Malala Yusufzay, Hollywood'daki Müslüman temsilini eleştirdi: "Buraya ait olmadığımızı söylüyorlarmış gibi"

Nobel Barış Ödülü sahibi, "Müslümanlar toplam nüfusun yüzde 25'ini fakat popüler TV dizilerindeki karakterlerin sadece yüzde 1'ini oluşturuyor" dedi

(AP)

Malala Yusufzay, Müslümanları ve Asyalıları yeterince temsil etmemesi nedeniyle Hollywood'a karşı çıktı.

25 yaşındaki Nobel Barış Ödülü sahibi Yusufzay, Variety'nin Kadınların Gücü etkinliğindeki konuşmasında, Müslüman oyuncuların popüler televizyon dizilerinin başrollerinin yalnızca yüzde 1'ini oluşturduğunu söyledi.

Benim gibi Asyalıların, Hollywood filmlerindeki başrollerin yüzde 4'ünden daha azını oluşturduğunu öğrendim.

Müslümanlar toplam nüfusun yüzde 25'ini fakat popüler TV dizilerindeki karakterlerin sadece yüzde 1'ini oluşturuyor.

Yusufzay, "Yöneticilerin onlarca kaliteli, aynı derecede şaşırtıcı projeyi es geçtiklerini biliyorum çünkü karakterlerin veya onların yaratıcılarının çok genç, çok kahverengi, çok yabancı ve çok fakir olduklarını düşünüyorlardı" diye ekledi.

Bazen buraya ait olmadığımızı söylüyorlarmış gibi hissediyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yusufzay kısa süre önce Apple için üç projeyle film yapımcılığı kariyerine başladı.

Bu ay Yusufzay'ın yapım şirketi Extracurricular, Güney Kore'nin Jeju Adası'nda yaşayan balıkçı kadınların "haenyeo" toplumu üzerine ismi açıklanmayan bir uzun metraj belgesel için bağımsız stüdyo A24'le işbirliği yaptı.

İkinci proje, Asha Lemmie'nin II. Dünya Savaşı sonrası bir kadının Japonya toplumunda kabul arayışını anlatan, büyüme çağı romanı Fifty Words for Rain'den (Yağmurun 50 Adı) uyarlanan senaryolu bir dizi.

Üçüncü projeyse, Don't Look Up'ın (Yukarı Bakma) yönetmeni Adam McKay ve yapım şirketi Hyperobject'le birlikte çekilecek, Elaine Hsieh Chou'nun Disorientation (Yolunu Kaybetmek) adlı kitabından uyarlanan uzun metrajlı bir film.

Bu projelerden bahseden Yusufzay, Variety'e "gündeme getirip sesini duyurmak istediklerinin beyaz olmayan kadınlar, yeni yazarlar, Müslüman yönetmenler ve yazarlar" olduğunu söyledi.

Umarım bakış açımızda geniş bir yelpazeye sahip olabiliriz ve toplumlarımızda sahip olduğumuz bazı kalıp yargılara meydan okuruz.

Ayrıca içeriğin eğlenceli olmasını, insanların karakterlere aşık olmasını ve birlikte en iyi şekilde vakit geçirmelerini umuyorum.



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/arts-entertainment

Independent Türkçe için çeviren: Deniz Sutaş

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU