Berk Acar'ın kaymakam olarak atanması olumlu bulundu… Sıra diğer azınlık mensuplarına gelir mi?

Farklı ırk, din ve inanç mensupları, Ermeni Acar'ın Babadağ kaymakamı olarak atanmasını değerlendirdi. Ermeni, Yahudi ve Süryani isimler, atılan adımın camialarında nasıl okunduğuna ilişkin bilgi verdi, görüş ve temennilerini paylaştı

Ermeni toplumundan Berk Acar, Denizli'nin Babadağ ilçesine kaymakam olarak atandı / Fotoğraf: Twitter

Türkiye'de erkene alınmazsa genel seçimler 18 Haziran 2023 yapılacak.

10 ay gibi bir sürenin kaldığı seçimlere iktidar toplumun farklı kesimlerine yönelik adımlar atmaya başladı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk kez "Hacı Bektaş Veli'nin Hakk'a Yürüyüşünün 751. Yıldönümü Anma Programı"na katıldı.

Atılan adımlardan bir tanesi de Ermeni toplumuna yönelik oldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Ermeni toplumuna mensup bir kişi kaymakam olarak atandı.

Gündemin ilk sırasına yerleşti

Berk Acar'ın Denizli'nin Babadağ ilçesine kaymakam olarak atanması, gündemin ilk sıralarına yerleşti.

Her ne kadar Türkiye'de bir grup, atamanın dış politikaya verilen bir mesaj olarak yorumlasa da birçok kesim Acar'ın kaymakam olarak atanmasını olumlu bir adım olarak değerlendirdi.

Atılan adımlara yenisi eklenir mi bilinmez ancak akıllara bu sorular da gelmiyor değil.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir Ermeni'den sonra diğer azınlık mensubu Yahudi veya Süryaniler de kaymakam olarak atanır mı?

Yapılan atama azınlıklara yönelik yeni bir süreç mi yoksa seçim yatırımı mı?

"Mutluluk verici bir durum"

Independent Türkçe'ye konuşan Jamanak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ara Koçunyan, Ermeni bir yurttaşın devlet görevine atanmasının camialarında mutluluk yarattığını söyledi.

Kaymakam Acar'ın tahsil ve sınavlarda kaydettiği başarıya değinen Koçunyan, "Bugüne kadar liyakate rağmen böyle bir görevin azınlık mensuplarına verilmediğine dair izlenim ve kuşkular vardı. Böyle bir atamanın olması Türkiye'nin gelmiş olduğu yeni noktayı ve ülkede hakim olmaya başlayan yeni zihniyeti güzel bir şekilde yansıtıyor. Yeni zihniyetin devlet kademelerinde hakim olan siyasi iradeyle yaygınlaşmaya başladığını görmekte ayrıca mutluluk verici bir durum" yorumunda bulundu.

 

Ara Koçunyan
Ara Koçunyan / Fotoğraf: Twitter

 

"Diğer azınlık toplulukların da görev yapma ihtimalleri çok artmıştır"

Koçunyan'ın "Atama azınlıklara yönelik yeni bir süreç mi yoksa seçim yatırımı mı? sorusuna yanıtı şöyle oldu:

Genelde niyet okuma taraftarı değilim, her durumu nesnel gerçekliği içerisinde algılamak gerekir. Dolayısıyla zamanlamasından bağımsız olarak bugün böyle bir atamanın yapılmış olması çok önemsiyorum. Türkiye daha önce de hassas ve önemli seçim süreçlerinden geçti. Bu süreçlerin öncesinde hiçbir zaman böyle bir adım atılmamıştı. Bugün bu aşamada atamanın olması zannediyorum ülkedeki beraberlik ve iç barışı açısından son derece umut verici bir görüntüdür.

Acar'ın atamasının sade alt kimliğinin etkisiyle yapılmış olduğunu düşünmek istemediğine vurgu yapan Koçunyan, "Alt kimliğin buradaki önemi sadece devlet katında ayrımcılığın ve azınlıklara karşı güvensizliğin ortadan kalktığına ilişkin önemli bir veridir. Öncelikle böyle bir görevi isteyen bir adayın olması gerekli. Sonra liyakat ve sondan sonra da zihniyetten kaynaklanan engellerin ortadan kalkması gerekir. Bu noktadan itibaren Türkiye'deki diğer azınlık topluluklarına mensup insanların da böyle bir göreve gelmek için gereken liyakate sahip olduktan sonra ayrımcılığa maruz kalmadan gereken güvenle görev yapabilme ihtimalleri çok daha artmıştır" diye konuştu.

"Bir Yahudi'nin kaymakam olabilmesi çok zaman isteyen bir iş"

Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas ise atama ile düşünme süreci başlasa da çok yakın zamanda Yahudi toplumundan insanların kaymakam veya vali olarak atanmasını beklemediğini belirtti. 

Daha önce düşünülmemiş mecraya girebilme şansının doğduğunu ve gençlerin bunu değerlendireceğini ifade eden Molinas, "Ancak bu çok zaman alacaktır. Çünkü Türkiye'de bir Yahudi'nin kaymakam veya vali olamayacağı gerçeği beyinlere o kadar kazınmış ki, bugünlere kadar hiçbir jenerasyon bunu düşünmedi bile" dedi.

 

İvo Molinas
İvo Molinas / Fotoğraf: Twitter

 

"Fikrin önce beyinlere yerleşmesi lazım"

Son yıllarda daha çok ekonomik nedenler insanların yurtdışına gittiğini ve Türkiye'de 14 bin civarında Yahudi'nin kaldığı bilgisini paylaşan Molinas, şunları kaydetti: 

Türkiye'de Yahudi nüfusu gittikçe azalıyor. Dediğim gibi bu bir süreçtir. Bu çok kapalı ve bloke edilmiş bir meseleydi. Son adımla bunun yolu açıldı ama gençler düşünür mü, düşünmez mi göreceğiz. Bir fikrin beyinlere yerleşmesi, özellikle Türkiye'de bir Yahudi'nin kaymakam olma fikri çok çabuk yerleşecek bir argüman değil. Ülkede her şeye rağmen İsrail-Filistin meselesi kaynaklı bir Yahudi karşıtlığı var. Bu iklimde yaşayan Yahudi bir gencin ne kadar kaymakam olmak isteyebileceği de soru işaretidir. Kesin olur veya olmaz demiyorum, sonuçta bireysel bir karardır.

"Atılan adımın seçimlere yönelik olduğunu düşünmüyorum" görüşünü dile getiren İvo Molinas, "Tam tersine ulusalcı ve milliyetçi oyların kaçması demektir. Adım seçimlere yönelik değildir. Olumlu anlamda daha çok demokratik bir devletin açılımının küçük bir ayağı olarak görüyorum" ifadelerini kullandı. 

"Türkiye açısında bunu konuşmak bile ayıp"

Mardin Milletvekili ve Gazete Sabro Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Tuma Çelik de Türkiye açısından bunu konuşmanın bile ayıp olduğu görüşünde.

Türkiye'nin Yahudi, Hristiyan veya Ermeni diyerek vatandaşları arasında ayırım yapmasının başlı başına bir sorun teşkil ettiğini savunan Çelik, "Bu sorunu gidermiş olduğunu düşünerek aslında bir ayıbı ortadan kaldırdığını düşünüyor. Çok geç kalınmış ama yerinde bir karardır" değerlendirmesinde bulundu.

 

Tuma Çelik
Tuma Çelik / Fotoğraf: AA

 

"İktidar azınlıkları denetim ve kontrolünde tutmak istiyor"

Atılan adımın "göstermelik" bir olmasından da endişe ettiğini dile getiren Çelik, "Çünkü bugüne kadar atılan adımlara baktığımızda bunun da göstermelik bir adım olabileceğini düşünüyorum" dedi ve devamında şunları kaydederek sözlerini tamamladı:

Yapılan yeni seçim yönetmeliğinin kodlarına bakıldığında iktidarın azınlıkları kendi denetim ve kontrolü altında tutmaya çalıştığını gözlemliyorum. Yani azınlıkların kendi inisiyatifinde kalmasını istiyor. Lozan'a aykırı olmasına rağmen bunu yapıyor. Açıkçası bunu yapan bir iktidar, atayacağı kaymakamı sorgularım. Seçimlere yönelik değil ama bu mutlaka bir yatırımdır. İktidar da azınlıklardan kendisine gelecek oy sayısının fazla olmadığını biliyor. Dolayısıyla atılan adım seçim yatırımı değil, daha çok dışarıya ve laik kesimlere yönelik atılmış bir adım olduğunu düşünüyorum.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU