Kenya örneği tek değil… İnanç kaynaklı toplu kıyım olayları çok

Kenya'da Hz. İsa'ya kavuşma umuduyla 109 kişinin kendini öldürmesinin benzerleri farklı ülkelerde yaşandı. Doç. Dr. Duygu'ya göre Hristiyanlığın yeni hareketlerinde daha çok görülen bu tür olaylarda kurtuluş vaat eden karizmatik dini liderler etkili

Kenya'da Hz. İsa'ya kavuşma umuduyla ölüm orucuna yatanlardan ölenlerin sayısı 109'a ulaştı / Fotoğraf: BBC

Doğu Afrika ülkesi Kenya'dan geçen hafta tüm dünyayı şaşırtan bir haber geldi.

İçişleri Kabine Sekreteri Kithure Kindiki'nin açıklamasına göre Malindi kasabasında aç kalarak Hz. İsa'ya kavuşacaklarına inandırılarak ölüm orucuna yatan kişilerden 89'unun cenazesine ulaşıldı. Bu sayı üç gün önce 109'a ulaştı.

Kenya Kızılhaç'ı tarafından yapılan ilk açıklamada ise 112 kişinin kayıp olduğu belirtilmişti.

Bu kişilerin papaz Paul Mackenzie Nthenge'nin başında olduğu Good News International Kilisesi'ne bağlı oldukları, cemaatin bir tarikata dönüştüğü iddia edildi.

İddialara göre kilisenin lideri Paul Mackenzie Nthenge, açlıktan ölmeleri halinde Mesih (Hz.İsa) ile tanışacakları inancını müritlerine telkin etti.

Nthenge'ye inanan müritleri kilisenin yakınındaki Shakahola Ormanı'na giderek ölüm orucuna yattı.

Nthenge, 15 Nisan günü 4 cesedin bulunmasının ardından gözaltına alındı. Yapılan aramada yeni cenazelere ulaşıldı.

Olayın patlamasının ardından kilisenin eski üyeleri, öğretilerine bağlılıklarının bir parçası olarak oruç tutmaya zorlandıklarını iddia etti.

Kenya basınına yansıyan haberlere göre eğitimin şeytanî bir iş olduğu, ayrıca annelerin doğum sırasında tıbbi yardım almaktan kaçınmalarına ve çocuklarına aşı yapmamalarını teşvik eden öğretilerin de tarikat bünyesinde telkin edildiği iddia edildi.

Kenyalı yetkili Kindiki, soruşturmanın devam ettiğini ve faillerin cezalandırılacağını belirtirken tüm kilise, cami, tapınak ve sinagoglar için daha sıkı düzenlemeler gerektiğini söyledi.

Dünyadaki bütün dinler içerisinde aşırı uçta yer alan gruplar olabiliyor.

İslam içerisinde yer alan IŞİD benzeri yapılar son yıllarda sıklıkla gündem oldu, bunlara dair pek çok araştırma ve haber yapıldı.

Hristiyan dünyasında Kenya örneğinde olduğu gibi zaman zaman kendine veya başkalarına zarar verebilen marjinal gruplar çıkabiliyor.

Bunlar sıradan insanlarca çok yadırganabilecek davranışlar sergileyebiliyorlar.

 

zaferduygu.jpg
Zafer Duygu / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Dinlerin çoğunda öteki dünya inanışı var"

Bu olayların nedenlerine dair Hristiyanlık üzerine çalışmalar yapan ve bu konuda kitapları bulunan İzmir 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Duygu ile görüştük.

Dinlerin pek çoğunda öteki dünya inancı var olmakla birlikte aslında kadim zamanlardan itibaren insanların yeryüzünde de daha iyi koşullarda ve barış içinde yaşamalarını amaç edindiklerini söyleyen Duygu, günümüzde 2,5 milyar civarında mensuba sahip Hristiyanlığı da bu kategoride ele almanın mümkün olduğunu kaydederek, "Bu bağlamda Hristiyanlığın teorik açıdan barış ve itaat yanlısı bir din görünümü sergilediği söylenebilir" dedi.

Buna karşın bu teorik çerçeveye tezat teşkil edecek şekilde yeryüzünde tarih boyunca en fazla kan döken zümrelerden birinin de Hristiyanlar olduğunu hatırlatan Duygu, "Sömürgecilik çağında Amerika ve Afrika'da yaşanan korkunç soykırımlardan Haçlı Seferleri sırasındaki katliamlara, iki büyük dünya savaşındaki müthiş yıkımlardan örneğin Bosna'ya dair hatıralara, bu husus hemen herkesçe bilinen bir gerçektir. İşin ironi içeren boyutu; Hristiyanlarca işlenen bazı katliamların kiliseyle de ilişkilendirilmesidir" diye konuştu.

Kurtuluş vaadiyle çok sayıda kişiyi ölüme sürüklediler

"Kısaca, tıpkı öteki birçok dinde karşımıza çıktığı gibi, 'barış ve 'şiddet' kavramları arasındaki karşıtlık ya da gerilim, Hristiyanlık tarihi ve teolojisi açısından da yer yer belirleyici olmuştur" diyen Duygu, Kenya'da yaşanan olaya atıf yaparak şunları söyledi:

Bu korkunç haberler, Hristiyanlık bünyesinde buna benzer vakaların evvelce yaşanıp yaşanmadığı sorusunu da gündeme getirmiştir. Bu itibarla tarih bilgimizi ve hafızamızı biraz zorladığımızda, karizmatik bazı Hristiyan liderlerin buna benzer soteriyolojik (kurtuluşa ilişkin) vaatlerle pek çok kişiyi ölüme sürüklediklerine tanık olmaktayız."

 

intihar1.jpg
900 kişi siyanür içerek intihar etmişti

 

"900'den fazla kişi rahibin talimatı ile siyanür içerek intihar etti"

Duygu, bu hususta çok çarpıcı bir örneğin 1978'de gerçekleşen "Jonestown Katliamı" olduğu anımsattı.

Güney Amerika kıtasındaki Guyana topraklarında yaşanan olayda Jim Jones adlı bir rahibin talimatı üzerine 900'den fazla takipçisi siyanür içerek topluca intihar etmişti.

 

koresh3.jpg
ABD'de Koresh'in başını çektiği tarikatın bulunduğu çiftlik evine operasyon sırasında büyük yangın çıkmıştı

 

ABD'li tarikat lideri kuşatıldığı çiftlikte 79 müridiyle öldü

Duygu, bir başka örneğin de 1993 yılında ABD'de müritlerince peygamber addedilen Amerikalı bir kült lideri David Koresh'in başını çektiği olay olduğunu hatırlattı.

Duygu, "Adı fiziksel ve cinsel istismar iddialarına karışan Koresh, 28 Şubat 1993'te çiftliğinin silahlı resmî görevlilerce kuşatılmasının ardından 79 müridiyle birlikte ölmüştü" ifadelerini kullandı.

Aynı olayda çiftliğe operasyon yapan FBI mensuplarından 4'ü de ilk gün çıkan çatışmada öldü.

51 günlük kuşatmanın ardından yapılan müdahale sırasında birkaç noktada başlayan yangın sonucu Koresh ve müritleri yaşamını yitirdi. 

Bu olay o günlerde tüm dünyada canlı yayınlarla takip edildi.

 

uganda.jpg
Uganda'da kilise yangınında yaşamını yitiren tarikatın bazı mensupları

 

Uganda'da kilisede kendilerini yakarak öldürdüler

Duygu'nun verdiği bilgilere göre Hristiyanlık bağlamında bu konuda verilebilecek daha başka pek çok örnek mevcut. Bunlardan biri de Uganda'da yaşandı. Uganda'da 1989'da kurulan ve On Emrin Restorasyonu adıyla anılan bir Hristiyan tarikatının üyeleri, 7 Mart 2000 tarihinde bir kilisede kendilerini yakmak suretiyle yaşamlarına son verdi. Bu olayda da 800'e yakın kişinin öldüğü iddia edildi.

 

koresh1.jpg
ABD'de David Koresh kendisiyle birlikte 79 kişiyi ölüme sürükledi 

 

Hristiyanlığın yeni hareketlerinde daha çok görülüyor

Hristiyanlığın özellikle yeni dinî hareketlerinde daha fazla karşımıza çıkan bu şiddet örnekleri hakkında genellemeler yaparak konuşmanın zor olduğunu söyleyen Duygu, "Nitekim bu örneklerin Amerika'dan Afrika ülkelerine kadar çok farklı coğrafyalarda ortaya çıkması bu güçlüğü teyit etmektedir" dedi. 

Doç. Dr. Zafer Duygu buna karşın yine de bu olayların nedenine dair, "Kanaatimce özellikle dünyanın sonuna ya da kıyamete ilişkin (apokaliptik) umutlar ve ayrıca karizmatik dinî liderlerin etkisi bu örneklerin yaşanmasında temel sebepler gibi durmaktadır" diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU