Deniz Gezmiş’in darağacına yürürken bile selam gönderdiği "Şekibe Abla’yı" dava arkadaşı anlattı

Mustafa Yalçıner, Deniz Gezmiş’in darağacına gönderilirken unutmadığı ve geçtiğimiz günlerde vefat eden 68 kuşağının “Şekibe Ablası’nı” anlattı

Şekibe Çelenk, Deniz Gezmiş'lerin mezarı başında yapılan anmalardan birinde Gezmiş'in babası Cemil Gezmiş ile / Fotoğraf: halitcelenk.org

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının avukatı Halit Çelenk’in eşi ve 68 kuşağının devrimci gençlerinin "Şekibe Abla” dediği Şekibe Çelenk, geçtiğimiz günlerde 99 yaşında yaşamını kaybetti.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, 6 Mayıs 1972 günü Ankara'da idam edilmişti.

İdamından dakikalar önce elleri kelepçeli halde darağacına götürülen Deniz Gezmiş, yanında yürüyen avukatı Halit Çelenk’e dönerek “Şekibe Ablaya selam söyle. Bize çok emeği geçti. Hakkını helal etsin!” demişti.

Peki ölüme giden birinin son anlarında bile unutmadığı ve selamını eksik etmediği Şekibe Çelenk kimdi? Ve Deniz Gezmiş’ler açısından önemi neydi?

Şekibe Çelenk’i bizzat o günlerin tanığı, Deniz Gezmiş’in arkadaşı ve onunla birlikte THKO davasından yargılanan Mustafa Yalçıner’den dinledik.

mustafayalçıner....jpg
Mustafa Yalçıner (sağdan üçüncü) yine Deniz'lerin bir anmasında Şekibe Abla dediği Şekibe Çelenk'in elini tutarken / Fotoğraf: halitcelenk.org

 

"Tanışıklığımız TİP’ten başladı"

Çelenk'ler avukat bir aile olmanın dışında 1960'lı yıllarda Türkiye'deki sosyalist hareketin de önemli isimlerindendi.

Şekibe Çelenk ve eşi Halit Çelenk, Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) aktif üyeleriydi.

Çelenk ailesinin bir döneme damga vuracak olan devrimci gençlerle tanışmaları da bu döneme denk geldi. Yalçıner, Çelenk ailesiyle tanışıklıklarının nasıl başladığını şöyle anlattı:

Tanışıklığımız birinci TİP’tendir. Çok sayıda sendikacının ülkenin ileri aydınlarıyla kurdukları Türkiye İşçi Partisi'nden yani. Başkanlığını M.Ali Aybar, ondan sonra Behice Boran’ın yaptığı parti. İstanbul üyesi olan Deniz hariç hepimiz aynı ilçenin üyesiydik.  Sinan, Hüseyin, Yusuf, Taylan ve Samsun TİP’ten gelen Halit Ağabey’le Şekibe Abla. Birlikte Aren-Boran’ın muhaliflerinden olmuş, partiden birlikte ayrılmıştık.

deniz gezmiş.jpg
Halit (ortada) ve Şekibe Çelenk mezarlıkta yapılan anmada Gezmiş'in babası Cemil Gezmiş (soldan birinci) ve Hüseyin İnan'ın babası Hıdır İnan (soldan ikinci) ile / Fotoğraf: halitcelenk.org

 

“Ablalığımızı anneliğimizi üstlenmişti”

Yalçıner, Şekibe Çelenk’a dair anılarını anlatmayı şöyle sürdürdü:

Şekibe Abla da avukattı. Aynı okul mezunuydu sevgili eşiyle. Orada tanışıp evlenmişler.  Avukatlarımız arasında Şekibe Abla yoktu. Avukatlığımızı Halit Ağabey üstlenmişti. Şekibe Ablaysa, deyim yerindeyse ablalığımızı hatta anneliğimizi üstlenmişti. Az misafir etmedi bizleri. Sürekli gidip geliyorduk evlerine. Denizler olarak yargılandığımız THKO Davası öncesinde de. Deniz ve Hüseyin’le Yusuf ve Sinan’la Taylan olmadan, hapishane sonrasında da.

 

“Az yemeğini, o güzelim peynirli kurabiyelerini yemedik”

Yalçıner, Şekibe Çelenk’i hep sevgiyle anıyor. Ona dair anıları arasında şunlar da var.

Az yemeğini, o güzelim peynirli kurabiyelerini yememiş, suyunu içmemişizdir. Az yüreği yanmamıştır birimizin başına bir hal gelse. Hep dimdik ayaktadır Şekibe Abla. Yanımızdadır. Kimseye tek kötü söz söyletmemiş, hep sahiplenmiştir. 'Çocuklarım' demiş, 'Evlatlarım' demiş, Serpil’le Ferda’dan ayırmamış bizleri, yememiş yedirmiş, giymemiş giydirmiştir. Karşılıklıdır sevgimiz. Aynı şekilde Halit Ağabey'de bizim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır. 

halit.jpg
Halit Çelenk, Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın son anlarına tanık olmuştu / Fotoğraf: halitcelenk.org

 

"Cezaevine gelemedi"

Deniz Gezmiş ve arkadaşları cezaevine düşünce resmi olarak avukatları olmadığından Şekibe Çelenk çok istediği halde onlarla görüşememişti.

Yalçıner o günleri de "Şekibe Abla, Denizlerle yargılanırken tutulduğumuz Mamak Askeri Cezaevi'ne gelemedi, o kurabiye ve yemeklerinden getiremedi. Yasaktı çünkü. Yalnızca avukatımız olanlarla, en çok da Halit Ağabeyle görüşebiliyorduk. Halit Ağabey,  bizi hiç yalnız bırakmadı. Üç arkadaşımızın en son anlarında da yanındaydı" diye anlattı.

mustafa yalçıner.jpg
Mustafa Yalçıner, Şekibe Çelenk'in devrimci gençler açısından önemini anlattı / Fotoğraf: Kişisel sosyal medya hesabı

 

"Şekibe Abla, en içten gülüşüyle içimizden biriydi"

Deniz Gezmiş idam edildiğinde 24 yaşındaydı. Şekibe Çelenk daha uzun yıllar yaşadı ama içindeki acı asla dinmedi. Her 6 Mayıs'ta idam edilen gençlerin aileleriyle ve sevenleriyle birlikte mezarlığın yolunu tutarak anmaları kaçırmadı.

Yalçıner aralarındaki ilişkinin bir avukatlık ve müvekkil ilişkisinden çok daha ileride olduğunu şu sözlerle anlattı:

Bizler birbirimizi canımızdan çok sevdik! Birbirimizin yerine ölebilirdik. Öldük de. Olağan bir aileden daha ileriydik. Ölesiye bağlıydık birbirimize. Birimizin parmağına diken batsa incinirdik. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindik. Şekibe Abla da en içten gülüşü, düşman bildiklerine o kahredici, delici bakışlarıyla bizdendi, içimizden biriydi.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU