Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında Tören Salonu’nda toplandı. Toplantının açılışında konuşma yapan Numan Kurtulmuş, Azerbaycan-Gürcistan sınırında kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan askerler ile Hırvatistan’daki uçak kazasında şehit olan pilot için Allah’tan rahmet ve başsağlığı diledi.
"Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun oldukça önemli bir toplantısında daha ilk günkü inancımız ve kararlılıkla buluştuk, bir araya geldik. Komisyon üyeleri olarak bir araya gelirken ülkemizin dört bir yanından yükselen desteği ve dayanışma iradesini ne yürekten hissettiğimizi bir kere daha ifade etmek isterim" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
Kurduğumuz bu komisyon müzakere ve istişareyi büyüten bir masanın etrafında bir araya gelmemizi sağlıyor. Bu masada sesini yükseltenler değil, sözünü kurmayı ve herkese anlatmayı bilenler kendine yer buldu, yer bulmaya devam edeceklerdir. Burada her kesimden insanımızı dinliyoruz ve anlamaya çalışıyoruz. Halkın sesine kulak veriyoruz. Sorunların kaynağına iniyor, çözümü ilkelerde ve kurumlarda bulmak için gayret sarf ediyoruz çünkü dinlemeden adalet olmaz, anlamadan kardeşlik güçlenmez ve demokrasimizin standartları yükselmez. Davet ettiğimiz akademisyenlerin, sivil toplum temsilcilerinin ve kanaat önderlerinin anlattıklarından dersler çıkarttık. Dile getirilen her fikir ve yazılan her not bizim için yol gösterici oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Bir yandan da arızalı dil ve üslubu tamir ediyor ve toplumsal güveni artırıyoruz"
Türkiye'nin her köşesinden gelen katkılar çalışmalarımızın milletin ortak eseri olduğunu açıkça ispat etmektedir. Her kesimden temsilcinin ve her düşünceden vatandaşımızın komisyona yönelttiği ilgi, çalışmalarımızın milli bir gayretin eseri olduğunun da açık bir kanıtıdır. Komisyonumuz müşterekleri büyütüyor ve aykırılıkları, ayrılıkları azaltmaya çalışıyor. Çatışmayı değil, uzlaşmayı, kutuplaşmayı değil, karşılıklı rızayı esas alarak çalışıyor. Milletimizin iyi niyetini, toplumun vicdanını ve hukukun ölçüsünü dinliyoruz. Dinleyen bir Meclis aslında güçlü bir Meclis demektir. Müzakere ve istişare eden Meclis çok şükür milletin gönlündeki yerini de tahkim ediyor. Gerçekleşen oturumlar Meclisimizin bir müzakere yeri olduğunu da güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Burada üretilen her fikir daha da güçlenmesini istediğimiz demokrasimizin bakım ve onarım işçiliğidir. Bir yandan da arızalı dil ve üslubu tamir ediyor ve toplumsal güveni artırıyoruz.
Bugüne kadar yürütülen tüm çalışmaların Türkiye'de uzun yıllar acılar ve kayıplar üreten terör eylemlerinin artık sona erdiği yeni bir dönemi işaret ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Bu hayırlı gelişme geniş bir mutabakatla, söz birliğiyle ve oy birliğiyle alınan kararlarla bugüne kadar gerçekleştirilmektedir" dedi. Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eşit yurttaşlık bilincini güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü günlük hayatın standartı haline getirmek, yerelden merkeze ve merkezden tüm bölgeye kardeşlik dilini taşımak istiyoruz. Hedefimiz ifade özgürlüğünü büyüten, güvenlik ile özgürlük arasındaki dengeyi akılla ve ölçüyle işleten güçlü bir Türkiye'dir. Devletin vakarını ve siyasetçinin nezaketini ve milletin itibarını korumak hepimizin ortak görevidir. Meclisimiz sesi çok çıkanın değil milletin iradesinin merkezidir. Bunu hatırlatmak isterim. Milletimizin vekilleri güçlü bir çoğunlukla ittifak halinde sürece destek vermektedir. Bu birliktelik Meclisin asıl gücünü ve milletin iradesini ve birliğini yansıtmaktadır.
"Ölçü ve izandan uzak çevrelerin kullandığı haksız ve çirkin ithamları da üzülerek takip ediyoruz"
Tüm iyi niyetimizle çalışırken ölçü ve izandan uzak çevrelerin kullandığı haksız ve çirkin ithamları da üzülerek takip ediyoruz. Meclis'in ve millet mücadelesine gölge düşürmeye çalışan dilden medet umanlara buradan sesleniyorum: Komisyonumuza dönük ağır yaftalar sadece seviyenizi gösterir ve siyasetin kalitesini düşürür. Kimden gelirse gelsin iftira ve hakaret aslında fikrin yoksullaşması demektir. Ülkesini seven, siyasi rakibini düşman diye tarif etmez. Biz şahıslar da değil fikirlerle konuşuyoruz. İftirayla değil fikirlerle tartışıyoruz. Kimlerin birlikteliğimizden rahatsız olduğunu, kimlerin dayanışmamızı küçültmeye çalıştığını gayet iyi görüyoruz. Birliğimize yönlenen her saldırı bizi daha da kenetliyor. Buradaki birlik sadece komisyon üyeleri arasındaki birlik değil. Türkiye’nin, 86 milyonun kader birliğidir. Kimliklere ve değerlere saygı doğrudan vatana sadakattir. Eleştiri haktır. Bunun için hakaretten de ari olması şarttır. İstişare cesaret ister, kavga etmek ise kolaydır. Bizim yolumuz devlet ciddiyetinin sözün adabıyla bütünleştiği yoldur.
Komisyonumuz Türkiye'nin geleceğini birlikte şekillendiren bir çerçeve sunuyor. Akademiyi, sivil toplumu, kamuoyunu aynı hedeflerde buluşturuyor. Önerileri de etkiden faydaya, maliyetten sürdürülebilirliğe kadar akılcı bir süzgeçten geçiriyor. Komisyon çalışmalarını tamamladığında toplumda yargı süreçlerinin öngörülebilirliğinin artacağına yürekten inanıyorum. Temel hak ve özgürlüklerin gündelik hayattaki karşılığı da hiç şüphesiz güçlenecektir. Yerelde huzurumuz büyüyecek, ulusal düzeyde güven tesis edilecek ve siyasi rekabet medeni ölçüler içerisinde kalmaya devam edecektir.
"Halkın sesi Meclis'te yankı buldukça kardeşlik dili hayatın her alanına sirayet etmektedir"
Birbirimizin yükünü hafifletirsek Türkiye'nin yükü hafifler, kardeşlik büyürse krizler küçülür. Hukuk işlerse adalet yerini bulur. Meclis'imiz güçlendikçe vatandaşlarımız daha rahat eder. Biz bu görüşleri birer temenni olarak değil, hedef olarak ifade ediyoruz. Komisyonun kazanımları demokrasi kültürümüzü derinleştirmektedir. Bizim yürüttüğümüz süreç toplumsal huzurun, barışın ve kardeşliğin kurumsallaşmasıdır. Bugün artık görüyoruz ki halkın sesi Mecliste yankı buldukça kardeşlik dili hayatın her alanına sirayet etmektedir çünkü demokrasi bir arada yaşama ahlakıdır; adaletin, hoşgörünün ve dayanışmanın ortak zeminidir. Nihayetinde komisyonumuz milletçe kurduğumuz büyük bir sofranın siyasal mutfağıdır. Burada hazırlanan her öneri o sofraya konulan helal bir lokmadır."
"Ülkemizin yolunu kesmeye çalışanların gayretleri milletin iradesinin duvarına çarparak dağılacaktır"
Komisyonda 550'den fazla milletvekilini temsil eden 11 siyasi partinin yüzde 90'ın üzerinde bir temsil oranıyla aynı hedef etrafında buluştuğunu vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:
Bu tablo demokratik olgunluğumuzun, siyasi aklımızın ve toplumsal bilincimizin en güçlü delilidir. Komisyonumuz büyük uzlaşının kurumsal ifadesidir. Milli dayanışma kâğıt üzerinde bir kavram değil, ülkemizin vicdanında ve Meclisi'nde yaşayan bir hakikattir. Evet, engel çıkarmaya çalışanlar olacaktır. İçeriden ya da dışarıdan kimisi şahsi hesaplarla, kimi makam kaygısıyla bu süreci durdurmak isteyenler de ortaya çıkabilecektir. Ülkemizin yolunu kesmeye çalışanların gayretleri milletin iradesinin duvarına çarparak dağılacaktır. Biz hızlı ama düşünerek ve derinlemesine ilerlemeyi sağlıyoruz.
Bölgesel dengelerin, uluslararası dinamiklerin bu kadar hızlı değiştiği bir dünyada Türkiye'nin sözünün gecikmesi düşünülemez. Bu nedenle komisyon her aşamasında hem ilkesel hem de pratik bir denge gözeterek ilerlemektedir. Her adımda ülkemizin bölgesinde barış ve istikrarın merkezi olma misyonunu güçlendiren bir vizyonla hareket ediyoruz. Siyasi rekabeti tamamen medeni çizgilere taşıyacağız. Kurumlarımızın itibarını günlük tartışmaların insafına bırakamayız. Devlet vatandaşının safında durdukça vatandaş hakkını devletin güvencesinde bilecektir. Kalıcı barışı büyüteceğiz, ortak iyiliği kurumsallaştıracağız. Temel konularda geniş mutabakat, farklı görüşlerde ise medeni rekabet içinde istikrarlı uzlaşma yöntemini sürdüreceğiz. Siyasette yeni normalimiz uzlaşı kültürü olmalıdır. Elbette tartışacağız ama saygıyla konuşacağız. Elbette yarışacağız ama kurallarla ilerleyeceğiz. Eleştireceğiz ama hakkaniyeti elden bırakmayacağız. Dilimiz birbirimizi incitmeyecek ve hukukumuzu zedelemeyecektir. Birimize yapılan haksızlık hepimize yapılmış demektir. Dillerin buluşması ülkenin barışını kuracaktır. Kararlar kadar üslup da bir devlet işidir. Biz kimseyi dışlamadan ilerlemek zorundayız. Kimseyi kaybetmeden kazanmak, kimseyi ötelemeden merkezde tutmak durumundayız. Siyasetin değeri, toplumun bir arada olması maharetinden geçer. Devletin ağırlığı, adaletin terazisinden, Meclis’in itibarı da sözün kalitesinden geçer. Yolu açıp, yöntemi şeffaf, iradesiz sağlam bir çalışmayı yürütüyoruz. Nefret diline asla teslim olmayacağız.
"Devlet ciddiyetini gündelik tartışmaların insafına bırakmayacağız"
Hukuku yıpratan popülizme asla geçit vermeyeceğiz. Her itirazı kayda geçireceğiz. Devlet ciddiyetini gündelik tartışmaların insafına bırakmayacağız. Türkiye'yi hem bölgemizde hem de dünya çapında daha güçlü, saygın ve itibarlı bir konuma taşıyacağız. Bu komisyona güç veren irade geçici bir heyecan değil, tarihsel bir sorumluluktur. Bu komisyona güç veren irade geçici bir heves değil, tarihsel bir sorumluluktur. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgenin de uzlaşma hedeflerinden birisidir. Dünyanın değiştiği bu fevkalade dinamik dönemde bölgemizde barışın, adaletin ve istikrarın örneği olmak için çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Komisyonumuz bu iradenin siyasi ifadelerinden biridir.
"Çalışmalarımız sıradan bir raporla değil, tarihe düşülen değerli bir notla tamamlanacaktır"
‘Milli Dayanışma’, ‘Kardeşlik’ ve ‘Demokrasi’ üçü birbirini tanımlayan birlikteliğimizin farklı tezahürleridir. Bugün Türkiye hem kendi içinde hem çevresinde barışın dilini konuşabiliyorsa burada terörsüz Türkiye çalışmalarının ve özellikle bu çerçevede komisyonumuzun katkısı büyüktür. Artık bu ülkede ötekileştirme siyaseti, kimlik kavgası ve ayrılık söylemi asla kök bulmayacaktır. Milletimiz çabalarımızın hizmetini biliyor. Vatandaşlarımız ortak değerimizin ve toplumsal iyiliğin arkasındadır. Bugün buradan milletimize net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Bu süreç başarıya ulaşacaktır. Bugün bu süre sürecin arkasında milletimiz vardır. Siz varsınız. Meclisimiz var, akıl var, hukuk var, vicdan vardır. Komisyonumuz ve milletvekillerimiz milletin iradesini taşıma sorumluluğuyla çalışmaya devam ediyor. Bu gayretler geleceğe güvenle bakan ülkemizin umududur. Çalışmalarımız sıradan bir raporla değil, tarihe düşülen değerli bir notla tamamlanacaktır. Bu sefer hep birlikte kazanacağız. Bu sefer hep birlikte konuşacağız ve başaracağız. Kaybedenler sadece bozguncular, basiretsizler ve kifayetsizler olacaktır. Allah yardımcımız olsun, sözümüz kuvvetli olsun, yolumuz açık olsun.
ANKA