Çin'in nükleer gücünü anlamak

Umut Berhan Şen Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Geçtiğimiz günlerde ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Çin'in nükleer silah programının 2035 yılına kadar 1500 nükleer harp başlığı kapasitesi ne ulaşacağını açıkladı.

Pentagon, ABD Kongresine yılda bir sunduğu 'Çin Askeri Güç Raporu'nu tamamladığını da duyurdu.

Bu raporda, Çin'in güvenlik, ekonomi, diplomasi stratejilerinin yanı sıra hava, kara, deniz kuvvet stratejileri, nükleer silah gelişim programı çalışmaları, askeri modernizasyon stratejine dair 2021 yılındaki güncel gelişmeler değerlendirildi.

Esasen, raporun pik noktasını Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun nükleer kabiliyetine ilişkin sunulan istihbarat verileri oluşturuyor.

Raporda Pentagon yönetimini asıl kaygılardan konu, Çin'in 2021'de 135 yeni balistik füzeyi test edip, konuşlandırdığı ve ilaveten entegre hava savunma sistemleri, uzun menzilli füze kabiliyetleri ve hipersonik füze kabiliyetlerinde de ciddi aşama kaydetmesi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Peki, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping ve Pekin, nükleer kartını kullanmak isterse ne olur?

Bu sorunun cevabını retorik açıdan kestirmek zor olsa da Çin Halk Cumhuriyeti'nin elindeki nükleer silah envanterine göz atmakta fayda var. 

Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu'na göre, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 350 nükleer başlığı (nükleer patlamayı tetikleyen mekanizması) bulunuyor.

Ayrıca, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun taktiksel öneme sahip nükleer silahlarının başında balistik füzeler geliyor.

Malum balistik füzeler nükleer başlık taşıyabiliyor ve uzun menzilli güdümlü veya güdümsüz olarak ikiye ayrılıyor.

Bu füzelerin birden fazla nükleer başlık taşıyarak bu başlıkları farklı hedefleri vurabiliyor.

Çin'in elindeki balistik füzelerin envanteri şu şekilde:

Donfeng (DF) Termonükleer Füze Ailesi  

DF-17: Hipersonik fırlatma aracına monte edilen, Çin'in katı yakıtlı, karayolu ile taşınabilen orta menzilli bir balistik füzesidir. Dongfeng-17 12 bin 600 kilometre hıza ulaşabiliyor ve nükleer başlığı da bulunuyor.

DF-21: Namı diğer "uçak gemisi katili". Dünyanın ilk gemi savar balistik füzesi.

DF-26: Bir diğer adıyla "Guam Katili". Menzili 3.000-4.000 kilometreye ulaşıyor. ABD'nin Pasifik'te bulunan Guam Adası'ndaki askeri üssüne menzili yetiyor.

DF-31: 2006 yılında envantere girdi. Menzili 8 bin ila 11 bin 700 kilometre. Kolayca taşınabilen caydırıcı bir füze.


Donfeng (DF)-41 Kıtalararası Stratejik Nükleer Füzeler 

DF-41 katı yakıtlı bir nükleer füzedir. Tahmini 12 bin kilometre menzile sahiptir ve bu menzilli ile ABD, Avrupa ve Rusya'nın tüm bölgelerine ulaşmak için yeterlidir.

DF-41'in ABD'deki hedeflere ulaşması, fırlatılmasından itibaren yaklaşık 20-25 dakika sürecektir.

Dolayısıyla bu füze son derece yıkıcıdır ve hedefini kısa sürede yok edebilir.


H-6K Uzun Menzilli Stratejik Bombardıman Uçakları

Çin, 80 adet H-6K stratejik bombardıman uçağına sahip. Bu uçaklar havadan atılabilen CH-AS-X-13 balistik füzeleri taşıyor.

Bu füzeler 1.900 mil menzile sahip. Ayrıca uçak YJ-12 süpersonik anti-gemi füzeleri ve CJ-20 süpersonik havadan-karaya füzelerini de fırlatma kabiliyetine sahip.


H-6N Nükleer Bombardıman Uçakları 

Havada yakıt ikmali yapılabilen ve nükleer yetenekli bir bombardıman uçağı.

Kuşkusuz, Çin Halk Cumhuriyeti'nin nükleer silahlarının taktiksel ve stratejik gücü, yukarıdaki veriler çerçevesinde ele alındığında ciddi bir askeri potansiyele sahip.

Dolayısıyla Çin Halk Cumhuriyeti'nin nükleer silah kabiliyetlerini tatbik edebileceği muhtemel bir nükleer savaşta kısa sürede milyonlarca insanın yaşamını kaybetmesi, ekosistemin büyük zarar görmesi ve küresel iklim düzeninin tamamen değişmesi gibi riskler söz konusudur.

Nükleer silahların savaşlarda kullanılma olasılığı her biri değişik etkilere sahip olan ve değişik silahların kullanıldığı iki alt gruba ayrılıyor.

Bunlardan birincisi; sınırlı nükleer savaş. Bu savaş türünde az miktarda nükleer silah kullanılır ve sadece düşman askeri hedef alınır.

Yine de bu saldırı sivilleri etkiler ama asıl zarar gören grup askerleri unsurlardır.

İkincisi; büyük ölçekli nükleer savaş. Bu savaş türünde büyük miktarlarda nükleer madde kullanılır ve asker de sivil de dahil olmak üzere bütün ülke hedef alınır.

Böyle bir saldırıda hedef ülkenin ekonomik, sosyal ve askeri yapısı tamamen yok edilmesi hedeflenir. Nihayetinde, bu iki nükleer savaş metodu arasında nasıl bir bağlantı olduğu bir tartışma konusudur.


İki silahlanmış ülke arasında sınırlı bir nükleer savaşın olabileceğini kabul eden savaş stratejisi uzmanları bile böyle bir savaşın kısa zamanda büyük ölçekli bir nükleer savaşa dönüşebileceğini tahmin ediliyor.

Ayrıca nükleer saldırı tamamen askeri bir bölgeye bile yapılsa, ortaya çıkacak radyoaktif maddeler, rüzgâr gibi doğal etmenlerle başka bölgelere taşınarak sivil nüfusta uzun süreli ve yok edici etkiler de bulunur.  

Nihayetinde, Pentagon yönetimi, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 2035 yılına kadar muhtemelen 1500 nükleer savaş başlığına sahip olacağını öngörüyor.

Çin ise, ABD'yi dünya barışı ve istikrarının en büyük baş belası ve yıkıcısı olmakla itham ediyor ve herhangi bir zamanda ve hiçbir koşulda nükleer silahları ilk kullanan taraf olmama politikasına sıkı sıkıya bağlı kalacağını dünya kamuoyuna taahhüt ediyor.

Elbette bundan sonra neler yaşanabileceğini tamamen kestirebilmek zor olsa da ilerleyen süreçte, güncel veriler çerçevesinde bu konuyu irdelemeye devam edeceğim.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU