Yoksul hisseden çocuklar, ruh sağlığı sorunları yaşamaya daha yatkın

Araştırmacılar, eşitsizliğin zorbalığa da yol açtığını söylüyor

(Unsplash)

Kendilerini akranlarından daha yoksul hisseden çocukların ruh sağlığı sorunları yaşama ve zorbalık kurbanı olma ihtimalinin, kendilerini maddi açıdan diğer arkadaşlarıyla eşit hissedenlere göre daha yüksek olduğu yeni bir araştırmada ortaya kondu.

Cambridge Üniversitesi'nden psikologlar, hem daha yoksul olduğunu düşünen hem de daha zengin olduğuna inanan gençlerin, diğer kişilere zorbalık yapma ihtimalinin daha yüksek olduğunu da tespit etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ekip, Birleşik Krallık'ta 11 yaşındaki 12 bin 995 çocuk arasında, arkadaş grupları içinde, algılanan ekonomik eşitsizliği analiz etti.

Analiz edilen çocukların çoğunluğu kendilerini ekonomik açıdan arkadaşlarıyla eşit görürken, sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 8'i kendilerini daha yoksul ya da daha zengin gördü.

Arkadaşlarından daha yoksul olduğuna inanan genç ergenlerin özgüven puanları, yüzde 8'e kadar daha düşük çıktı.

Ayrıca kendilerini diğerleriyle eşit görenlere kıyasla, iyilik hallerinin de yüzde 11 daha düşük olduğu görüldü.

Kendilerini daha yoksul hisseden çocukların anksiyete gibi "içselleştirme sıkıntılarının" yanı sıra öfke sorunları ya da hiperaktivite gibi davranış problemleri yaşama olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Buna ek olarak, bu grubun ekonomik anlamda eşit hisseden akranlarına kıyasla zorbalığa uğradığını veya sataşıldığını bildirme olasılığı yüzde 17 daha yüksekti.

Çalışma ayrıca, daha zengin ya da daha yoksul hissetmenin, çocukların zorbalık yapma olasılığının yüzde üç ila 5 daha fazla görülmesine yol açtığını ortaya koydu.

Cambridge Gates Akademisyeni ve üniversitenin psikoloji bölümünde doktora adayı olan çalışmanın başyazarı Bianca Piera Pi-Sunyer, bunun "aidiyetin önemli olduğu bir zamanda herhangi bir şekilde farklı hissetmekten" kaynaklanabileceğini söyledi.

Bu da "zorbalık gibi kişilerarası sorun riskinin artmasına" yol açıyor.

Piera Pi-Sunyer şöyle ekledi: 

Ergenlik, sosyal karşılaştırmaları kendimizi yargılamak ve benlik duygumuzu geliştirmek için kullandığımız bir geçiş çağıdır.

Sadece daha geniş bir toplumda değil, yakın çevremizdeki ekonomik konumumuza ilişkin algı, aidiyet duygumuz açısından sorun yaratabilir. Aidiyet, özellikle ergenlik döneminde iyilik hali ve psikososyal işlevsellik için önemlidir.

 

Araştırmacı, ekibin araştırmasının, zenginliği başkalarıyla karşılaştırmanın "gençken sosyal ve kişisel öz değer duygusuna" katkıda bulunabileceğine işaret ettiğini söyledi.

Çalışma ayrıca kişilerin kendisini nasıl gördüğüne ilişkin bilişsel süreçleri de inceledi.

Kişinin kendisi hakkında daha olumsuz bir görüşe sahip olması, "öz değer eksikliğini pekiştiren" faktörlere daha fazla dikkat etmesine yol açabilir ve bunun da ruh sağlığı üzerinde etkileri olabilir.



* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU