İran'ın Kafkasya'da önceliği "Pers İmparatorluğu"

Bu rejimin amacı ne İslam ne de Şiiler değil, kendi saf çıkarlarıdır, başka hiçbir şey değildir. Çabaları beklenen Mehdi değil, Pers İmparatorluğu'nun dönüşü içindir. En büyük kaybeden ise bu çarpık rejimle aynı yolda yürüyenlerdir

Fotoğraf: Tasnim

İran'ın Kafkasya'daki stratejisinin önceliği "Pers İmparatorluğu"nu canlandırmak.

İran'daki Molla rejimi için çözmesi zor bir ikilem var. İslam'ı ve dünyadaki Müslümanları desteklediğini ve beklenen gaip (saklanan) İmam Mehdi'nin dönüşüne hazırlık mücadelesinde Şiilere önderlik ettiğini iddia eden İslam Cumhuriyeti rejimi, Dağlık Karabağ bölgesi üzerindeki Azerbaycan-Ermenistan mücadelesinde, Şii çoğunluğa sahip Müslüman Azerbaycan'a karşı Hristiyan Ermenistan devleti ile ittifak halinde.

İki ülke arasındaki ihtilafın başlamasından bu yana İran, ülkesindeki Azeri Türk nüfus yüzde 25 civarında olmasına ve rejim lideri Ali Hamaney'in kendisi de Türk olmasına rağmen, Ermenistan'ın yanında yer alıyor.

Bunun nedeni, İran'daki Azerilerin Şii İran/Kum'dan ziyade Sünni Türkiye'ye daha yakın görülmesine yol açan karmaşık tarihi ve kültürel faktörler.

Etnik kökenine rağmen Hamaney, bu düşünceye katılıyor ve devlet üzerindeki kontrolü boyunca Güney Azerbaycan Türklerini tecrit etmeye, tıpkı Kürtlere, Türkmenlere ve diğer azınlıklarda olduğu gibi, onların dilini tanımamaya, örf ve adetlerini reddetmeye devam etti.

İran, tarihi, kültürü ve dini nedeniyle her zaman bağımsız (Kuzey) Azerbaycan Cumhuriyeti'ni ya İran'ın bir parçası olması ya da en azından tüm Güney Kafkasya olarak gördüğü nüfuz alanının içinde yer alması gereken kayıp bir bölge olarak gördü.

Birçok yönden Azerbaycan'a Rusya'nın Ukrayna'ya baktığı gibi baktı; anavatanın yolunu kaybetmiş ama bir gün "kendisine dönecek" bir parçası.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2020'de yaşanan İkinci Dağlık Karabağ savaşına kadar geçen 30 yıl boyunca İran, Kafkasya'daki Rus etkisinden ve Azerbaycan ile Gürcistan'daki dondurulmuş iki suni çatışmadan memnundu.

İran'ın toprak egemenliğini koruma konusundaki çifte standardı, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarının beşte birini işgal etmesini görmezden gelmesinde, dahası işgali bir oldu bitti olarak görüp desteklemesinde açıkça görülüyordu.

Buna karşılık İran, kendi toprak bütünlüğüne yönelik tehditler konusunda oldukça hassas. Aynı yöntemle İran, Rusya'nın Ukrayna topraklarını işgal ve ilhak etmesini de destekliyor.

Bu nedenle hem İran hem de Rusya, Türkiye veya Batı ile ittifakları olan Azerbaycan ve Ukrayna'nın canlanmalarından, güçlenmelerinden ziyade zayıf bir Azerbaycan ve Ukrayna'yı tercih ediyorlar.

Ermenistan da aynı fikirde ve zayıf bir Azerbaycan'ı güçlü bir ülkeye tercih ediyor.

Bu yüzden İran, Rusya'nın bölgede hiçbir zaman çözülmemiş dondurulmuş çatışmalardaki çıkarlarını paylaşıyor, çünkü her ikisi de dondurulmuş çatışmaları, bölmeye ve yönetmeye devam etmelerinde, Kafkasya'daki etki alanlarını korumalarına olanak tanıyan bir yol olarak görüyorlar.

İran, sahadaki memnun olduğu durumdan yaklaşık 30 yıl sonra, 2020'de İkinci Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'ın Ermenistan'ı mağlup etmesinin ardından daha saldırgan hale geldi.

İran, müttefikinin yenilgisinden bu yana Azerbaycan'a defalarca askeri tehditler savurdu, sınıra yakın askeri tatbikatlar düzenledi ve sert uyarılarda bulundu.

Rusya gibi Ermenistan'a da insansız hava aracı tedarik etmeye başladı. Azerbaycan'daki İslami terör gruplarına eğitim verdi, finansman ve istihbarat desteği sağladı.

Ekim 2021'den bu yana Azerbaycan, radikalizm yanlısı Şii hücrelerine baskı yapmaya ve İranlı din adamlarını sınır dışı etmeye başladı.

İran tarafından terör saldırıları düzenlemek üzere Suriye'de eğitilen yasaklı İslami Vahdet Hareketi'ne mensup ve ayrıca yasaklanmış radikalizm yanlısı dini yayınları Azerbaycan'a sokan 19 kişiyi gözaltına aldı.

Azerbaycan güvenlik servisi, İran'daki molla rejiminin müridi Azeriler tarafından yönetilen, Bakü rejimini bir Şii teokrasisine dönüştürmek amacıyla "sarsıcı ve radikalizm yanlısı dini fikirler yayan İran gizli servislerinin talimatlarına göre hareket eden" özel WhatsApp gruplarını da açığa çıkardı.

Yine Azerbaycan güvenlik servisi, askeri tatbikatlar, tesisler ve İsrail ile Türk insansız hava araçları dahil teçhizatların yanı sıra enerji ve tesis altyapısı hakkında istihbarat toplamak için İran istihbarat servisleri tarafından eğitilen İran casus ağının 5 üyesini de tutukladı.

Bu kapsamda İran istihbarat servisleri Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi'nin (SOCAR) Hazar petrol filosundaki bir kaptanı İran'ın Kum kentinde dini eğitim alırken eğitip, Azerbaycan'da faaliyet gösteren yabancı şirketler, Azerbaycan Donanması'nın Hazar Denizi'ndeki askeri tatbikatlarının yeri ve zamanı, açık deniz petrol platformlarına teslim edilen mallar hakkında bilgi toplamakla görevlendirmiş.

İki köktenci ülke, biri Azerbaycan'da Şii teokrasisi kurmak ve ülkeyi tekrar nüfuz alanına dahil etmek isteyen Şii İran, diğeri Hristiyan Ermenistan arasındaki bu biraz tuhaf askeri ittifak üç şekilde takviye edildi:

Ermenistan, İran'a ve son zamanlarda Rusya'ya uluslararası yaptırımlardan kaçmakta yardım ediyor.

Ermenistan, Kremlin'in Ukraynalı hedeflere yönelik saldırılarında kullandığı İran insansız hava araçları ve füzelerinin ikmalinde aracılık ediyor.

Ermenistan, İran'ı Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası örgütlerde diplomatik olarak destekliyor.

İran'ın bugün artan saldırganlığı, yakın müttefiki Ermenistan'ın yenilgisinden ve Haziran 2022'de açıklanan Şuşa Beyannamesi'nin gösterdiği gibi, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki stratejik ortaklıktan kaynaklanıyor.

Azerbaycan'ı her zaman "küçük kardeş" olarak gören İran, nüfuzunu Türkiye lehine kaybettiğini ve komşusunun Türk etkisi altına girdiğini gördü.

Bu nedenle, Hindistan'ın olası katılımının yanı sıra, Ermenistan ve Rusya ile yakın bir ittifak yoluyla Türkiye'nin karşısında durmaya çalışıyor.

İran, Şuşa Beyannamesi'nin, "bağımsızlığına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne, uluslararası kabul görmüş sınırların dokunulmazlığına veya güvenliğine karşı üçüncü bir ülke veya ülkeler tarafından tehdit veya saldırı eylemi" durumunda Azerbaycan ve Türkiye'nin, "bu tehdidi veya saldırgan eylemleri ortadan kaldırmak" için "ortak istişareler" yapacağını belirten askeri boyutunu dikkate almamazlık yapamaz.

Güvenlik tehditleri oldukça çeşitli olabileceğinden, belgede yardımın türü belirtilmemiş, ancak Şuşa Beyannamesi, Azerbaycan-Türkiye stratejik ortaklığına askeri bir boyut kazandırdı.

İran, bilhassa Ermenistan ile kaybettiğini düşündüğü sınırdan dolayı kızgın. İran ve Ermenistan, Zengezur Koridoru'na alternatif olarak Hindistan'ın da içinde olduğu Kuzey-Güney Transit Koridoru projesine yöneldiler, ancak her iki tarafın da böylesine büyük bir projeye yatırım yapacak mali imkânları yok.

Zengezur Koridoru, Güney Kafkasya ve İran için ekonomik ve ticari fırsatları artıracak olsa da Tahran, buna jeopolitik perspektiften baktığından, nüfuzunu azaltacağına inanıyor.

İran, Zengezur Koridoru'nun daha önce Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasında ana bağ olarak sahip olduğu nüfuzu azaltacağını, keza ona Türkiye ile Orta Asya arasında köprü olma rolünü kaybettireceğini düşünüyor.

Genel olarak İran, Zenzegur Koridoru ile birlikte Doğu ve Batı arasındaki ulaşım hatları açısından artık aynı öneme sahip olmayacağına inanıyor.

Son olarak, Zengezur Koridoru ile birlikte Ermenistan'ın da üyesi olduğu ve İran'ın kendisi ile serbest ticaret anlaşması imzaladığı Avrasya Ekonomik Birliği daha da izole hale gelecek.


İran Ermenistan'ı, Rusya'ya ve Avrasya Ekonomik Birliği'ne açılan kapısı olarak görüyor. İran, Türkiye'yi Orta Asya'daki nüfuzu için rakip olarak görüyor. Zengezur Koridoru Türkiye'ye İran'ı atlayarak Orta Asya'ya giden alternatif bir rota sağlayacak.

Aslında Türkiye ve İran, mali açıdan daha güçlü olan Çin ile birlikte Orta Asya'da nüfuz sahibi olmak için rekabet ediyor ve bunun en büyük kaybedeni de Rusya.

İran'ın kendisi için tehdit olarak gördüğü bir diğer husus da Azerbaycan'ın İsrail (Tahran'ın birçok kez Ortadoğu haritasından silme çağrısı yaptığı ülke) ile stratejik ortaklığıdır.

İran, İsrail'in üst düzey İran askeri şahsiyetlerine yönelik suikastlarının Azerbaycan topraklarından gerçekleştirildiğine inanıyor.

Ağustos sonundaki ilk saldırıdan bu yana İran, Batı'ya ve sözde "tek kutuplu dünya" adı verilen olguya karşı yabancı nefretinden doğan ortak düşmanlıkla oluşan bir ittifak kapsamında Rusya'ya insansız hava araçları ve füzeler temin ediyor.

İran, "tek kutuplu dünyayı" yok etmek olarak görülecek bir Rus zaferinden veya İran'ın lider süper güç olarak onun yerini alabileceği bir Rus yenilgisinden yararlanır.
 


İran ve Rusya, Güney Kafkasya'da barışın ve ekonomik kalkınmanın önünde bir engel. Ne İran ne de Rusya, Avrupa Birliği'nin Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir barış anlaşması imzalanmasını sağlamakta başarılı olmasını istemiyor.

İran ve Rusya, kuşatma altındaki Ukrayna'nın tahılını dünyaya taşıyan Tahıl Koridoru diplomasisi ve savaşta Ukrayna'ya büyük silah satışları yapmayı başaran Türkiye'nin artan etki ve nüfuzuna da şaşkınlıkla ve endişeyle bakıyorlar.

İran'ın Rusya'ya askeri desteği, Batı karşıtı yabancı düşmanlığını ekonomik oportünizmle birleştiren 30 yıllık güvenlik politikasının bir devamıdır.

Azerbaycan'ın Ermenistan ile olan ihtilafında İran'ın pozisyonuna geri dönersek, Batılı diplomatik kaynaklar, İran'ın Azerbaycan'a yönelik pozisyonunun Bakü'nün Azerbaycan-Ermenistan sınırı boyunca 43 kilometre uzunluğundaki Zengezur Koridoru'nu inşa etme kararlılığından kaynaklandığını söylüyor.

Tahran bunu İran'ın Ermenistan üzerinden Avrupa'ya giden tek ticaret yolu için bir tehdit olarak görüyor. 22 Temmuz'da kendisini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya getiren Tahran zirvesinde Hamaney de bunu dile getirdi.

İslam Cumhuriyeti'nin kuzey sınırlarında NATO'nun ona erişmesine olanak tanıyacak (Rehber Hamaney'e göre ABD, İsrail ve Birleşik Krallık bunu planlıyor) herhangi bir değişikliği kabul etmeyeceğini söyledi.

Ne var ki zirveden sonra Hamaney, İran'ın kuzey sınırları meselesinin Rusya'nın öncelikleri arasında olmadığını, Türkiye'nin Azerbaycan'ın tarafını tutan ve Ermenistan'a karşı olan tutumunun derin ve köklü bir mesele olduğunu anladı.

Bu, 14 Aralık'ta Türkmenistan'ın Türkmenbaşı şehrinde Erdoğan'ı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov ile bir araya getiren ve gazın Avrupa'ya taşınmasını ele alan zirve yapıldığında açıkça görüldü.


İran, 700 kilometre boyunca uzanan Azerbaycan ile kuzey sınırına "Devrim Muhafızları"ndan 10 bin militan gönderdi.

İki ülke arasındaki Aras Nehri'ni geçerek Azerbaycan topraklarına giriş yapmak konusundaki askeri hazırlığını göstermek için geçen ekim ayında su üzerinde yüzen köprüler inşa etme ve hava indirme operasyonları dahil olmak üzere askeri tatbikatlar gerçekleştirdi.

Bakü, İsrail ile 220 milyon dolarlık bir savunma silahları anlaşması imzaladı ve bu anlaşma ile İsrail Azerbaycan'ın en büyük ikinci silah kaynağı oldu.

Ayrıca iki ülke arasında, birine yapılan saldırının diğerine yapılmış sayılmasını öngören karşılıklı savunma anlaşması da imzalandı.

Batılı istihbarat kaynakları, İsrail'in Azerbaycan sınırları içinden İran'a doğru patlayıcı yüklü insansız hava araçları gönderdiğini söylüyorlar. Natanz Nükleer Tesisi'ni hedef alan saldırılar ile İran'ın en önemli nükleer fizikçisi Muhsin Fahrizade suikastı da bu operasyonlara dahil.

İran'ın içeride ve çevrede maruz kaldığı tehlikeler ne olursa olsun, İran İslam Cumhuriyeti rejiminin Azerbaycan'ın Ermenistan ile çatışmasıyla ilgili ikilemi, rejimin Müslümanları destekleme ve Şiilere liderlik etme iddialarındaki saklı aldatmacayı gözler önüne serdi.

Bu rejimin amacı ne İslam ne de Şiiler değil, kendi saf çıkarlarıdır, başka hiçbir şey değildir. Çabaları beklenen Mehdi değil, Pers İmparatorluğu'nun dönüşü içindir. En büyük kaybeden ise bu çarpık rejimle aynı yolda yürüyenlerdir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU