Tayyip Bey ve Hulki Cevizoğlu

Altan Tan Independent Türkçe için yazdı

En sonunda beklenilen gün geldi ve siyasi partiler milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu'na verdi. 

Tabii her seçimde bugünlerde büyük kavgalar çıkar. Çünkü bir partiye misalen 100 kişi müracaat etmişse, o listeye girecek olan 5, 6 veya 7 kişidir, gerisi şu veya bu nedenlerle büyük bir kıyamet koparır. 

Listeler her türlü eleştirilir. Bölgesel, sınıfsal, etnik, mezhebi dengeler korunmamışsa eleştirilir.

Velhasıl kelam 3, 5 gün bu tartışmalar devam eder ve sonra da herkes yerine oturur. 

Şimdi siyasi partilerin listelerine baktığımız vakit, tabii ki olumlu yanı olanlar olduğu gibi, eleştirilecek olanlar da var. 
 


Birincisi Millet İttifakı'nın CHP listesi altında tek liste olarak seçimlere girmesi ciddi bir başarı oldu. 

Çünkü kimse bunu böyle kazasız belasız en az hasarla atlatabileceklerini tahmin etmiyordu. 

Başta Sayın Erdoğan beklemiyordu çünkü Seçim Kanunu'nu değiştirdi ve dedi ki;

Ben MHP, BBP, HÜDA-PAR ya da diğerleriyle tek liste ittifakı kurarım. Öbürleri yan yana gelemez, anlaşamazlar. Ve dolayısıyla parlamentoda çoğunluğu sağlarım.

Ama ne hikmetse tam tersi oldu. 

"Yan yana gelemezler", "ittifak kuramazlar" denilenler yan yana geldi. 

"Ben ittifak kurarım" diyen AK Parti ise tek başına kaldı. 

Bu işin hesabını kitabını, simülasyonunu yapan; bu işi bilen kişiler, bunun AK Parti'ye en az 30 milletvekiline mâl olacağını söylüyorlar.


E şimdi tabii AK Parti listelerinin bir diğer özelliği de olduğu gibi neredeyse Kürt meselesine duyarlı insanların dışarıda bırakılması. 

Yani Sayın işte Muhsin Kızılkaya'dan tutun Orhan Miroğlu, Mehmet Metiner, Abdurrahman Kurt, Sinan Hakan'a kadar, -beğenirsiniz, beğenmezsiniz- bu meselede yazmış, çizmiş birçok kişi listelerde yok.

Ama bir Hulki Cevizoğlu var, enteresan bir şey.

Tabii mübarek olsun.

Tayyip Bey'in nereden nereye geldiğini en önemli göstergelerinden birisi Hulki Cevizoğlu. 

Ama diğer yandan çok üzüldüm…

Hulki Cevizoğlu'na ne kadar sevindimse Doğu Perinçek'e de o kadar üzüldüm.

"İttifak kuralım, birlikte olalım" demesine rağmen, Sayın Perinçek'i listelere koymadılar. 

O ittifakı sağlamadılar. Bence çok ayıp ettiler. Artık hayırlısı Allah'tan…


HDP listelerinin büyük bir kısmını ben şahsen tanımıyorum. Yani kamuoyunda, medyada bilinen, tanınan birkaç arkadaş var. 

Ama onun ötesinde 600 kişilik Yeşil Sol Parti listesinin yüzde 90'ını ben ismen bile bilmiyorum, tanımıyorum. 

Ha ben tanımıyorum; benim bilmem ölçüm ölçü değil. Yani illa ben tanımak zorunda değilim… 

E tabii CHP listelerinde Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti, dengesinin iyi korunduğunu düşünüyorum. 

Yani listeye giremeyen, tavır koyan bazı ulusalcı, eski Kemalist çevrelerin tepki koymaları normal. 

Ama CHP ne yapabilirdi?

CHP'nin bu partilerin oylarına ihtiyacı var. Bunlar olmadan Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün değil. 

Bunlara belli bir kontenjan verecek ki kaldı ki bu insanlar yani CHP'nin milletvekilliklerini alıp gitmiyorlar. 

Kendi getirecekleri kendi seçmenleri, kendi sinerjileriyle, kendi ekmeklerini kendileri getiriyorlar. 

Burada öyle kızacak, daralacak, büyütecek bir şey de yok. 

Listeye giremeyen kimi CHP'liler bu konu üzerinden polemik yapıyorlar. 

Orada da bir başarı söz konusu.

Ama CHP'nin işte bölgedeki adayları, özellikle yani Diyarbakır belki biraz farklı tutunabilir ama diğer Hakkari'den, Van'dan, Bitlis'ten, Muş'a kadar işte eski korucular var, eski böyle "feodarite kırıntıları" diyeceğim; artık bir özelliği de kalmamış çevreler var. 

Bunlarla da nereye gidecek CHP; dönüp kendine bakması lazım.

E peki, ne yapsaydı? 

Yahu sokaktan bir sınıf öğretmenini, bir işçiyi, bir esnafı bile alıp listelere koysaydı bu insanlardan daha fazla bir netice elde ederdi.


Tabii bir diğer önemli mesele de Kızılay'da kan kalmadı.

E bu kadar yüzsüz, bu kadar arsız, bu kadar dönüp aynada kendine bakmayan yöneticiler koyarsanız olacak olan bu. 

Yani millet kanını satmaz.

Bağışlar ama satmaz. 

Bu milletin bir özelliği de o. 

İnşallah bundan da bir ders çıkarılır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU