Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’yla 30 günlük ateşkes anlaşmasını kabul etmemesi halinde, arabuluculuk yapan ABD Başkanı Donald Trump zor durumda kalabilir.
Putin, dünkü açıklamasında ABD’nin hazırladığı acil ateşkes planından yana olduklarını ancak kontrol ve denetimle ilgili bazı konuların netleştirilmesi gerektiğini söylemişti.
Rus lider, bu konuları ele almak için Trump’la telefon görüşmesi yapabileceğini belirterek, "Bu meselenin barışçıl yollarla sonlandırılması fikri tarafımızca destekleniyor” demişti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Wall Street Journal, ateşkes anlaşmasının Trump yönetiminin Moskova’yla yapacağı görüşmelere bağlı olduğunu yazıyor. Rusya’nın ateşkesi tamamen reddetmek yerine önemli tavizler talep edebileceği, bunun da Cumhuriyetçi lider üzerindeki baskıyı artıracağı ifade ediliyor.
Ayrıca Kremlin’in anlaşmaya yanaşmaması halinde Washington’ın yeni yaptırımlar uygulamak durumunda kalabileceğine de dikkat çekiliyor.
Cumhuriyetçiler, Moskova üzerindeki baskının artırılmasını talep ediyor. Trump destekçisi Cumhuriyetçi Senatör Mike Rounds, “Putin, Ukrayna’ya kıyasla çok daha fazla baskı görmeyi hak ediyor” diyor.
Diğer yandan Trump’a yakın isimlerden Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, sosyal medyada çarşamba günü yaptığı paylaşımında “Rusya'nın ateşkesi kabul edeceğinden ve bu savaşı sona erdirmek istediğinden çok şüpheliyim” ifadelerini kullandı.
Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Washington Post’a konuşan Amerikan istihbarat görevlileri de Putin’in Ukrayna üzerindeki hakimiyetini kaybetmek istemediğini söylüyor.
Trump yönetimine gönderilen 6 Mart tarihli bir istihbarat raporunda, Putin’in barıştan yana olmadığı ileri sürülüyor. Ayrıca Moskova’nın ateşkes sürecini orduyu yeniden güçlendirmek ve tekrar saldırıya geçmek için kullanabileceği iddia ediliyor.
Washington Post’un başka bir analizinde de Rusya’nın ilhak ettiği topraklardan çekilmeye yanaşmayacağı savunuluyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, işgal altındaki topraklarından barış anlaşmasıyla vazgeçmeyeceklerini söylemişti. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise dünkü açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
Kırım, Sivastopol, Herson, Zaporijya, Donetsk ve Luhansk, bunlar Rusya'ya ait bölgeler. Anayasamızda yer alıyorlar. Bu bir gerçek.
Fransa ve Birleşik Krallık, “NATO barış gücü” adı altında Ukrayna’ya asker göndermeyi de planlıyor. Kremlin ise buna karşı çıkıyor.
Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post, AA