Silivri'de tutuklu bulunan CHP Cumhurbaşkanı adayı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 31 Ocak'ta ifade için gittiği İstanbul Adliyesi önünde CHP aracının meydana alınmaması üzerine yaşanan gerginlikle ilgili haklarında dava açılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 25 CHP’li ilk kez hakim karşısında. Duruşma nedeniyle Çağlayan'da olağanüstü önlemler alındı. Adliye önündeki meydan bariyerlerle kuşatıldı, çok sayıda noktaya çevik kuvvet ekipleri yerleştirildi. Adliyede işleri olduğuna ilişkin belge gösterebilen vatandaşlar içeri alındı. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel de izliyor.
Silivri'de tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 31 Ocak'ta ifade için gittiği İstanbul Adliyesi önünde CHP seçim otobüsünün engellenmesi ve otobüse doğru yürüyenlere biber gazı sıkılması üzerine başlayan gerginlikle ilgili CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 25 CHP’li hakkında dava açıldı. Çelik ve 25 CHP’liye; "görevi yaptırmamak için direnme", "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama", "kasten yaralama", "kamu malına zarar verme" suçlamalarından açılan davada, sanıklar için 3 yıl 11 aydan 17 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Davanın ilk duruşması ise bugün, bir saat gecikmeli olarak, 11:00 itibariyle İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nce İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılıyor.
Duruşmayı izlemek üzere CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP Genel Başkan yardımcısı Aylin Nazlıaka, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda isim mahkeme salonunda hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından Özgür Çelik savunmasına başladı. Çelik savunmasında şunları söyledi:
İlk savunmayı Özgür Çelik gerçekleştirdi.
“Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum” diyerek sözlerine başlayan Çelik şöyle konuştu:
Üç başlık altında savunma gerçekleştirmek istiyorum. Ben ve 25 arkadaşım neden buradayız? Ben hayatımda ilk defa hakim karşısına çıkıyorum. CHP İl Başkanı seçildiğim gün, yolumun mahkeme salonuna düşeceğini biliyordum. Dikenli bir gül bahçesinde yürümediğimizi biliyorduk. İki yıllık görev süremiz içerisinde önemli başarılar elde ettik. Otokrat yönetimlerde muhalefetler cezalandırılır. Başarılı muhalefetler kat kat cezalandırılır. 31 Mart 2024 tarihine kadar hakkımızda ne açılmış dava ne de duruşma var. Şu an il başkanlığı binası davalık. Etrafı abluka altına alınmış durumda. İl kongresi şu an davalık. Toplam 3 ayrı davadan 22.5 yılla yargılanıyorum. Tamamı 31 Mart’tan sonra çıkan davalar. Bunun sebebi ben ve buradaki 25 arkadaşımın kararlı bir şekilde iktidara yürüyen partimizin neferleri olmasıdır. Sadece biz değil, CHP ve toplumsal muhalefet şu an yargı kıskacı altında. Cumhurbaşkanı adayımız ve İBB Başkanımız şu an cezaevinde.
Bu dava bizim 300 gündür yaşadığımız olağanüstü antidemokratik dönemin sonucudur. Bir avuç zengin, halkı sefalete mahkum etmek istiyor. Anayasal haklarımızı kullanmamız bu iddianame ile suç sayılıyor. Ben ve arkadaşlarım 2 yıllık görev sürecimizde ilk defa o gün adliye önünde basın açıklaması yapmadık. Her bir belediye başkanımız için defalarca basın açıklaması yaptık.
Mesaimizin büyük bir bölümü adliye koridorlarında, cezaevlerinde geçiyor. 31 Ocak günü burada basın açıklaması yapmamız engellenmeye çalışılmıştır. Tamamen bir anayasal hak ihlalidir bu mesele. İsrail’in Filistin vahşetini kınamak için yürüyüşümüz engellendi. Oysa iktidara yakın insanlar bir eylem yaptığında bütün olanaklar açılıyor ama ne yazık ki bize yasak. Özellikle seçilmiş 26 CHP’li yönetici burada yargılanıyor. Bu ve diğer siyasi yargılamalarla bir mesaj verilmek isteniyor. Biz susmadığımız, boyun eğmediğimiz için buradayız. Partide hiçbir görevi olmayan abim Özkan Çelik de burada yargılanıyor. Bu davanın bir mesajı da şu; bu dava ile ailelerimize de bir mesaj vermek istiyorlar. Özkan Çelik, iddianamedeki fotoğrafta gülümsüyor. Bu dava siyasi bir davadır.
Birileri bir talimat verdi ve ‘bu basın açıklamasını yaptırmayın’ dediler. Meselenin temeli budur. Bu ülkenin hakimi, savcısı, polisi bizim gibi işçi, memur, emekçi çocuğu. Biz herkes için adalet istiyoruz. Anayasal haklarımızın engellenmesine karşı çıktığımız için yargılanıyoruz. Asla boyun eğmeyeceğiz. Sahte ve göstermelik muhalefet yapmamız bekleniyor. ‘İl binasında oturun’ diyorlar, ona da oturamıyoruz, demir bariyerlerle çevrili. Biz tam bağımsız bir Türkiye’yi savunduğumuz için yargılanıyoruz. Sayın mahkemenizden adalet istiyoruz.
Mesele adalet meselesidir. Halkımızın yüzde 80’inden fazlası adalete güvenmiyor. Bu kötü gösterge kimin sorunu? Bu, hepimizin sorunu. Hukuk ve siyaset işlerinin birbirinden ayrılması gerekiyor. Bugün ülkemizde yaşayan herkesin adalet talebi var. Sadece kendimiz için değil, haksız hukuksuz yargılanan herkes için adalet istiyoruz. Bugün adalet istediğimiz için yargılanıyoruz. İktidar yargıyı araçsallaştırma çabası içinde. Talimatların nereden geldiğini biliyoruz. Bizim polisle hiçbir sorunumuz yok. Gelecek nesillere borcumuz var. Hiçbir baskıya boyun eğmeden mücadele ediyoruz. Arkadaşlarım ve kendim için beraat istiyorum.
Daha sonra savunma yapan CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara, şu ifadelere yer verdi:
Bu salonda bulunması gereken bizler değil; katiller, tacizciler ve karanlık kişilerdir. Bunların olması gereken zindanlarda; slogan attığı için, meydanda bulunduğu için genç arkadaşlarımız yargılanıyor. Cumhuriyet değerlerine bağlı ve Atatürkçü bir genç olarak Çağlayan Adliyesine bilerek ve isteyerek gittim. Partimizim genel başkanı sayın Özgür Özel, 31 Ocak’ta Çağlayan’a gidilmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunmuştu. Ben ve partili tüm arkadaşlarımız Çağlayan’a gittik. O gün orada olan on binlerce kişi sesini çıkarmak için oradaydı. Polisler ‘dağılın’ uyarısı yapmadı. Demokratik protesto hakkını kullanmak isteyen insanların engellendiğini gördük. Hakkımdaki dört iddianın dördü de asılsızdır. Polis hiçbir uyarı ve ihtar olmadan müdahale etti.
Hakkımdaki iddialar asılsızdır. Herhangi bir somut delille ispatlanamamıştır. CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı olarak sayın Ekrem İmamoğlu’na karşı hukuksuz açılmış her davaya karşı mücadele etmeye devam edeceğim. Mücadeleden ve demokrasi savunmasından geri durmamız söz konusu olamaz. Adil yargılanma hakkımıza sahip çıkmak için Çağlayan’daydık, Saraçhane’deydik. Hiçbir güç buradan bize bir suç yaratamaz. Geleceğine sahip çıkmak isteyen gençleri kimse suçlu sayamaz. Tüm haksızlıklara karşı omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğim. Bu dosyadaki suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum ve beraatimi talep ediyorum.
Duruşmaya Özgür Çelik’in kardeşi Özkan Çelik’in de arasında bulunduğu diğer kişilerin savunmalarıyla devam edildi.
ANKA