Televizyon sektöründe tekelleşme suçlamasıyla gözaltına alınan ancak 12 yıl önceki Gezi Parkı eylemlerinde sanatçıları yönlendirdiği suçlamasıyla tutuklanan ve 248 gündür cezaevinde bulunan menajer, ID iletişim sahibi Ayşe Barım, bugün ikinci kez hakim karşısına. çıktı.Barım'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Ayşe Barım’ın “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme" suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 171 sayfalık iddianamede, Ayşe Barım'ın 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapsi isteniyor.
Mahkeme heyeti ilk duruşmada verdiği ara kararda, tanıklar Enver Aysever, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Dolunay Soysert, Nejat İşler, Nehir Erdoğan, Rıza Kocaoğlu, Hümeyra, Selma Ergeç, Şükran Ovalı ve Zafer Algöz’ün ise zorla getirilmesine karar vermişti ancak, zorla getirilme kararı verilen tanıklardan Dolunay Soysert, Selma Ergeç, Halit Ergenç ve Bergüzar Korel'in duruşma için zaten adliyede bulunuyor olmaları dikkat çekmişti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sanatçılar tanıklık için adliyede idi
O isimlerden Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Selma Ergeç, Dolunay Soysert bugün de İstanbul Adliyesi’ne geldi. Ayrıca Nejat İşler, Mehmet Günsür, Zafer Algöz, Hümeyra Adak, Ceyda Düvenci de adliyedeydi. Duruşma bir saat gecikmeli olarak 11:00’de başladı. İlk tanık olarak ünlü oyuncu Hümeyra dinlendi. Hümeyra, ”Benim bildiğim Ayşe apolitik bir insandır. Öyle kimseyi yönlendirmez. Geziye de gittim. Kendi fikrimdi ben istedim gitmeyi. Ayşe’nin hiçbir dahli yok bu işte“ dedi.
Ayşe Barım’ı ihbar ettiği için dinlenen tanık Sedat Gün SEGBİS ile bağlandı. Mahkeme başkanı “Emine Ayşe Barım’ı tanıyor musun?” diye sordu. Gün, Barım’ı sosyal medya ve televizyondan tanıdığını söyledi ve “İhbar ettin mi?” sorusunu ise “Sosyal medyada gördüklerimi yazdım, içeriğini hatırlamıyorum” dedi. Mahkeme başkanı ardından ihbar mektubunu okudu. Sedat Gün, “Sosyal medyada gördüklerimi vatandaşlık görevimi yerine getirmek için topladım yazdım, kendim bir şey görmedim” dedi.
"Hiçbir şekilde yönlendirme olmadı"
Diğer oyunca tanıklar da yönlendirme iddialarını reddetti ve şunları söyledi:
Bergüzar Korel: Ayşe barım beni yönlendirmedi eşimle birlikte Gezi Parkı’na gittim. Kendisini de orda görmedim. Gezi Parkı döneminde de ona bağlı olarak çalışıyordum ama hiçbir şekilde yönlendirme olmadı. Teklif bile olmadı.
"Barım’dan asla bir talimat almadım, almam da…"
Ceyda Düvenci: 3 gün Gezi Parkı olaylarına katıldım. Bu olayda asla talimat ya da teklif olmadı Barım’dan. Ayşe Barım’la 23 yıldır çalışıyorum. Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da oyuncular olarak görüşme olduğunda da sanatçı arkadaşım Yavuz Bingöl aradı öyle gittim. Katıldığımda Barım’ın kendisini orda görmedim. Ayşe Barım benim sadece menajerim değil, dostumdur aynı zamanda. Konuşma sıklığımızın arttığı dönemlerde ya derdim vardır da onun için konuşmuşuzdur ya da bir proje başlayacaktır… Sosyal medya hesaplarımı kendim yönetiyorum Barım’dan asla bir talimat almadım, almam da… Ayşe’nin en büyük hassasiyeti hayvanlar ve çocuklardır. Apolitiktir. Onun dışındaki şeyleri konuşmaz, konuşmayı sevmez. 23 senedir bir hediye vereceği zaman bu ya barınak bağışı ya da çocuklara yönelik bir şeydir.
"Ayşe Barım, apolitik biridir"
Dolunay Soysert: Gezi Parkı olaylarına katılmamda Ayşe Barım’ın hiçbir yönlendirmesi ya da talimatı olmadı. Ben kendi irademle gittim. Gezi Parkı’ndaysa sadece bir defa karşılaştım kendisiyle. 2005 yılından beri Ayşe Barım’la çalışıyorum. Genel bir menajerlik sözleşmem yok. Barım, apolitik biridir. Hem menajerim hem de çok yakın arkadaşımdır. Sadece iş değil çok fazla ortak paylaşımımız var. Gezi Parkı döneminde okuduğum açıklamayı kimin verdiğini hatırlamıyorum ama barışçıl bir söylemdi. Sadece iş değil çok fazla ortak paylaşımımız var.
"Muhteşem Yüzyıl setinden çıkıp Gezi Parkı’na gittik. Ayşe Barım bizimle değildi"
Halit Ergenç: Ayşe Barım’ın Gezi Parkı olaylarına katılamamda hiçbir talimatı ya da etkisi olmadı. Birkaç gün gittim ve kendisiyle birkaç kez karşılaştım. 23-24 senedir kendisiyle çalışıyorum. İş ilişkisi dışında hiçbir yönlendirmesi olmadı. Böyle şeylerin kararını kendim veriyorum. Sosyal medya hesabımı Barım değil başka bir ekip yönetiyor. Genel bir menajerlik sözleşmem yok. Muhteşem Yüzyıl setinden çıkıp Gezi Parkı’na gittik. Ayşe Barım bizimle değildi. Yenikapı’da yapılan Demokrasi Mitingine katılmamda Barım’ın bir etkisi yoktur. Yanımdaydı ama sebebi orada basının olmasıydı ve menajerimin yanımda bulunması gerekirdi. Gezi Parkı’nda okunan bildiriden birini ben okumuştum. Bu metnin okunması konusunda Barım bana hiçbir talimat vermedi ya da talepte bulunmadı. Metni bana kimin verdiğini hatırlamıyorum, hazırlayanı da bilmiyorum. Oyuncuların arasında hazırlanan bir metindi. Çok kalabalık bir ekipti ID’de çalışanlar dışında başka oyuncular da vardı.
Mehmet Günsür: Barım’ın Gezi Parkı olaylarına ilişkin bir yönlendirmesi olmadı. Gezi Parkı’na iki veya üç kere katıldım. Barım’ı bir kez gördüm. Kendisiyle 20 küsür yıldır çalışıyorum. Genel bir menajerlik sözleşmem yok. Muhteşem Yüzyıl dizi setinden çıkıp Gezi Parkı’na gittik. Bu konuda Barım’ın bir dahli yoktur.
"Ben DİSK üyesiyim... Sosyal medya hesabımı Elon Musk kapattı"
Nejat İşler: Kendisini çok iyi tanırım. İki kere Gezi Parkı’na gittim. Tesadüfen gittim çünkü o sırada Bodrum’daydım. Bir iş için İstanbul’a gelmiştim be gelmişken uğrayayım dedim. Ben devrimci işçi sendikaları konfederasyonu üyesiyim. Onların Gezi Parkı’nda çadırı vardı oraya gittim. Sosyal medya hesabımı Elon Musk kapattı. Kapanmadan önce de kendim yönetirdim. Normal hayatta her yere kendim giderim, beni kimse göndermez ya da yönlendirmez. Bir yerde yemek yediysek onu ödemekte ısrar eder en fazla.
Nehir Erdoğan: 2008 yıllarından beri kendisiyle çalışıyorum. Gezi Parkı’na katılmamda bir etkisi yoktur.
"Ayşe Barım’ın herhangi bir konuda bana talimat verme hakkı yok"
Selma Ergeç Öz: Gezi Parkı olaylarına 4-5 kez katıldım. Barım’ın herhangi bir yönlendirme ya da talimatı olmadı. Bir kere denk geldim. Nasılsın iyi misin şeklinde konuştuk. 22-23 yıldır çalışıyorum kendisiyle. Genel bir menajerlik sözleşmem yok. Ayşe Barım’ın herhangi bir konuda bana talimat verme hakkı yok. Muhteşem Yüzyıl dizisinde oynadım, setten Gezi’ye gittiğimizi hatırlıyorum. Başka zaman da gittim. Çok yoğun bir basın vardı o gün ve basının olduğu yerde menajerin olması gerekiyor.
Sevil Demirci: Ben yıllardır Cihangir’de oturuyorum. Gezi Parkı’ndaki ağaçları kesilmemesi çok önemliydi benim için. Barım’ın hiçbir yönlendirmesi olmadı.
Şükran Ovalı Erkin: Gezi Parkı olaylarına 1-2 defa katıldım. Kendi hür irademle gittim. Barım’ı orda görmedim. Gezi Parkı’na tek başına gittim, kimseyle plan yapmadım. Sosyal medya hesaplarını kendim yönetirim.
"Gezi Parkı’na üç defa hür irademle gittim"
Zafer Algöz: Gezi Parkı’na üç defa gittim. Hür iradenle gittim. Çalıştığım kurum İstanbul Devlet Tiyatrosu'ydu ve o günlerde oralardaydım. Kendisi benim 30 yıllık arkadaşım. 16-17 yıldır çalışıyorum kendisiyle. Gezi Parkı’na ilişkin bir söylemi olmadı. Barım, apolitik biridir. Ayşe her zaman çalışanlarına 'futbol fanatizmi ve siyaset üzerinden kimseyle muhatap olmayın' der.
Tanık olarak dinlenen gazeteci Enver Aysever’e Ayşe Barım’ila paylaştığı video soruldu. Aysever, “Ben davayla nasıl ilişkilendirildim bilmiyorum. Ayşe Hanım’ı meslekten tanıyorum. Çocukluk arkadaşım Halit Ergenç’in menajeriydi. Bana konuk olup olamamak üzerine Ayşe Hanım’la birkaç dakikalık telefon görüşmem oldu. Onu anlattım. Oyuncular üzerinde tahakküm oluşturduğu üzerinde bir tahakkümüm olmadı. Ayşe Hanım’ın menajerliğine dair eleştiride bulundum. Oyuncuları Gezi Parkı’na yönlendirdiğine dair bir bilgim yoktur” dedi.
Ayşe Barım sesi titreyerek, gözyaşı içinde konuştu: Neden hedef alındım? Neden yaşam hakkım elinden alındı?
Tanıklıkların ardından söz verilen Ayşe Barım, sesi titreyerek ve gözyaşları içinde konuştu. Barım şunları söyledi:
Ben ilk duruşmada ayrıntılı olarak savunma yapmıştım. Ben bir vatandaş olarak ülkesine sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiş biriyim. Herhangi bir suçlamada tanık olarak bile yer almadım. Ben günlerdir aynı soruyu soruyorum kendime: Neden hedef alındım? Neden yaşam hakkım elinden alındı? Adaletin varlığına güvenmek istiyorum ama bu süreç beni korkutuyor. Tek başına bir hücrede beyin ve kalp sorunları ile uğraşıyorum. 30’dan fazla kilo kaybettim. Sunulan tüm somut veriler hata olduğuma ikna edemedi. Bayılmalarla ilgili sevklerim başladı ama panik atak yüzünden o kadar zor sevk oldum ki… Ben tedaviyi reddetmiyorum. Bu ameliyatlarım çok riskli bir an önce sağlığıma kavuşmam gerekiyor. Tanık beyanlarını da dinlediniz. Artık ben tutuksuz yargılanmak istiyorum. Temel hakkımı bana vermenizi istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum.
Barım savunması sırasında ağladığı için mahkeme başkanı “Ben sizi bu şekilde görmek istemiyorum. Bu şekilde kimseyi görmek istemeyiz. Daha sonra devam edin” dedi. Barım yine de savunmasına devam etti.
Tahliye kararı çıktı
Barım'ın savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
Heyet, Barım'ın beyin ve kalp rahatsızlığına ilişkin dosyada var olan raporlarda anevrizmaya ilişkin yapılan tespitler, Adli Tıp Kurumu'nun raporundaki sonuç kısmında yapılan tespitler, önerilen tedavi ve işlemler ile tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alındığında tutuklamadan beklenen faydanın adli kontrolle de sağlanabileceği gerekçesiyle sanığın, "konutu terk etmeme" ve "yurt dışı çıkış yasağı" şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
ANKA