Artık ABD, İsrail ve İran savaşını konuşuyoruz.
Peki bu savaşa Rusya ve Çin müdahil olur mu?
Bir dünya savaşından söz edilebilir mi?
Önce üç başat güç, ABD, Rusya ve Çin konusunu ele alalım.
Bunlar kendi aralarında doğrudan veya fiili biçimde savaşmak istemezler.
Eğer savaşırlarsa bunun adı "dünya savaşı" olur, yani herkes savaşmış olur, üstelik buna "nükleer savaş" da dahildir.
Genel Nükleer Harp'in bir diğer adı da "kıyamet senaryosu" olmaktadır.
Başat güçler ne yaparlar, nasıl yaparlar?
- Nüfuz alanlarında "vekâlet savaşı" yaparlar. Özellikle ABD ve Rusya tarafından bunun örneklerini görmekteyiz.
- Eğer başat güçlerden biri bir ülkeyle savaşırsa veya saldırırsa, diğerleri "temassız savaş" yaparlar.
Örnek verelim:
- Rusya, Ukrayna'ya 2014 (Kırım), 2022 (büyük ölçekli) "saldırdı" ve halen bu savaş devam ediyor. ABD, önceki Başkan Joe Biden zamanında Ukrayna'ya "tam destek" verdi, bir başka ifadeyle "temassız savaş" yaptı. Ancak Rusya ve ABD birbiriyle savaşmadı, savaşmaz da. Ne dendi? "Bir ABD askeri ölmeden Rusya'ya üstünlük kuruyoruz, o halde Ukrayna askerine silah mühimmat verilmeli!"
- Bugün (22 Haziran) ABD, İran'a saldırdı. Rusya, İran'a ne denli destek verir bilinmez, ama şu konu açık, ABD ile karşı karşıya gelmez. Üstelik Rusya, Ukrayna'da savaşırken çok güç kaybetti. Bu noktada bir sözüm olcak: Bazı kimseler sadece bu nedeni gündeme getiriyorlar. Bu bilinen basit bir durumdur. Fakat konu ettiğim uzman kişiler burada ifade ettiğim konulardan habersiz. Sanırım bu yazı onlara "bütün-parça ilişkisi" nedir, gösterir diye düşünüyorum.
- Bugün Çin, ABD'nin İran'a saldırısının bir yönüyle kendiyle de ilgili olduğunu bilir. Ancak ABD ile savaşmaz. Bunun yerine yapabildiği kadarıyla İran'ı destekler. Üstelik Çin'in stratejik hedefleri var ve bunlar üç safhalı: 2027, 2035 ve 2049'da bitecek. Henüz istediği ölçüde hazır değilken, daha bitirmesi gereken (askeri dahil) projeler varken, bugün neden ABD ile savaşmak istesin?
ABD bir yana, şu da iyi bilinmelidir:
Rusya'nın ve Çin'in İsrail ile ilişkileri İran'dan az değildir.
Bugün ABD ve İsrail, İran'a saldırıyor ise kimse beklemesin; ABD ile ne Rusya de Çin karşı karşıya gelir.
Olabilecekler "temassız" bir şekilde cereyan eder.
Ukrayna'dakine benzer şekilde her türlü destek ve olabildiğince teşvik.
Birkaç gündür Rus tarafı "dünya savaşı çıkabilir" türü sözlerle duruma kendince etki ediyor.
Bu normaldir, söylerler.
Biz buna kısaca "uluslararası politika" diyelim.
Ancak unutmayalım, özellikle Biden zamanında Ruslar sürekli "nükleer savaş" başlatma tehdidinde bulunmadılar mı?
Yani bunun adı "dünya savaşı" olmuyor mu?
Bugün fiili şartlarda İran kendi başınadır ve kararlarını kendi verecektir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kimse "uluslararası hukuk" aramasın. Keşke olsa!
Varsa var, yoksa yok; beklenecek değil ya.
Hatta "meli" "malı" ile hukuk olmaz.
İdeallere dayanmak zaaf yaratıyorsa ne olacak?
Zaaf ile devlet olunmaz.
Gerçek dünyadayız.
Herkes kendi yapması gerekene odaklansın.
BM ortada.
Milletlerin çıkarları vardır diyecekseniz eğer iki usul vardır; ya ortaklık kurarsınız ya sert gücü öne çıkarırsınız.
Dünyamızda "başat güç denklemi" böyle çalıyor, maalesef.
Güçlü olmak ve her şeye hazır olmak şart!
Tam da bu noktada İran Hürmüz Boğazı kartını ileri sürdü.
Bu "küresel enerji" ve "ekonomik savaş" demek ve herkesin ilgilendirir.
Bunun üzerinden küresel baskılar dahi yönetilir.
Çin menfi etkilenir.
Petrol fiyatları arttığında Ruslar memnun olur.
"Silah ekonomisi" ve "savaş ekonomisi" var ki bu konuda ABD en iyi durumda.
Silah sat kazan, savaş yaptır kazan…
Bir de 1979'dan beri İran'ın kendi yapması gerekenler vardı; kim dedi onlara "yanlış yapın" diye, sorumluluk başkasında mıydı?
O kadar doğal kaynak geliri var; eğer iyi yönetemiyorsan bugün "neden böyle oldu" diyemezsin.
Zayıflarsan, herkes o noktadan itibaren beklentiye girer, kendi çoklarına göre ve daha fazla kazanmak için "ne yapmalıyım" der.
Konu İran ise herkes yeni şartlara göre pozisyonundan alacağını maksimize etmeye çabalar.
"Güç mücadelesi" bunu gerektirir.
Biden zamanında anlaşmazlık yaşadıkları Putin, ABD ile iyi değildi.
Bugün Trump "gel anlaşalım" derken; ABD, Çin ile "ticaret savaşı" ve "teknolojik savaşı" başlattı.
İsrail, ABD ve Rusya, eğer İran için anlaşırlarsa şaşırmamak gerekir.
Savaş mı barış mı?
Elbette barış.
Hukuk mu hukuksuzluk mu?
Elbette hukuk.
Tersini söyleyenin aklıyla zoru vardır.
E peki nasıl olacak bu iş?
Size sorayım, zengin mi olmak istersiniz fakir mi?
Rus, Türk, Çinli, Amerikalı, İranlı… Kim ne olmak ister?
Çocuklarınız ne ister?
İnsandan bahsediyoruz…
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish