Yatırım düşüşü kronikleşmeye mi gidiyor?

Ekonomistler, “Yatırımcı kârların azaldığını görüyorsa, yatırımdan imtina ediyor. Bu, reel ekonomide tahribat anlamına geliyor” diyerek, yatırımlarda kalıcı düşüşlerin kronikleşmeye de gidebileceği uyarısı yapıyor

Fotoğraf: Twitter

Ekonomide yüzde 1,5 küçülme yatırımlardaki sert düşüşü de ortaya koydu. “Yeni yatırım, yeni işletme sermayesi heyecanı yok. Ayakta kalmak için kredi talebi var” diyor bazı uzmanlar.

Hatırlanacağı gibi, kur şoklarıyla geçen yıl son çeyrekte ekonomi yüzde 2,8 daralmıştı. Bu yıl ikinci çeyrekte de yüzde 1,5 küçüldü.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı büyüme rakamları yatırımlardaki sert düşüşü de ortaya koydu. İnşaat ve yatırımlardaki gerileme ekonomiyi aşağı çekti. Fabrika, konut, işyerlerini içinde barındıran inşaat yatırımlarındaki küçülme yüzde 15.6’dan yüzde 29.2’ye derinleşti. Toplam yatırımlar da adeta dramatik bir düşüş sergiledi ve yüzde 22,8 küçüldü.

Yılın ilk üç ayında bu oran yüzde 12,4’tü. Bu tablo yatırımların neredeyse iki kat küçüldüğünü ortaya koydu. Sanayicinin yatırım iştahını gösteren makine ve teçhizat yatırımları da sert gerilemeyle yüzde 16,5 küçüldü. İlk çeyrekte daralma yüzde 8,6’ydı. 

Düşüş 2018 üçüncü çeyrekte başladı
 

Sektör 2019 (%) (Çeyrekler) 2019 (%) (Çeyrekler)
  I II III IV I II III IV
İnşaat -15,6 -29,2     12 8,4 -3,1 -6,4
Makine teçhizat -8,6 -16,5     8,8 2 -8,6 -22,9
Toplam yatırımlar -12,4 -22,8     10,4 6,1 -4,4 -11,6


Teşvikler gözden geçirilmeli

Üretim, istihdam ve ihracat demek olan yatırımlardaki sert düşüşün nedenlerini ekonomistler, uzun vadeli yatırım sermayesi ihtiyacı, reel faizin yüksek olması, kârlılıkların azalması ve para kaynağının azalmasına bağladı.

Beş çeyrektir yatırımların gerilediğini belirten Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, geleceğe ilişkin beklentisi bozulan yatırımcının yatırımdan çekindiğini ifade etti.

İşsizliğe de işaret eden Prof. Dr. Uzunoğlu, “İşgücü verimi artmazsa gelecekteki ekonomik büyümede sıkıntı yaşarsınız. Esas dikkat çekilmesi gereken sabit sermaye yatırımlarının sürekli ve büyük oranda gerilemesi. O nedenle Türkiye’nin bu sorunu mutlaka aşması lazım” dedi.

Uzun vadeli kaynakta da problem yaşandığına dikkat çeken Uzunoğlu, yatırım teşviklerinin de gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

“Biz yatırım bittikten sonra teşvik veriyoruz” diyen Prof. Dr. Uzunoğlu, “Yatırım bitinceye kadar şirketin parası kalmıyor. O nedenle bunun üzerinde yeniden çalışmak lazım” önerisinde bulundu.

Yatırımlardaki düşüşün kronikleşmeye gidip gitmediği konusunda Uzunoğlu, “Kronik bir durgunluğa doğru gidiyoruz” yorumunu yaptı. 

Borçlar artıyor özkaynaklar azalıyor

Yatırımlar açısından sanayi tablosuna bakıldığında bozulan kaynak yapısı göze çarpıyor.  Kaynak bozulması da yatırıma engel koyuyor.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2018 sonuçlarını yansıtan İSO 500 raporuna göre, sanayide öz kaynaklar geriledi. Borçluluk arttı. Borç öz kaynak dağılımında borçların payı yüzde 67’ye çıkarken, öz kaynak yüzde 37.1’den yüzde 33’e indi. Mali borçların toplamı da 242.9 milyardan 328.6 milyar liraya çıktı.

Öte yandan teşvik belgelerinde de azalış söz konusu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verileri esas alınarak analiz elden ve 2018-2019 ikinci çeyrek dönemlerini karşılaştıran İSO’nun yatırım teşvik bültenine göre, geçen yılın ikinci çeyreğinde bin 772 adet teşvik belgesi düzenlendi.

Yatırım büyüklüğü 35,6 milyar TL. Bu yıl aynı dönemde belge sayısı bin 214, tutarı 30,8 milyar TL oldu.
 

Düzenlenen belge sayısı 102 adet (2018 II. çeyrek)
Sermaye türü Belge adedi Sabit yatırım (Milyon TL) İstihdam
Yabancı sermaye 102 7.051 3.531
Yerli sermaye 1.670 28.584 72.986
Genel Toplam 1.772 35.634 76.517

 

İstihdam sayısında yüzde 50 düşüş (2019 II. çeyrek)
Sermaye türü Belge adedi Sabit yatırım (Milyon TL) İstihdam
Yabancı sermaye 67 3.006 2.614
Yerli sermaye 1.147 27.878 45.491
Genel Toplam 1.214 30.883 48.105


Yabancı 2018'de gayrimenkule yatırım yaptı

Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlara bakıldığında ise özellikle 2018’de gayrimenkul alımları öne çıkıyor.

Buna karşın sanayide uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin 2015’de 5,7 milyar dolar, 2016’da 3,06 milyar dolar, 2017’de 2,02 milyar dolar, 2018’de ise 2,8 milyar dolar olduğu görülüyor. 2017’de 5,3 milyar dolar olan hizmetlere yatırım ise 2018’de 3,6 milyar dolara geriledi.

Gayrimenkul alımlarının geçen yıl yüzde 27 büyümeyle 5,9 milyar dolara ulaşması, toplam yatırımları da yukarı taşıdı. 
 

Uluslararası doğrudan yatırım girişleri (Milyon dolar)  
Sektör 2013 2014 2015 2016 2017 2018
Tarım 47 61 31 38 29 44
Sanayi 5.390 4.258 5.784 3.067 2.022 2.865
Hizmetler 5.086 4.313 6.278 4.420 5.350 3.625
Gayrimenkul 3.049 4.321 4.156 3.890 4.643 5.915
Toplam 13.563 13.337 19.274 13.950 11.546 13.163
Kaynak: TCMB, YASED


“Yeni nesil bir kriz biçimi” 

Azalan kârlar ve yüksek faizin yatırım davranışlarını etkilediğini söyleyen Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nden Prof. Dr. Erinc Yeldan, “Kârların azaldığını görüyorsa yatırımcı, yatırımdan imtina ediyor. Bu, reel ekonomide tahribat anlamını geliyor” yorumunu yaptı.  

Yatırımlardaki düşüş kronikleşmeye mi gidiyor? sorusuna, “Kuşkusuz” yanıtını veren Prof.Dr.Yeldan, şöyle devam etti:

Bu yeni nesil bir kriz biçimi. Bundan önce faizlere, enflasyona bakıyorduk. Şimdi doğrudan reel ekonomi işlevinin tahrip edildiği bir durgunluk konjonktürü içindeyiz. Bu kriz, seküler durgunlukla ifade ediliyor. En iyi açıklayan olgu da sabit sermaye yatırımlarındaki düşüş.

Buradaki gerileme üretkenliği, teknolojik inovasyonu etkiliyor. Bunlar işsizliğin sorun haline dönüşmesi bakımından politika olarak da en güç mücadele edilebilecek olan kriz biçimi.

Türkiye benzeri koşullarda sadece faiz değil, beklenen kârlar, beklenen enflasyon ve dolayısıyla ileriye yönelik güven ya da güvensizlik diyelim, faizin vereceği sinyallerin çok daha önüne geçmiş durumda.

Kurumlara karşı güvensizlik ve görev dağınıklığı ile de gerek ulusal, gerekse uluslararası yatırımcının beklentileri tahrip edildi.
 


Bakıldığında taksitli ticari kredilerde ise dalgalı seyir söz konusu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden yapılan belirlemelere göre, geçen yıl haziran başında toplam 382,9 milyar lira olan taksitli ticari krediler, bu yıl haziranda 389,4 milyar liraya yükseldi. 

Söz konusu krediler, 23 Ağustos haftasında 379,8 milyar liraya geriledi. Bu yıl ocak ayı başında 9,3 milyar lira olan işyeri kredileri ise haziran başında 8,5 milyar lira olarak gerçekleşti. 

Kredi iştahında gerileme

Taksitli ticari krediler (Milyon TL)
23 Ağustos 2019 379.817
26 Temmuz 2019 382.786
07 Haziran 2019 389.494
04 Ocak 2019 353.104
01 Haziran 2018 382.906
05 Ocak 2018 352.076
Kaynak: BDDK

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU