İran'ın gelecekteki rejiminde hükümet rollerinin sınırları nasıl belirlenecek?

Onun doğasını tanımlayabilirsek, birçok tartışmalı konuyu çözebileceğiz

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi / Fotoğraf: AFP

İran sokaklarındaki protesto hareketinin sona ermesinden bir süre sonra, cumhuriyet rejiminin destekçileri (Marksistler ve İslamcılar) ile monarşinin destekçileri (Marksistlerin ve İslamcıların yeminli düşmaları) arasında İran'daki siyasi sistemin geleceği konusunda anlaşmazlıkların ortaya çıktığına tanık olduk.

Bu iki akım, federalizm, kendi kaderini tayin hakkı, bağımsızlık ve merkezi sistemin kurulması konusundaki tartışmalara tanık olduğumuz gibi, birbirine sert eleştiriler yöneltti.

Dinin sınırları ve toplumdaki din kurumuna bağlı kurumlarla yüzleşme konusunda da tartışmalar devam ediyor.

Bu tartışmalar, beyhudeliğine ve protesto hareketine verdiği zarara rağmen, siyasi aktivistlerin İran'ın geleceğinin büyük bir dikkatle ve sabır temelinde tartışılması gerektiğinin farkında olmadığını ortaya koyuyor.

Bu makale aracılığıyla, İran'da gelecekteki rejimin doğasıyla ilgili tüm alanlara ilişkin sorular sormaya çalışıyorum.


Ekonomide devletin sorumluluklarının sınırları 

Özgür ve demokratik bir İran'da konut, şehirlerin inşası, iletişim, petrol, sanayi, madenler ve enerji gibi bakanlıklara sahip olmalı mıyız?

Enerji Bakanlığı ve Şehircilik Bakanlığı nasıl roller üstlenmeli? 

Merkezi hükümet, enerji üretimi ve dağıtımı veya otomotiv endüstrileri, sulama ağları ve iletişim ile ilgili tüm altyapı inşaatı görevlerini üstlenmeli mi?

Devlet, kiracılar ve düşük gelir seviyesine mensup vatandaşlara yönelik konut yapmak için çalışıyor mu ya da bu tür konutların inşa masraflarını karşılamak için yeterli bütçeye sahip mi?

Bölgelerdeki yerel yönetimler bu işlere müdahil oluyor mu yoksa özel sektör tarafından mı yönetilmeli?

Ortaya çıkan temel soru şu: Devletin ekonomiye müdahalesinin kapsamı nedir? Bu yüzde 15 mi, 25 mi yoksa yüzde 80 mi?

Bu müdahale, gelecekte vatandaşların yaşam işleri üzerinde önemli bir etkiye sahip.


Ulusal kaynakların yönetimi

Petrol, gaz ve madenler gibi ulusal kaynaklardan gelen para nerede tutulmalı? Bu parayı hangi kurum yönetiyor?

Hükümet söz konusu parayı yolsuzluk ve baskı için harcamaya devam etmeli mi?

Yoksa bu para gelecekte kullanılmak üzere yatırım veya emeklilik hesaplarına mı yatırılmalıdır?

Bu para, yoksul sınıfların kullanması için ehil ve adil görevliler aracılığıyla mı sahiplerine ulaşıyor?

Ülke kaynaklarının, ülkeyi yönetenlerin yayılmacı projelerine, ideolojik propagandalarına harcanmaması için nasıl bir yol izlenmeli?

Aktif bir hükümet nasıl kurulabilir ve karmaşıklıklardan nasıl uzak olabilir?

Yöneticilerin yolsuzluğuna ve halkın servetini yağmalamasına son vermenin yolları nelerdir?


Hükümet eyleminin sınırları

İslami Propaganda Teşkilatı, İrşad ve Kültürel Miras Bakanlığı, Spor Bakanlığı, Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu gibi kurumlar, İslami Propaganda Teşkilatı Kültür ve İletişim Kurumu gibi dini propaganda kuruluşları ve yüzlerce yayınevi, çeşitli yayınlar ve hükümet web sitelerine ne olacak?

Devlet bu kurumlardan çekiliyor mu? Yoksa yetkililer bu tür kurumlarda çalışmak ve kültürle ilgili her konuya karışmak mı istiyor?

Siyasi yetkililerin kültürel sahneyi yönelimlerine göre tasarlamak istedikleri filmleri üretmek için kamu kaynakları harcanacak mı?

Spora yönelik yatırım masraflarını fakirlerin cebinden mi harcayacaksınız?

Dini törenler ile rejim yanlısı mitinglerin masrafları kamu kaynaklarından mı ödenmeli?


Din ve devlet ilişkisi

Devlet kurumları harcamalarını devlet bütçesinden karşılamalı mı? Vakıflar ne olacak?

Dini kurumların devlet yararına kullanılmadığı Alman modeli mi, yoksa Türkiye gibi Erdoğan'ın dini kurumları bir güç aracı olarak kullandığı model mi benimsenecek?

ABD'de olduğu gibi devletin din kurumlarına müdahale etmediği bir modelimiz olsa sorun olur mu?

Bu tür sorulara verilecek yanıtlar, bizim gelecekte de sürdüreceğimiz laikliğe olan bağlılığımızın boyutunu göstermektedir.


Merkezi hükümet rolleri

Merkezi hükümet rollerinin sınırları neler? Rolleri, savunma, dışişleri, iç güvenlik, büyük projeler ve doğal afetlerle mi sınırlı olacak yoksa merkezi hükümet bir anaokulu gibi vatandaşların tüm işlerine mi karışacak?

Hükümet kurabilmek için ülke nüfusunun yaklaşık yarısının desteğinin sağlanması mı gerekecek? Devlet hangi rollerden uzaklaşmalı?

Herhangi bir bölgenin veya şehrin sakinleri, yerel kaynaklar ve vergilerle ilgili kilit sektörleri kontrol edebilir mi?

Güvenliği sağlama görevi bölgelerin mi sorumluluğunda olacak?

Hükümet, o bölgenin sakinlerinin müdahalesi olmadan bir bölgenin sularını başka bir yere taşımak için bir kanal kurabilir mi?

Bölgeler yürütmeyi, parlamentoyu ve yargıyı oluşturabilir mi?

Ülke düzeyindeki üç otoritenin rollerinin asgari düzeyde olması için bölgelerine ilişkin kararlar alabilirler mi?

Merkezi hükümetin rollerinin tanımlanması ve dinin devlet işlerinden ayrılması, devlet kurumlarının rollerinin azalmasına yol açar mı?


Kültür ve toplum

Üniversite diploması ve burs vermede yıllarca beyin yıkama ve sahtecilikle uğraşan eğitim, bilim, araştırma, sağlık ve tıp eğitimi bakanlıklarının akıbeti ne olacak?

Devlet ders kitaplarının içeriğine ilişkin kararlar alabilir mi? İdeolojik yönelimlerle hoca atamalarına müdahale edilebilme imkânı olabilir mi?

On binlerce din adamını okullara göndermek için açık bir alan olacak mı? İstenildiği takdirde profesörlerin görevden alınmasına ilişkin kararlar alınabilir mi?

Böyle bir durumla karşılaşmamak için ne yapmalıyız? Devlet nasıl ilmi, kültürel ve sosyal hayattan dışlanıp vatandaşın vergilerinden gelen paralarla idare edilebilir?
 


İnsan hakları

Tüm iktidar araçlarını insanlara mı veriyorsunuz?

Yasalara uyan vatandaşların silah sahibi olma hakkı var mı?

Sokakta insanlara kurşun sıkılmaması için ne gibi önlemler alınmalı?

Sokaklarda Aşure günlerinde tanık olduğumuza benzer şekilde, tüm vatandaşların dini olmayan kendi kutlamalarını yapma hakkı var mı?

Eşcinseller polis desteği ile törenlerini gerçekleştirebilir mi? Örneğin gençler ellerinde birayla kutlama yapabilir mi?

Din özgürlüğü isteyen dindarlar, herkesin özgürlüğe sahip olmasına tahammül edebilir mi?

Dindarların bireysel özgürlüklere tecavüz etmesi nasıl önlenebilir?


Yararlı tartışma

Şah, cumhurbaşkanı, millî topraklar üzerindeki egemenlik, din düşmanlığının kınanması, hürriyetlerin akıbeti tartışmaları yerine, hükümetin ulusal talihsizlikler üzerinde en büyük etkiye sahip olduğu rolleri hakkındaki tartışmalara odaklanalım.

Ülkenin geleceği ile ilgili en önemli soru, hükümetin rolleri ve vatandaşların işlerine müdahalesinin boyutu ile ilgili.

Devletin müdahale etmemesi durumunda ise durum farklı olacaktır. Çünkü dünyanın her yerindeki insanlar akıl, ahlak ve hukuk tarafından tanınan kurallara uymuyorlar.

Devlet bu konulardan elini ayağını çekerse toplum bu tür sorunlarla yüzleşmenin bir yolunu bulacaktır.

Herhangi bir rejimdeki tiranlıktan endişe duyan herkes, hükümetin ekonomi, kültür ve toplumdaki rolünü en aza indirmeye çalışmalı ve sivil kurumların büyümesi ve gelişmesi için bir yol bulması amacıyla hükümetin rollerini genişletmeye dayalı tiranlığın önünü kapatmalıdır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Muhammet Furkan Yeşil

Independent Farsça

DAHA FAZLA HABER OKU