İranlı muhalifler: İstihbarat bize işkence yaparken ünlü haber spikeri de sorgu odasındaydı

Fabrikada eylem organize ettiği için cezalandırılan İranlı iki işçi hakları aktivisti, ülkenin en tanınan haber spikerlerinden biri olan Zebihpur’un işkence sırasında sorgu odasında olduğunu ileri sürdü

Fotoğraf: iranintl.com

Büyük ekonomik sorunlarla boğuşan İran’ın Huzistan eyaletinde bulunan Heft Tepe Şeker Fabrikası’nda geçen yıl kasım ayında başlayan grev ve gösteriler, İran’da devlet güdümündeki medyanın da dahil olduğu bir skandallar dizisini beraberinde getirdi.

Huzistan’da “şehrin kumbarası” olarak nitelenen fabrikada çalışan yüzlerce işçi, 4 aydır maaş ve sosyal haklarından mahrum bırakıldıkları gerekçesiyle şehrin idari binalarının önünde gösteriler düzenlemeye başladı. 

İran güvenlik güçleri “Biz Heft Tepe işçileri açız”, “Suriye’yi bırak bize bak”, “Biz Heft Tepe İşçileri evimize para götüremiyoruz”, “Bakkal artık veresiye mal vermiyor” ve "Tehdit ve hapishaneden korkmuyoruz" pankartları açan gösterici işçilerden 15'ini gözaltına aldı. 

İşçi hakları aktivisti İsmail Bahşi’nin, “4 işçi kendini yaktı, bu hayata lanet olsun” sözlerinin yer aldığı işçi protestolarına ait video sosyal medya kullanıcıları tarafından yoğun bir şekilde paylaşıldı ve ülkede geniş yankı uyandırdı. 
 


Kısa sürede İran gündemine oturan şeker fabrikası işçilerinin gösterilerine Ahvaz’daki çelik fabrikası çalışanları, Tahran Üniversitesi öğrencileri, Zencan Yağ Fabrikası işçileri de destek vererek yürüyüş gerçekleştirdi. 

Eylemleri organize etmekle suçlanan Sepideh Kolian ve İsmail Bahşi, 18 Kasım 2018’de gözaltına alındı.

15 Aralık’ta da adli kontrol şartıyla serbest bırakılan iki aktivist, gözaltında oldukları süre boyunca güvenlik güçleri ve istihbarat görevlileri tarafından işkenceye gördüklerini ve ölümle tehdit edildiklerini iddia etti.

Kolian ve Bahşi, 20 Ocak 2019 tarihinde yeniden gözaltına alındı.


14 yıl hapis ve 74 kırbaçla cezalandırıldı

Tahran Devrim Mahkemesi’nde 7 Eylül tarihinde görülen davada, Sepideh Kolian’a 18 yıl hapis cezası verilirken, İsmail Bahşi ise 74 kırbaç ve 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Farsnews, işçi hakları aktivistlerinin rejimi yıkmak isteyen gruplarla irtibat halinde olduğunu, tekrar gözaltına alınmadan önce yurtdışına kaçmak istediklerini iddia etti.


Zorla itiraf videosu  

Bütün bu yaşananların ardından İran Radyo ve Televizyonu’nda (İRİB) “Yakılan Tasarım” ismiyle yayınlanan belgesel filminde iki aktivistin “itiraf” görüntülerine yer verildi. 

Belgeselde, ‘aktivistlerin İran dışındaki Marksist ve komünist gruplarla işbirliği içinde işçi grevleri ve protestoları düzenleyerek siyasal sistemi yıkmayı amaçladıkları’ iddia edildi.

Kolian ve Bahşi, belgeselin yayınlanmasının ardından, söz konusu itiraf görüntülerindeki ifadeleri sorgu memurlarının baskı ve işkenceleri verdiklerini, açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.


‘Bize işkence yapılırken spiker odadaydı’

Sorgu memurlarının “Eğer dışarı çıktığında ağzını açarsan, sen ve İsmail Bahşi’den zorla aldığımız itirafları haber kanallarında yayınlarız” dediklerini ileri süren Kolian, “Yakılan Tasarım” isimli belgesel filme ilişkin şu iddiada bulundu: 

İRİB muhabiri Amine Sadat Zebihpur, ‘Yakılan Tasarım’ isimli belgesel filmin hazırlığı süresince sorgu odasında bulunuyordu. Saatler süren psikolojik ve fiziksel işkence sonrası önceden hazırladığı itiraf metnini kamera önünde okumam için bana verdi.

 


Kolian, dava sürecine ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise, “Dava dosyam beni savunacak avukatımın dahi elinde bulunmuyordu. İran Radyo ve Televizyon Kurumu (İRİB) muhabiri Amine Sadat dava dosyamın sorgu ve işkence günlerimde elinde olduğunu söyledi” ifadelerini kullandı.
 


‘Bir mahkûmun işkence görmesi reva mıdır?’

Bahşi ise, İnstagram hesabından yaptığı paylaşımda İran İstihbarat Bakanı’na seslendi ve işkence iddialarını tekrar etti:

Ahlak, insan hakları ve İslam dini açısından gözaltındaki bir mahkûmun işkence görmesi neyle açıklanır? Reva mıdır? Eğer reva ise hangi ölçüyle? Mahkûmiyetimin ilk günlerinde hiçbir delil gösterilmeden ölümüne işkence gördüm, 72 saat boyunca hücremde hareket edemedim.


‘Sen beni batının hukukuna şikayet ettin ben de seni Allah’a…’

İRİB muhabiri Amine Sadat Zebihpur ise iddialara İnstagram hesabından yanıt verdi.  

Zebihpur, “Rehberim Ali Hamaney’i seviyorum” etiketiyle yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Seni hiçbir zaman görmedim. Sen Ahvaz’da ben ise Tahran’da idim. Belgesel çalışması için sana dair her şeyi okumuştum ve seni tanıyordum. Saçlarının rengi misali basittin. Sen beni batının hukuk kurallarına şikâyet ettin ben de seni Allah’a şikâyet ediyorum. Ben seni hiç görmedim ama görüşmemizin kıyamete kalması daha iyidir.

 


En başarılı sunucu seçilmişti

Kötü hapishane koşullarını protesto etmek için açlık grevine başlayan işçi hakları aktivistleri 26 Ekim'de kefaletle serbest bırakılmıştı.


İran Radyo ve Televizyonu Kurumu’nda 20.30 haberlerinin sunuculuğunu yapan Amine Sadat Zebihpur, Mahmud Ahmedinejad’ın cumhurbaşkanlığı döneminde ülkenin en başarılı haber sunucusu seçilmişti.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU