Çin'in en büyük sorunu: Nüfus düşüşü

"Demografik düşüşü geri çevirmek neredeyse imkansız"

Tek çocuk politikasını 2015'te terk eden Çin, dünyanın en kalabalık ülkesi unvanını Hindistan'a verdi (AFP)

ABD'yle ticaret savaşı yürüten Çin, bu meseleyle yoğun biçimde ilgilense de çok daha derin bir sorunla karşı karşıya: nüfus düşüşü.

Asya devinin nüfusu, tarihte daha önce görülmemiş bir hız ve ölçekte azalıyor. 

Devasa bir işgücü eksikliğine yol açabilecek bu durumun onlarca yıl boyunca hem Çin'i hem de dünyayı etkilemesi bekleniyor.

Barbie bebeklerden cep telefonlarına, ayakkabılardan elektrikli otomobillere pek çok sektörde tedarik zincirleri zorlanabilir. Zira emeğe dayalı üretimin ciddi hasar göreceği düşünülüyor.

Londra merkezli ekonomi danışmanlığı firması Oxford Economics'ten Louise Loo, "Demografik düşüşü geri çevirmek neredeyse imkansız" diyor. 

Asya ekonomisi uzmanının tahminine göre, işgücü eksikliği Çin'in gayri safi yurtiçi hasılasındaki büyümenin on yıl boyunca binde 5 oranında az gerçekleşmesine neden olabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2022'de 1,4 milyarı gören Çin nüfusu artık azalıyor. 

2050'de 1,26 milyara düşeceği, 2100'e gelindiğindeyse Asya devinde 633 milyon kişinin yaşayacağı ve bunların yüzde 52'sinin 60 yaşının üstünde olacağı tahmin ediliyor. 

BM’nin tahminlerine göre, 22. yüzyılın başında Çin’de işgücüne dahil kişi sayısı, çalışmayan nüfustan daha az olacak.

1980'den 2015'e kadar tek çocuk politikasını benimseyen Pekin, 2016'da iki, 2021'deyse üç çocuğa izin verdi.

Ancak tüm bu çabalar beklentileri karşılayamadı. Gelecek yıllarda doğum oranlarının daha da düşmesinden korkuluyor. 

Devlet propagandası, teşvikleri ve kampanyaları da henüz kayda değer başarılar sağlayamadı. 

Zira çocuk bakımı masrafları, istihdamdaki belirsizlikler ve yavaşlayan ekonomiyle birleşince evlenip aile kurmaktan kaçınanların sayısı giderek artıyor.

Hangzhou merkezli bir teknoloji şirketinde yöneticilik yapan Zhao Zijuan, Washington Post'a şunları söylüyor:

Çocuk sahibi olmaktan korkuyorum. Çocuk istemiyorum. Bir çocuk yetiştirmek için çok fazla fedakarlık gerekiyor, özellikle de kadınsanız. Hayat zaten yorucu, daha da zorlaştırmak istemiyorum.

35 yaşındaki kadın, pek çok kişinin kendileriyle aynı durumda olduğunu belirterek "Bazıları bana bencil diyor ama umurumda değil. Hayatı kendi kurallarımla yaşamak istiyorum" diyor.

46 yaşındaki veri analisti Ardy Yan da benzer bir görüşe sahip:

Evlenmek, çocuk sahibi olmak, soyu sürdürmek gibi sorumluluklar herkese göre değil. Ömrümüz sadece onlarca yıl sürüyor, keyif aldığımız zamanlar daha fazla olmalı.

Çalışan sayısının azalmasının, ekonomiyi bozarak daha da az doğuma yol açacağı bir kısırdöngüden korkuluyor.

Bu durum, ortalama ömür süresinin de artmasıyla daha da yaşlanan bir nüfusla birlikte emeklilik maaşları ve sağlık hizmetleri üzerinde ciddi yük oluşturabilir. 


Independent Türkçe, Washington Post, Reuters

Derleyen: Eren Umurbilir

DAHA FAZLA HABER OKU