Rus basınında Gazze savaşı: "Ortadoğu her şeyin değişebileceği bir yer..."

Rus basını, 19. gününde İsrail-Hamas savaşını nasıl gördü?

Görsel: İzvestiya

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik yoğun saldırıları, 19'uncu gününde de sabaha dek aralıksız devam etti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre, Gazze Şeridi'nin batısındaki Şatı Mülteci Kampı'ndaki bir eve düzenlenen hava saldırısı sonucu ölenler ve yaralananlar oldu.

İsrail savaş uçakları, Nusayrat Mülteci Kampı'ndaki el-Ferec Mescidi çevresine, Han Yunus'un doğusundaki Beni Sehile, Zeytun mahallelerine, İtalyan gökdeleni yakınındaki bir eve, Kudüs Hastanesi yakınındaki el-Helis Apartmanı'na yönelik saldırılar düzenledi.

Rusya da Hamas-İsrail savaşını yakından takip eden ülkerin başında geliyor.

Independent Türkçe için Rus basınında yer alan haber ve analizleri derledik.
 

İzvestiya:
 

 

İzvestiya, Gazze Şeridi'nin bombardımanla yok edilen bölgelerini gösterdi 

İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin kentsel bölgelerini bombalamaya devam ediyor. Gazze Şeridi'nde bulunan İzvestiya muhabiri İbrahim İsbaita, ehrin neredeyse tamamen yıkılmış bölgelerini gösterdi.

"Sonunda kendi bölgeme vardım. Burada benim komşularım olan 20 kişi hayatını kaybetti. Birçoğu şu anda göçük altında ve onların oradan ne zaman çıkarılacağını henüz kimse bilmiyor."

Yaşlı bir bölge sakini 2 gün önce yaşanan ağır bombardımanı şu sözlerle anlattı:

"80 yaşındayım, yalnız yaşıyorum ve kaçacak yerim yok. Benim sadece evim var. İki gün önce ağır bombardımana uğradık. Yataktan düştüm ve sabaha kadar yerde yattım. Kolum kırıldı ve yüzümde yara var."
 


Filistinliler, olası bir toprak değişimiyle, iki ülke arasındaki gelecekteki sınırların 1967 Altı Gün Savaşı öncesindeki çizgiyi takip etmesini sağlamaya çalışıyor. Filistin, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde kendi devletini kurmak, Doğu Kudüs'ü başkent yapmak istiyor. İsrail 1967 sınırlarına dönmeyi ve Kudüs'ü bölmeyi reddediyor.

 

 

İsrail Büyükelçiliği'nin geri gönderme bölümü 27 Ekim’e kadar kabulü durdurdu

İsrail'in Rusya Büyükelçiliği Geri Dönüş Dairesi basın servisi, vatandaşların kabulünü 27 Ekim'e kadar askıya aldığını duyurdu.

İsrail'in Moskova Büyükelçiliği’nin Telegram kanalından yapılan açıklamada, "Geri Dönüş Departmanı, ülkesine geri dönüş vizesi verilmesi için ziyaretçi kabulünü 27 Ekim 2023 tarihine kadar askıya aldı" denildi.
 

 

Erdoğan ile Putin Ortadoğu'daki durumu görüştü

TRT Haber: Erdoğan, Putin'le Ortadoğu'daki durumu görüştü 

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ortadoğu'daki durumun ele alındığı telefon görüşmesinde bulundu . 

TRT Haber televizyon kanalı bunu 24 Ekim'de Türk liderin ofisine atıfta bulunarak bildirdiği açıklamada, "Görüşme sırasında iki ülkenin liderleri, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın tırmanmasının yanı sıra bölgedeki insani krizin gidişatını da tartıştı" denildi.

Erdoğan'ın Rus mevkidaşına, Ankara'nın bölgedeki gerilimi azaltmak için her türlü çabayı göstereceğine dair güvence verdiği kaydedildi.
 

 

Kara operasyonundaki gecikmeyi hiçbir şey açıklayamaz

Netanyahu'nun eski danışmanı Benny Briskin, İsrail'in Amerikalılarla temasları, Rusya'nın arabuluculuğu ve Ortadoğu'daki savaşın tırmanması hakkında konuştu 

İsrailli siyaset bilimci ve Başbakan Netanyahu’nun eski danışmanı Benny Briskin, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas militanlarına karşı kara operasyonunun başlatılmasındaki gecikmenin ana nedenlerinden birinin, Yahudi devletinin operasyonel planlar konusunda ABD ile yürüttüğü istişareler olduğunu söyledi. 

"Gazze Şeridi'ne kara operasyonu düzenlenmesinin gecikmesinin birçok nedeni olabilir. Amerikanlarla sürekli sıkı temas var. Ben rötarın nedenlerinden biri olarak işte bu temasları görüyorum. Burada mesele ABD tarafının operasyonu durdurma veya erteleme talebinde bulunacağıdır, sorun halihazırdaki durumda İsrail'in her bir hareketi ABD'li müttefiklerle azami derecede, detaylarına kadar koordine etmek istemesidir. Ve bu asla kolay değil.

Bu durum Kuzey'de İsrail'in işinin kolay olmamasından kaynaklanıyor. Çünkü orada da fiili bir savaş var (radikal Hizbullah örgütü ile) ancak Güney'deki gerilim orada yok. Onun için onları Amerikanlarla sıkı koordine halinde önlemeye çalışıyorlar. ABD'nin Akdeniz'deki askeri varlığı (USS Mount Whitney ve USS Gerald Ford artık Doğu Akdeniz'de nöbet tutuyor) ABD'nin savaşa katılabileceğinin belirli ciddi işareti olup Kuzey'de teröristleri yerinden kıpırdatmayan güçlü faktördür...

Benim ve toplumun yüzde 90 profesyonel düşünen fertlerinin düşüncesine göre Abbas ile anlaşmak kesinlikle imkansız: O hep sorunun tamamının çözümünden yana... Ancak Ortadoğu her şeyin değişebileceği bir yer.  benim fikrimce birçok şey bu savaşın sonuçlarından asılı olacak... Muhtemelen İsrail daha ziyade toprak tavizlerine hazır olacak çünkü, farklı bir ayar ortaya çıkacak: Hatta hiç kimseyi yaralamaması ve öldürmemesi durumunda bile fırlatılmış her bir füze savaş sebebi sayılacaktır...

Rusya ve Çin'i, İsrail'in arabulucusu olarak görmek zordur...Ben ABD'nin beyanatlarının (İsrail'e askeri destek verilmesine ilişkin) sadece açık şekilde seslendirilmesinin yanı sıra, kapalı kanallardan da Lübnan'a, İran'a ve Hizbullah'a iletildiğini ümit ediyorum: Bu çatışmaya girmenin bir anlamı bulunmuyor. Çünkü bunu yaparak onlar Ortadoğu'daki kendi varlıklarını riske atabilirler... Netanyahu'nun hükümete başkanlık etmeyi sürdürmek için hiçbir şansı bulunmuyor."
 

Kommersant:
 

 

Acımasız, ama kurallara uygun

Fransa Cumhurbaşkanı İsrail ve Filistin'i ziyaret etti

Kommersant'ın Paris muhabiri Aleksandr Tarhanov, Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron'un İsrail ve Filistin gezisinin Fransa'daki yankılarını değerlendiriyor:

"Cereyan eden olayların tamamında sağ ve sol birbirini suçluyor...Böyle bir durumda Cumhurbaşkanının İsrail'e koşulsuz destek vermesi parçalanmaya neden olarak ülkeyi sadece zaten 'güllük-gülistanlık' Arapların ve Yahudilerin destekçileri karşı durmasının içine itmekle kalmayıp Ulusal Meclis'teki 'sol' ve 'sağ' da aynı bölünmenin içine savrulacaktı.

Cumhurbaşkanı Macron'dan birkaç gün önce Ulusal Meclis Başkanı Yael Braun-Pivet İsrail'i ziyaret etmişti. Bu, Bay Melanchon'u çileden çıkardı: Siyasetçi, Ulusal Meclis Başkanını Tel Aviv'de kamp kurarak Gazze'deki katliama alkış tutuyor. Kadın orada Fransız halkı adından bulunmuyor…

Kısa kesersek, Macron, İsrail yönetiminin kendisinden beklediği tüm sert kelimeleri sarfetti. Ancak bunları telaffuz ederken hiç değilse İsrail'in varlığını tanıyan Filistin Devletinin kurulması gerektiğini katiyetle ifade etti...Cumhurbaşkanının danışmanları 88 yaşlı Mahmud Abbas'ın tüm Filistinlileri temsil edemeyeceğini kendisine anlatmışlardır kuşkusuz.

Onun Fetih Örgütü'nün imkanları ve gücü sınırlı olduğu gibi kendisinin de Filistin toplumundaki otoritesi pek yüksek değil. Konuşulması için kendisini uygun kılan tek şey nispeten ılımlı pozisyonu Gazze Şeridi'ni ele geçirmiş Hamas yöneticilerinin kendisi için sadece rakip değil, düşman olmalarıdır...Çarşamba günü Macron, Arap dünyasının gerçek tesir gücüne sahip liderleriyle buluşacak."

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU