Yeni yıla henüz girmişken, rakamların yalan söylemediği veya verileri allayıp pullamadığı göz önüne alınırsa, Suudi Arabistan ekonomisinin geleceğine ilişkin değerlendirmeler heyecan veriyor ve üzerinde düşünmeye itiyor.

Bu heyecanın kaynağına gelirsek, enflasyon oranlarının önceki yıllarda kaydedilen seviyeleri aşmasıyla herkes, küresel ekonomi ağında büyük bir yavaşlama beklerken, tüm ekonomi uzmanlarının ve uluslararası ajansların, Suudi ekonomisinin G20 ülkeleri arasında büyüme oranında birinci sırayı elde etme vizyonlarından bahsettiğini görüyoruz.

2023'te Suudi ekonomisini yüzde 7,6'lık bir büyüme oranı bekliyor ki bu oran, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından onaylandı.

Bu şekilde Krallık, yüzde 6,8'lik bir büyüme oranına sahip olması beklenen Hindistan'ı geride bırakıyor.

Yeni yılda, Krallık son 11 yılın en yüksek büyüme oranını elde edecek gibi görünüyor.

Peki, IMF Başkanı Kristalina Georgieva, ABD, Avrupa ve Çin gibi dünyanın büyük ekonomilerinin faaliyetlerindeki düşüşle birlikte küresel ekonominin üçte birinin resesyona girdiğini ve küresel ekonominin büyük bir bölümü için zor bir yıl olacağını söylediği bir zamanda Krallık bu ekonomik oranlara nasıl ulaştı?

Cevap bizi geçen mart ayına döndürüyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Krallığın büyümesine ve güçlü imkanlar, tanık olduğu ekonomik reformlar ve ekonomiyi ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye yönelik iş ortamını iyileştirme ve planlarını genişletme çabaları sayesinde küresel ekonomiler arasında en hızlı büyümeyi nasıl yakalayabileceğine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.

Bugün, bu tahminlerin doğruluğu ortaya çıkıyor ve bu, Krallığın üzerinde ilerlediği ve bizzat Veliaht Prens tarafından gözlemlenen büyük çerçevenin, yani Krallıktaki yaşamın tüm yönlerini kapsayan 2030 Vizyonu projesinin başarılarını kanıtlıyor.

Peki, Suudi ekonomi sahasına ilişkin daha fazla veri var mı?

Abartı olmaksızın, 2030 Vizyonu'nun üstünlüğü açık ve yol gösterici olmaya devam ediyor.

Zira 2030 Vizyonu, ekonomi kaynaklarını çeşitlendirme ve Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) hacmini artırma yolunun başlamasıyla birlikte, Krallığı rantiye petrol ekonomisi üzerinden petrol dışı gelirlere yöneltmedeki büyük öngörü sayesinde hükümetin devletin kamu maliyesinin yönünü kontrol etmesine katkı sağladı.

Sayısal verilere bakıldığında, resmi raporlara göre 2022'nin başından 2022'nin üçüncü çeyreğinin sonuna kadar olan dönemde Krallığın petrol dışı ihracat hacminde 243,8 milyar riyale ulaşan bir büyüme görülüyor. Bu da yılda yaklaşık yüzde 25'lik bir büyümeye tekabül ediyor.

Bu istikrarlı başarı ve petrol dışı sektörün hızlı büyümesi, hükümetin özel sektörün kâr elde etmesini ve ülkenin GSYH'sini olumlu yönde etkilemesini sağlamaya yönelik programlarının ve girişimlerinin başarısını göstermektedir.

Krallık ve ekonomi ekibi, yenilik ve bilgi ekonomisi fikirlerini önceliklerinin başına koydu ve katılım oranı yaklaşık yüzde 43'e çıkan ve 2030 yılına kadar yüzde 65'e ulaşması hedeflenen özel sektörü canlandırmaya yönelik önemli programların bir parçası olarak ön plana çıkardı.

Yönetim, ekonomik, hukuki ve sosyal yapısal önlemler ve reformlar ışığında tüm kalkınma projelerine de cömert ancak rasyonel harcamalar yaptı. Bu, büyüme için büyük bir ivme ve üstün bir güç sağladı.

Krallık'ın küresel büyüme açısından dünya çapında ileri bir konumda olmasını sağlayan faktörler arasında, sermaye projelerine yapılan harcamaları sektörel stratejilere göre düzenlemesi bulunuyor.

Bu, Krallığın vizyonunun amaçlarına uygun olarak, dengeli kalkınmayı sağlamak için devletin takip ettiği modern bir özelliktir.
 

Suudi ekonomisinin başarısı, Kral Selman bin Abdulaziz liderliğindeki Suudi liderliğinin Suudi insanına olan inancından ve onu uğruna çaba harcanacak ana hedef olarak görmesinden kaynaklanmaktadır.

Bu doğrultuda, insani ve teknik yetenekleri geliştirmeye yönelik beceriler ve imkanlar, küresel ekonomiye bağlanan yollara konulmuştur.

Geçen yıl Krallık topraklarında başlatılan girişimlerin hepsini olmasa da çoğunu takip edenler, hiç şüphesiz bu girişimlerin kalbinde gençliğin olduğunu görecektir.

Gençlerin merkeze alınması sayesinde Krallık vatandaşları arasındaki işsizlik oranı belirgin bir şekilde azaldı. Hatta, aynı şey Suudi topraklarında yaşayanlar için de geçerli oldu.

Her geçen gün dünya, Tedarik Zinciri Girişimi gibi Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğinde büyük bir azimle durmaksızın yürütülen çalışmaların bir ürünü olarak, faydaları Suudi halkının ötesinde dünyanın geri kalanına kadar uzanan daha fazla yaratıcı Suudi ekonomi girişimine uyanıyor.

Suudi liderliği, bir yanda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını diğer yanda Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere iki kriz sırasında dünya halklarının ciddi iletişim eksikliği sonucunda yaşadıkları trajik boyutları fark etti.

Bu bağlamda Suudi Arabistan, Küresel Tedarik Zinciri Ulusal Girişimi'ni başlattı. Proje, başlatılmasından sonraki ilk iki yıl boyunca Krallığın küresel tedarik zincirlerinde önemli bir merkez ve hayati bir halka olarak konumunu güçlendirmeyi ve 40 milyar riyal (10,7 milyar $) değerinde niteliksel, endüstriyel ve hizmet yatırımını çekmeyi amaçlıyor.

Yatırım fırsatlarının geliştirilmesi ve yatırımcılara sunulması ya da doğudan batıya kadar iş adamlarını ve sermayeyi çeken birçok özel ekonomik bölgenin oluşturulması gibi birçok adımla 2030 Vizyonu, Suudi ekonomik küreselleşmesine doğru ilerliyor ve Krallık topraklarını tedarik zincirlerindeki tüm yatırımcılar için uygun bir yatırım ortamı haline getiriyor.

Bu başarıların ışığında, Suudi bütçesinin 9 milyar riyal (2,39 milyar dolar) bütçe fazlası vermesi çok normal. 2030'da bunun 71 milyar riyale (18,8 milyar dolar) çıkması bekleniyor.

Peki bu, Krallık'ın küresel ekonomik düzeydeki başarılarının sonu mu?

Asla. Bunlar, gelecek günlerde 2030 Vizyonu'na göre daha başarılı gelişmelerin sadece bir başlangıcıdır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat