İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.
Akşener, partisinin Belediye Başkan adaylarını tanıttı. Manisa’da Yunusemre’ye İYİ Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan, Şehzadeler’e ise iş insanı Ahmet Karadağ’ın Belediye Başkan adaylığı ilan edildi.
İsrail'in Gazze'deki bir hastaneyi vurmasına ilişkin yorumlarda bulunan Akşener, "Dün akşam Gazze'den gelen haberle sarsıldık. Teröre karşı savaş iddiasıyla yola çıkan İsrailin sivilleri bile hedef alan gaddarlığı hastaneyi bombalayacak kadar alçalmıştır. Bunun adı terörle mücadele değil düpedüz terörizmdir. Bu bizzat Netanyahu terörüdür" dedi.
Akşener şöyle devam etti:
Önce çıktılar hastaneyi Hamas bombaladı dediler, kimse inanmayınca füze yolunu şaşırdı diyecek kadar alçaldılar. Netanyahu 21. yüzyılın yeni Hitler'idir. Holokost’u yaşamış bir halkın yüz karasıdır ve derhal yargılanmalıdır.Zaman farklı zihniyet aynı zihniyettir. Derhal yargılanmalıdır. Medeni değerleri savunduğunu söyleyen her ülke bu vahşete karşı tutum almalıdır. Ya bu acılardan ders alıp yaraları saracağız ya da Ortadoğu'nun bir acı ve gözyaşı coğrafyası olarak kalmasına göz yumacağız. Ya bu sınavı geçip insanı değerleri dünyada hakim kılacağız ya da yeni bir dünyaya boyun eğeceğiz. Tüm dünyaya çağrıda bulunuyorum. Kafaları kuma gömmenin zamanı geçmiştir. İçinde Filistinlileri barındırmayan demokrasi ahkamları üzerinden mağduriyet üretme çabalarının vadesi artık dolmuştur. Dünkü büyük soykırımın acıları üzerinden bugünün terörünü aklama iki yüzlülüğü bayatlamıştır. Bu gidişata dur deme vaktidir. Yaşananlar dünya kamuoyu için bir sınavdır.
"İktidar enflasyon için faturayı yine milletimize kesiyor"
Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren Akşener şunları söyledi:
Bir yandan kitap defter masrafları, giyim kuşam servis masrafları derken ailelerimiz günden güne çıkmaza sürükleniyor. Maaş zamları eriyip gitti. Kış kapıya dayandı, artan fiyatların yanına ısınma masrafları eklenecek. Dünya savaşla karşı karşıya. Enerji fiyatları daha da artacak demek. Bu bizim için hem zam hem cari açık demek. Motorine zam geldi, sırada benzin var. Verilen sözler hala hafızamızda. Milletimizin payına zamdan başka hiçbir şey düşmüyor. AK Parti iktidarının ekonomi politikası ağustos böceği ile karınca gibi. Bakan Şimşek göreve geldiğinde para bulmak için körfez ülkelerine gittiler. 50 milyon dolar gelecekti değil mi? Ne gelen var ne de yatırım yapan. Ülkemize adalete hukuka demokrasiye güven yok. Hal böyle olunca akıl veren iyi yoldasınız diyen çok olur, ama parasını veren yatırım yapan kimse olmaz. Seçimden önce elde ne varsa harcadılar. Seçim bittikten sonra vatandaşa dönüp zaman kemer sıkma zamanı dediler.
Durum bu kadar açık ve net. Büyük bir adaletsizlik ve haksızlık var. Seçimlerden önce servetine servet katanlar ile seçimlerden sonra bedel ödeyenler aynı insanlar değil. Emeklimizin asgari ücretlimizin aldığı maaş açlık sınırının altında kaldı. Çalışan nüfusumuzun yarısı asgari ücretli. Milletimiz adeta can çekişiyor. Ama iktidar enflasyon için faturayı yine milletimize kesiyor. Böyle bir utanmazlık olabilir mi?
"Emekli çalışanlarımızın işlerinden çıkıp kayıt dışı çalışmaya devam edecekler"
Akşener, çalışmayan emeklilere 5 bin TL ödeme yapılması ile ilgili de, "Yalnızca bir defaya mahsus olmak üzere ödenecek. Emeklilere önümüzdeki seçimler için yerel seçim sadakası veriyorlar. Bu kadar basit. İktidardakilere sormak istiyorum, emekli olup da çalışmaya devam edenler keyiften mi çalışıyor? Böyle bir akıl tutulması olabilir mi? Şimdi emekli çalışanlarımızın işlerinden çıkıp kayıt dışı çalışmaya devam edecekler. Neye üzüleceğimizi şaşırdık" ifadelerini kullandı.
"Yeni anayasa adı altında el altından İmralı'da Apo'yla mı yürütüyorsunuz?"
"Artık Ak Parti için İmralı yolları taştan demektir" diyen Akşener şöyle devam etti:
Şimdi biz, böyle söyleyince, kızacaklar. Ama aslında, bunu biz söylemiyoruz. Bunu, 2019’da çevirdikleri filmin figüranı ve posta güvercini olan, sözde akademisyenleri söylüyor. Biliyorsunuz; 2019 yılında, tekrarlattıkları İstanbul seçimleri öncesinde, bir oyun sahneye koyulmuştu. Bu oyunda, akademisyen olduğu iddia edilen, ancak esasında, kurye olduğu anlaşılan bir kişi, terör örgütü elebaşından, bir mektup getirmişti. Bu mektupta, terörist başı, İstanbul seçimlerinde, tarafsız kalınması çağrısını, bu şahıs üzerinden yapmıştı. Bizi, utanmadan, terörle iş birliği yapmakla suçlayanlar ise; o günlerde, “terörist başına özgürlük” naraları atmaya başlamıştı. O mektup üzerine; ne değerlendirmeler, ne yorumlar, ne analizler yapılmıştı, ne övgüler dizilmişti. Utanmasalar, Apo’dan bir Türkiye sevdalısı bile çıkartacaklardı. Ama olmadı. Olduramadılar. Şimdi de belli ki, aynı mahiyette, yeni oyunlar peşindeler. Açıktan konuşarak, seçimi kaybettiler. O nedenle, bu sefer, işi aracılarla çözmeye uğraşıyorlar. Cumhur İttifakı’nın, pek de gizli olmayan, gayri resmi ortağına, şimdiden ulaşmaya çalışıyorlar. Nabız yoklamak için olsa gerek; ilk önce de, 2019’daki posta güvercinlerini konuşturmuşlar. Bu arkadaş, 2019 seçimlerindeki rezaleti hatırlatarak, diyor ki; “Ben kendimi kullandırdım. Bu kullanılmaksa, benim için şereftir.” Ve ekliyor: “Yeni bir İmralı odaklı sürecin başlatılma ihtimali, kuvvetle muhtemeldir.” Ve ne tesadüftür ki; Bu açıklamanın hemen devamında, geçtiğimiz hafta sonu, bir kongre yapıldı. Terör örgütünün, siyasi şubesinin yaptığı kongrede, bir de, İmralı için özgürlük haykırışları, Apo posterleri eşliğinde seslendirildi. Şimdi, buradan iktidara sormak istiyorum: Neyin peşindesiniz? Yerel seçimler yaklaşınca, terörist başıyla olan aşkınızı, tazelemeye mi karar verdiniz? Yoksa, “yeni anayasa” adı altında, kamuoyunda propagandasını yürüttüğünüz süreci, el altından, İmralı’daki katille mi yürütüyorsunuz?
Independent Türkçe