Ahmet Özer'in suçlanma gerekçesi yapılan sanatçı Rojda, 2010'da Erdoğan'ın davetlisiydi

Esenyurt'taki festivalde konser verdiği için Ahmet Özer'in tutuklanma gerekçeleri arasında sayılan Rojda'nın açılım sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sanatçı çalıştayına davet ettiği isimler arasında olduğu ortaya çıktı

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanma gerekçeleri arasında, sanatçı Rojda Şenses'in belediyenin düzenlediği Kardeş Kültürler Festivali'nde konser vermesi de yer aldı. Rojda'nın konserinde atılan Öcalan sloganları da, Özer'e soru olarak yöneltildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Özer, Rojda olarak bilinen Rojda Şenses'in konseriyle ilgili ifadesinde şu yanıtı verdi:

Bir konser yapmışız, bu konseri Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ile düzenleyip açılışı birlikte yaptık. İlk konseri kaymakam ve eşi ile 46 dernekle birlikte yapıldı. Onlarca sanatçı davet edildi, Rojda'yı hayatımda görmedim o sahne harici, sağda solda şarkı türkü söyleyen birisidir, onlarca kişi davet edilmiş ve ben davet etmedim, oradaki memurlar bu işler ile ilgilendi, kim gelecek ne zaman gelecek memurlar ayarlamıştır. Festivale 450 bin kişi gelmiştir, orada gruplarda 3-5 kişi neyse Öcalan ile ilgili slogan atıldığı söylenmiştir, slogan atıldıysa emniyet gözaltına alsaydı, görmedim, duymadım, görseydim duysaydım müdahale ederdik, koca bir alan, 70 bin - 80 bin kişinin geldiği bir alan, kim ne yapmış nerede ne slogan atmış ben nasıl takip edeyim?

Erdoğan davet etmişti

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 20 Şubat 2010'de sanatçılarla yapacağı toplantıya Rojda Şenses de davet edilmişti. O dönem müzik yaptığı Mezopotamya Kültür Merkezi'nde basın toplantısı yapan Rojda Şenses; çalıştaya katılmayacağını söylemişti. Rojda Şenses, Erdoğan'ın daveti sonrası Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından hakkında başlatılan bir soruşturma kapsamında gösaltına alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. Şenses, Diyarbakır’da 2009'da düzenlenen bir festivalde söylediği "Heval Kamuran" adlı bir türküde “terör örgütünün propagandasını yaptığı” iddiasıyla gözaltına alınmıştı.

İmamoğlu "dinlerken gözlerim doldu" demişti

Ressam Ahmet Güneştekin’in sanat atölyesinde Yaşar Kemal için düzenlenen bir anma etkinliğine katıldığında, Rojda’yı ilk defa canlı dinlediğini anlattı. İsmail Küçükkaya’nın programında, bu duruma dair de konuşan İmamoğlu, “O kadar etkileyiciydi ki, bu toprağın sesi. Ben ilk defa Rojda’yı canlı dinledim Ahmet beyin davetinde. O kadar etkilendim ki, bir ağıt, ben anlamadım ama gözlerim doldu. Allah esirgesin, başarıları daim olsun, çok hoş bir ses, toprakların kökünden, damarlarından gelen bir ses. Ama ne yapılıyor, Allah aşkına ne yapılıyor” ifadesini kullandı.

Rojda bu etkinlikte dengbej Şakiro'nun "Wey Dil" adlı eserini okumuştu. Şarkı, iktidara yakın yayın organlarında PKK propagandası olarak nitelendirilse de, Karar yazarı Akif Beki yazısında şu vurguları yapmıştı:

Kürtçe’nin lahuti sesi Rojda, 28 Mayıs’taki Yaşar Kemal’i anma gecesinde bir şarkı okumuştu. Usta sanatçı Ahmet Güneştekin ev sahibiydi. Oradaydım, İmamoğlu da davetliler arasında oturuyordu. Rojda’nın okuduğu, bir kere ağıt değildi. Nerede kaldı teröristlere yakılmış olsun. Rojda, “Wey Dil” parçasını söyledi. Ağıt, dedikleri bu. Oysa Şakiro başta, birçok Kürt dengbêj tarafından seslendirilmiş anonim bir halk şarkısı. Belki iki yüzyıllık. Ve hiçbir siyasi yanı yok. Tamamen aşk üzerine, sevdalinka yani. Sözleri müthiş, şöyle:

“Beyim, beyim, beyim/ Vay gönül, vay gönül, vay gönül/ Ey Allahım, viran eyle gönülsüz gönülü, tıpkı urgansız ve çulsuz bir öküz gibi/ Tıpkı kolsuz bir entari gibi, tıpkı üzerinde arı kuşu ve bülbül olmayan ağaç gibi/ Tıpkı içinde güller olmayan, çıplak has bahçe gibi/ Yeter ki rezil gönül aşık olsun/ Dilenme torbası omuzunda olsun/ İstersen dilenme yeri burada olmasın/ On iki yabancı devlette Rus, Alman, Amerikan, gâvur ellerinde olsun/ Torba delik olup dilendiği şey dökülse/ Kulların duvarlarının diplerinde olsa/ İnsanın yiyeceği bir parça darı ekmeği ve de mısır olsa/ Yastığı taş olsa/ Ey evi yıkılası, ister yorganın geven olsun/ İstersen insanın döşeği de kirpi postundan olsun/ Başını koyduğun taştan olsun/ Yeter ki viran olası köylerde rezil gönül aşık olsun/ Ay gönül, hey gönül…”

Rojda hakkındaki dava düştü

İmamoğlu'nun açıklamaları sonrası gündeme gelen Rojda ididalarına ilişkin Rojda’nın avukatı Ramazan Demir, Politikyol'a konuşarak sanatçının ceza aldığı iddialarını yalanlamıştı. Demir, mahkeme kayıtlarını paylaşarak, açılan davada kovuşturmanın ertelenmesine karar verildiğine dikkat çekti. Mahkeme kayıtlarına göre, 25 Mart 2010’da Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi katıldığı bir konserde Heval Kamuran adlı şarkıyı seslendirdiği için Rojda’ya 10 ay hapis cezası verdi. Dosyanın gönderildiği Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi ise yüklenen suçun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre; hükümden sonra 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı kanunun geçici 1'inci maddesi kapsamında kaldığına dikkat çekti ve kararı bozdu. Yargıtay bozma kararında kovuşturmanın ertelenmesi gerektiğine işaret etti. Bozma kararı ardından dosyayı yeniden ele alan mahkeme de Yargıtay’a uyarak kovuşturmanın üç yıl ertelenmesine karar verdi. Mahkeme kararı ile birlikte Rojda hakkında benzer biçimde yeni bir dava açılmadığı için de Rojda hakkındaki dava düşürüldü.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU