İran... Etkisiz yaptırımlar günü

Batı tarafından atılan adımlar, İran rejimini tehdit altında hissettirecek nitelikte değil. Aksine müzakere kapısının halen açık olduğuna dair umut veriyor. Dolayısıyla Tahran mollalarına bugüne kadar uygulanan tüm yaptırımlar eksik ve etkisiz

Fotoğraf: Reuters

Geçen pazartesi günü İran'a yönelik bir dizi ABD, Birleşik Krallık ve Avrupa yaptırımına tanık oldu.

Bu yaptırımlar, İran Devrim Muhafızları başkomutan yardımcısının yanı sıra, Besic milislerine ve komutan yardımcısına uygulananlar da dahil olmak üzere çeşitli kişi ve kuruluşları kapsıyordu.

Tüm bunlara rağmen Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'den dikkat çekici bir açıklama geldi.

Borrell, bir AB mahkemesi tarafından bu yönde bir karar verilmedikçe İran Devrim Muhafızları'nı terör örgütleri listesine eklenemeyeceğini söyledi.

"Bu mahkeme kararı olmadan karar verilemeyecek bir şey. 'Senden hoşlanmıyorum, bu yüzden seni terörist sayıyorum' diyemezsiniz" ifadelerini kullanan Borrell, AB üye devletlerindeki bir mahkemenin önce somut bir yasal mahkûmiyet kararı vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yöneltilebilecek sorulardan ilki yasal -ve bu benim uzmanlık alanım değil- ama tartışılacak nitelikte:

Tüm bu son Amerikan, İngiliz ve Avrupa yaptırımları, İranlı kişi ve kuruluşlara bir mahkeme kararıyla mı uygulandı?

İran Devrim Muhafızları'nın ABD, Avrupa ve diğer ülkeler dışında İran'ın içeride ve tüm Ortadoğu bölgesindeki suçları mahkeme kararına mı ihtiyaç duyuyor?

Peki, neden bu ülkelerden biri daha önce harekete geçmedi? Neden inisiyatifi şimdi ya da aylar önce almadınız?

İran Devrim Muhafızları'nın suçları, Ruslara Ukraynalıları hedef alan insansız hava araçları (İHA) sağlayarak Ukrayna'ya kadar uzandı.

İran, özellikle AB'nin bu savaşta Kiev'i desteklemesi dolayısıyla Ukraynalıları hedef alıyor.

Bay Borrell, Ukrayna'yı AB'ye üye olmadığı için bir Avrupa ülkesi olarak görmüyor.

Bu nedenle bu farklı bir konu. Ancak buradaki soru şudur:

AB, Ukrayna'daki savaştan sonra Rusya'ya tüm bu yaptırımları uygularken yasal olarak neye güvendi?
 


Bu laf olsun diye yürütülen bir tartışma değil. Ancak bunlar, AB'nin şimdiye kadar, molla rejiminin terör suçlarına karşı İran'da veya herhangi bir yerde, bugün veya dün kararlı bir şekilde hareket etmediğini belirten sorulardır. Ve kanıtlar çoktur.

Burada İran Devrim Muhafızları'nın Irak'ta, Yemen'de, Lübnan'da, Suriye'de ve Ukrayna'da yaptıklarına değinmek yeterlidir.

Bunun da ötesinde, İran'ın kendi içinde halkın, haysiyetlerini korumak ve İranlıların infazlarına son verilmesini talep etmek için yaptığı da budur.

Mollaların ve Devrim Muhafızları'nın İranlılara, devletlere veya uluslararası yasalara karşı işledikleri suçların kanıta ihtiyacı yoktur.

Sayın Borrell'in dediği gibi; İran Devrim Muhafızları'nı terör örgütleri listesine dahil etme kararı mahkeme kararı gerektiriyorsa o zaman buradaki soru şu:

Mahkemeye gitmek kimin sorumluluğu? Kişilerin veya kurumların sorumluluğunda mı?

Bölgemizde bildiğimiz gerçek şu ki, molla rejimi sadece güç dilinden ve eylemlerden anlıyor, sözlerden değil.

Şimdiye kadar Batı tarafından atılan adımlar, İran rejimini tehdit altında hissettirecek nitelikte değil.

Aksine müzakere kapısının halen açık olduğuna dair umut veriyor.

Dolayısıyla Tahran mollalarına bugüne kadar uygulanan tüm yaptırımlar eksik ve etkisizdir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU