Ilık bir kasım öğleden sonrası. Kadıköy'ün kalabalığından uzak, sakin bir kafedeyim. Ortamın dinginliğine uygun bir caz parçası çalıyor. Ancak ona dikkat kesilmek yerine kulaklığımı takıyorum. Bir müzisyen ya da grupla söyleşi yapmadan önce mutlaka müziklerine doya doya kulak veririm; röportajdan sonra da bu şarkılar genellikle hayatımın kalıcı bir parçasına, yeni birer alışkanlığa dönüşür.
Masanın üzerinde kötü el yazımla göz tırmalayan kalın defterim ve baristanın özene bezene süslediği sıcak bir kahve var. Dünyaca ünlü gitar dörtlüsü 40 Fingers'la biraz önce yaptığım röportajı düşünüyorum.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
YouTube'da 350 milyon izlenmeyi aşan performanslarıyla klasik gitarın sınırlarını yeniden tanımlayan bu 4 müzisyen, 22 Kasım'da yani yarın İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda sahneye çıkmaya hazırlanıyor.
Andrea Vittori, Emanuele Grafitti, Matteo Brenci ve Enrico Maria Milanesi'den oluşan 40 Fingers, 4 gitarı tek bir enstrüman gibi konuşturma becerisiyle dünya çapında dev bir hayran kitlesi oluşturdu. Sound of Silence, Bohemian Rhapsody, Libertango, Hotel California ve Game of Thrones Theme gibi ikonik eserlerin özgün düzenlemeleri, grubun halihazırda modern gitar repertuvarına damga vurmuş durumda.
"Stüdyo ve sahne arasında geçen bir hayat"
40 Fingers'ın son dönemi, hem yoğunluğun hem de üretkenliğin aynı anda zirveye çıktığı bir süreç olmuş. Vittori, dünyanın farklı şehirlerinde verdikleri konserleri hatırlatırken, aynı zamanda grubun sürekli bir üretim halinde olduğunu söylüyor. "Biz şu sıralar harikayız. Çok heyecan verici bir dönemden geçiyoruz" diyerek ekliyor:
Kısa süre önce Brezilya'da unutulmaz bir turneyi tamamladık ve 16 ülkelik uzun bir Avrupa turundan döndük. Şimdi yeni ülkeler, yeni müzikler ve yeni zorluklarla dolu bir sonraki bölüme hazırlanıyoruz. Konserler arasında stüdyodan neredeyse hiç çıkmıyoruz; yeni düzenlemeler ve kayıtlar üzerine çalışıyor, sürekli gitar çalıyoruz. Gitar neredeyse her zaman elimizde.
Bu ifadeler, grubun küresel başarısının arkasındaki disiplinin küçük bir göstergesi. Ve aslında temponun hiç düşmediğini kanıtlıyor.
"40 Fingers'ı benzersiz kılan şey, 4 kişiliği tek bir sese dönüştürmemiz"
4 gitarın aynı anda çalınması, çoğu müzisyen için riskli bir birliktelikken, 40 Fingers'ın en güçlü özelliği haline gelmiş. Emanuele Grafitti'ye göre bu birliktelik, uzun yıllara dayanan bir dostluğun ürünü. "Kimyamız, yıllara yayılan dostluk ve yüzlerce konserin getirdiği bir birlik duygusundan doğuyor" diyor Grafitti:
Birbirimizi çok derin bir şekilde dinlemeyi öğrendik; en küçük detay bile bizim için önemli.
Ardından "4 gitar birlikte çaldığında kaosa düşmek çok kolaydır" diye hatırlatıyor:
Bu yüzden boşluk, denge ve dinamizm bizim için vazgeçilmez üç ilke haline geldi. 'Az çoktur' bizim felsefemiz. Farklı müzikal kişiliklere sahip olmamıza rağmen bu farklılıkları çatıştırmak yerine birbirine yaslandırmayı başardık. En büyük gücümüz bu.
40 Fingers'ın konserlerinde kimi zaman bir orkestra, kimi zaman bir rock band duyuluyor oluşu da bu yaklaşımın en görünür örneklerinden biri.
"Bohemian Rhapsody her şeyi değiştirdi"
Grubun dünya çapındaki yükselişinde Queen'in Bohemian Rhapsody düzenlemesinin payı tartışmasız çok büyük. Bu düzenleme, yalnızca müzikal beceriyi değil, aynı zamanda 4 gitarın birlikte nasıl dev bir evrene dönüşebileceğini de gösteriyor.
Viral videonun ardından neler yaşandığını sorduğumda, Enrico Maria Milanesi "Bohemian Rhapsody bizim için bir dönüm noktasıydı" diyor:
Video bir anda dünya çapında yayılmaya başladı ve dünyanın her yerinden mesajlar almaya başladık. Gitarlarımızın hayal ettiğimizden çok daha uzak yerlere ulaşabileceğini o zaman anladık. Ama aslında ilk provalardan beri özel bir şeyin geldiğini hissediyorduk.
Bu viral an, grubun kariyerinde yeni bir sayfa açmış. Daha kapsamlı turneler, daha büyük işbirlikleri ve daha iddialı sahne prodüksiyonları o günden sonra başlamış.
"Her performansı küçük bir film gibi kurguluyoruz"
40 Fingers'ın videolarının sinematik bir kalite taşıması tesadüf değil. Grup, performans mekanlarını, kameranın konumunu ve ışığı tıpkı film çekiyormuş gibi planlıyor.
Vittori, "Performanslarımızı küçük birer film gibi düşünüyoruz" diyerek bu görsel-müzikal bütünlüğü şöyle açıklıyor:
Her birinin kendine özgü bir rengi, sıcaklığı, atmosferi var. Nerede çaldığımız, ışık, mekân, hepsi müziğin bir parçası hâline geliyor. Dört gitar hem çok güçlü hem çok narin olabilir. O yüzden müziğe kadar sessizlik yaratmayı da önemsiyoruz. Asıl duygunun orada saklı olduğuna inanıyoruz.
İşte bu yaklaşım, 40 Fingers'ı hiç kuşkusuz dijital çağın en etkileyici gitar topluluklarından biri haline getirmiş durumda.
"Sadakat ve yeniden yaratma arasında ince bir köprü var"
40 Fingers'ın repertuvarının genişliği tanımlamakta zorlanılan türden: Rock klasiklerinden film müziklerine, tango başyapıtlarından pop kültürünün hafızalara kazınmış melodilerine uzanan dev bir dağarcık.
Peki bir parçayı 4 gitar için seçerken neye bakıyorlar? "Önce duygusuna bakıyoruz. Kelimesiz konuşabilen bir melodi olmalı" diyor Grafitti. Film müziklerini işte bu yüzden çok seviyor grup, "Hisleri doğrudan taşıyor" diyorlar:
Bir esere yaklaşırken kendimize şu soruyu soruyoruz: 'Bunu 4 gitarla hissedilir kılabilir miyiz?' Yanıt evetse onu seçiyoruz. Ancak asıl ruha sadakatle kendi dünyamızı katmak arasında ince bir denge var. Bazı parçalar yeniden hayal edilmeyi hak ediyor, bazılarıysa sadık bir dokunuş gerektiriyor.
"Müziğin sınırları yok; birlikte çalmak bize bunu öğretti"
Grup yıllar içinde Andrea Bocelli, Tori Kelly ve The Police'in efsanevi gitaristi Andy Summers gibi pek çok sanatçıyla sahne paylaştı. Vittori, bu işbirlikleriyle ilgili şöyle söylüyor:
Her işbirliği bir alçakgönüllülük ve iletişim dersi gibiydi. Türler önemini yitiriyor; hissederek çalıyorsanız herkes aynı yerde buluşuyor. Bize öğrettikleri şey, müziğin gerçek anlamda sınır tanımadığı...
"İstanbul'da büyük bir hikaye anlatmak istiyoruz"
40 Fingers, 22 Kasım'da İstanbul Lütfi Kırdar'da ilk kez Türkiye'deki dinleyicilerle buluşacak. Grup, Türkiye'ye uzun süredir gelmek istiyormuş, üstelik çok da heyecanlılar:
İlk kez geliyoruz ve gerçekten çok heyecanlıyız. Yıllardır Türk hayranlardan o kadar sıcak mesajlar aldık ki... Konserdeki şarkı listemiz klasiklerimizle yeni düzenlemeleri bir araya getirecek. Elbette birkaç sürprizimiz de var. Tek dileğimiz, seyircinin enerjik, meraklı ve müziği bizimle birlikte yaşamaya hazır olması.
40 Fingers'ın sahnede yaratmak istediği atmosfer ise hem büyük hem samimi:
Büyük bir salonda bile samimi bir ortam yaratmak istiyoruz; sanki arkadaşlarla bir hikaye paylaşıyormuşuz gibi. 4 gitar bir salonu doldurabilir ama aynı zamanda fısıldayabilir. Enerji ve duygu arasında bir yolculuk sunacağız.
"4 gitarla hikayeler anlatmak için yola çıktık"
Söyleşinin sonunda, grubun misyonunu tek cümleyle tanımlamasını istediğimde Vittori şu ifadeyi kullanıyor:
4 gitarın sesiyle hikayeler anlatmak ve tek bir kelime söylemeden insanları birleştirmek.
Ve Türkiye'deki dinleyicilere bir mesaj göndermeyi de unutmuyor:
İstanbul'da buluşmak için sabırsızlanıyoruz. Siz açık kalplerle gelin, biz de gitarlarımızı getireceğiz. Unutulmaz bir gece olsun.
Kafedeki ışık gün batımına doğru hafifçe değişirken, artık soğumuş olan kahvemden son yudumumu alıp defterimi kapatıyorum. Kulaklığımda 4 gitarın aynı anda yükselip alçaldığı bir 40 Fingers parçası çalıyor. Röportajda anlattıkları enerji, heyecan ve müzik sevgisi bir anlığına masada bana eşlik ediyor gibi. Kapüşonumu geçirip dışarı çıktığımdaysa akşam serinliğinde o gitar melodileri hâlâ benimle adımlıyor kaldırımları.
© The Independentturkish