alacak.


Maçların oynanmasının zararı çok faydası yok

Türkiye’de Süper Lig maçları, 2018-2019 sezonu verilerine göre ortalama 14 bin kişiye oynanırken, statlarda haftada yaklaşık 126 bin kişi maç izliyor.

Bununla beraber Süper Lig’de ortalama bilet fiyatı 67 TL’yi buluyor. Geçen yıl Süper Lig’in maç günü gelirleri, toplamda 491 milyon TL’yi bulmuştu.

Bu gelirlerin yüzde 87’si dört büyük kulübe ait. Kalan haftalara baktığımızda şimdilik bu paranın yüzde 20’si kaybolmuş gibi görünüyor.

Bahislerden gelen para, seyirci kaybı ve maç günü ticari gelirlerin kaybı ile beraber bu sürecin mali kaybı, borçlu Türk futbolu için oldukça yüksek görünüyor.

Dünyada yaşanan finansal kaos ve dövizin aşırı değerlenmesi ile gelecek yıl transfer harcamaları da bir başka sorun olacak kulüpler için.

Avrupa şampiyonasının ertelenmesi ve Avrupa liglerinde belirsizlik ile beraber gelecek yıl Türk futbolunu zor günler bekliyor.

Zaten yerel kaosları olan Türk futboluna, uluslararası başka sorunlarda eklenmiş oluyor.


Aynı rakibe karşı artık herkes aynı takımda  

Şimdi herkes aynı tarafta ve herkesin defansa gelip yardım etmesi gerekiyor. Kimin şampiyon olduğunun da bir önemi yok. 

Avrupa şampiyonası ve Şampiyonlar Ligi ertelenirken, Türkiye’de spor müsabakaları da ertelenmeliydi.

Tüm dünyada ligler dururken, Türkiye’de gösterinin devam etmesinin bir getirisi yok.

Koronavirus salgının arttığı bir dönemde, seyircisiz maçlar ile zaten borçlu olan Türk futbolu, gelir kaybı yaşayacak.

Kimin sağlıklı olduğu bilinmeyen bir ortamda, kimin şampiyon olduğunun önemi kalmıyor.

Sağlıklı koşulların oluşmadığı ve rekabetin yarar getirmediği ortada.

Türk sporunda aynı dili konuşan başkanlara ve camialara ihtiyaç var. Kriz ortak ve mevcut durumun yarattığı mağduriyet, aslında her kulübün aynı tarafta, aynı tribünde olduğunu gösteriyor.

Dünyanın ortak düşmanı olan virüs karşısında Türk sporunun aynı tezahüratı yapması gerekiyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU